Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) Hristiyan yöneticilerinden Anoo Cewher Andoka, Irak’ın geneli ve Kürdistan Bölgesi’nde yaşayan Hristiyanlar’ın en çok partisini tercih ettiğini söyledi.
KDP Ankawa Sorumlusu Andoka, “Hristiyan alemi Irak ve Kürdistan’daki yaşam koşullarını çok iyi biliyor. Kürdistan’ın ve Hristiyanlar’ın çıkarına olan her kararı mutlak bir şekilde kilise de destekliyor” dedi.
Başkent Erbil’in merkeziyle birleşen Ankawa nahiyesinde çoğunlukla Hristiyanlar ikamet ediyor.
Anoo Cewher Andoka Rûdaw’ın sorularını yanıtladı…
KDP’ye ne zaman üye oldunuz?
Lise öğrencisi olduğum dönemde KDP’nin öğrenci teşkilatına üye oldum. Bugüne kadar da ölümsüz liderimiz Mele Mustafa Barzani’nin izinde, parti içinde Kürdistan’a hizmet etmeye devam ediyorum.
Partinizde Hristiyan sayısı çok mu?
Öncelikl şunu belirtmek isterim, Irak’ın geneli ve Kürdistan Bölgesi’ndeki siyasi partileri - İslami partiler dışında tabii - içinde Asuri, Keldani, Süryani, Kakayi vb. inançlardan en çok tercih edilen parti KDP’dir.
Bunun nedeni nedir?
Bunun nedeni KDP’nin yapısıyla bağlantılı... Ölümsüz Mele Mustafa’nın başlattığı, İdris Barzani, Mesud Barzani ve Neçirvan Barzani’nin, yani Barzani ailesinin izlediği çizgidir. Barzan bölgesinde her zaman Hristiyanlar’ın kayda değer bir varlığı olduğu gibi saygı da gösterilir. Tarihe baktığımızda da Barzaniler’e yapılan katliamlar, Hristiyanlar’a da yapılmıştır. Örneğin; Mam Xoşrava adlı Hristiyan, Barzan bölgesinde Bediyala diye bir köyde ikamet eder. Baas askerleri Barzanlılar’ı katletmek üzere topladıklarında, Mam Xoşrava’yı da götürürler. Askerler nüfus cüzdanına bakınca Hristiyan olduğunu anlar. Rejim askeri ona seslenerek; “Sen buraya gel. Ancak başındaki şu pis şeyi çıkar (kırmızı puşi kastediliyor), seni götürmeyeceğim. Yoksa seni de onlar gibi öldüreceğiz” der. Başındaki puşiyi çıkarmayı kabul etmeyen Mam Xosrava da Barzanlılar’la birlikte katledilir.
Barzan bölgesi “Birlikte yaşam”a örnektir. Mele Mustafa Barzani’nin başlattığı ayaklanmalar da Kürdistani bir bilinç taşır. Ankawalıyım ve sadece Ankawa nahiyesinde Eylül Ayaklanması’nda 72 peşmergemiz bulunuyordu. Mayıs Ayaklanması’nda yine öyle, bir o kadar da şehit verdik.
Ortadoğu’nun tamamına baktığınızda, çoğunluğu Müslüman olan bir toplumda Hristiyan üst düzey bir yetkili bulamazsınız. Ancak Kürdistan’da Mele Mustafa’ya yakınlığıyla bilinen Şehit Franso Hariri Erbil Valisi olarak görev yaptı. Yani sözkonusu mentalite, Hristiyanlar’ın KDP’ye ilgisini arttırarak, kendi partileri olarak görmesine neden oldu.
IŞİD’le savaştan dolayı göçetmek zorunda kalan Hristiyanlar’ın sayısı ne kadar?
Yaklaşık 200 bin Hristiyan Musul ve diğer bölgelerden Kürdistan Bölgesi’ne göçetmek zorunda kaldı. Yüzde 5’i ise Bağdat’a gitti. 26 bin kişi de Avrupa’ya, bir bölümü ise, Türkiye ve Lübnan’a geçti.
Irak Göç ve Göçmenler Bakanı Dr. Derbaz Muhammed, Irak genelinde Avrupa’ya göçedenlerin yüzde 75’inin Kürt olduğunu ve bazılarının hayatını kaybettiğini açıkladı. Bunların içinde Hristiyanlar var mı?
Bundan kısa bir süre önce Ege Denizi’nde boğulan 7 Hristiyan’ın cenazesi Ankawa’da defnedildi. Genel anlamda Irak’ta Hristiyanlar’ın toplam oranı bilinmemektedir. Avrupa’ya giden göçmenlerin ise, buradaki varlığımız konusunda da oldukça ciddi etkileri oluyor. Bir diğer anlamda göçedenlerin sayısı oldukça fazla olduğu gibi can kayıpları da verdik.
Hristiyan ve BM temsilcilerinden çok sayıda yetkili sizi ziyaret etti. Görüşmeleriniz nasıl geçti?
Kürdistan Bölgesi Hükümeti elinde geldiğince göçmenlere yardım etti. Fakat unutmamız gereken hükümetimiz IŞİD’le savaşırken, petrol fiyatları düştü, aynı zamanda Bağdat’ta oturan bir diktatör de Kürtler’in rızkını kesti. Tüm bunlara rağmen Kürdistan, bir milyon 800 göçmene evsahipliği yapmış durumda.
Bu çerçevede de Hristiyanlar’ın göçzedelere gözle görülür ciddi yardımları oldu. Kiliseler Erbil idaresiyle beraber iyi bir organizasyonla göçzedelere yardımlar yaptı. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim; kiliselerin yardımları olmasaydı, Hristiyan göçmenlerin durumu oldukça kötüydü. Özellikle Vatikan başta olmak üzere, ABD ve Kanada’nın Hristiyanlar’ın yaşam koşullarına oldukça önemli katkıları oldu.
Madem Hristiyanlar’a bu kadar önemli yardımlar yapılıyor, neden Avrupa’ya göçediyorlar?
Bu çok önemli, çünkü bu göçmenler karavanların içinde yaşıyor. Kendilerine ait özel bir yaşamları yok. Toplu halde yaşamak zorundalar. Mal ve mülklerini arkalarında bırakmak zorunda kaldılar. Dolayısıyla ümitsizliğe düşerek göçediyorlar.
Hristiyanlar’ın yasal hakları ne düzeyde?
2005’te Irak Anayasası’nda Asuri, Keldani ve Süryaniler’in haklarının korunmasıyla ilgili yasanın onaylamasında, Sayın Mesud Barzani’nin çok büyük etkisi oldu. Ayrıca Kürdistan Anayasası’nda azınlıklara verilen haklar, Irak Anayasası’ndan çok daha ilerdedir.
Kürdistan’ın bağımsızlığı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kürdistan’ın bağımsızlığı hepimiz içindir. Kürdistan sadece Kürtler’in değil, hepimizin; öyle öğretildi, öyle gördük. Hakikat de budur. Kürdistan coğrafi bir yapıdır ve Asuriler, Keldaniler ve Süryaniler mesela, binlerce yıllık bir geçmişe sahip. Hepimizin ülkesidir. Kürdistan bağımsız olduğu takdirde bizim için de çok daha iyi olacaktır. Hristiyanlar, Basra’dan tutun da Zaho’ya kadar yerleşim yerlerine sahiptiler. Şu anda doğru dürüst kalmış değiller, kalanlara ise baskı yapıp korkuyla yaşamalarına neden oluyorlar.
Hristiyan aleminin “Bağımsız Kürdistan”la ilgili görüşleri nelerdir?
Bizlerin temsilcileri olarak kabul ettiğimiz Papa, Ortodoks veya Protestanlar “Kürdistan” ve “Irak” arasında ayrımın çok iyi farkındalar. Hristiyan alemi Irak ve Kürdistan’daki yaşam koşullarını çok iyi biliyor. Kürdistan’ın ve Hristiyanlar’ın çıkarına olan her kararı destekliyorlar.
Aralarında Birleşmiş Milletler’in (BM) temsilcilerinin bulunduğu bazı yetkililer, Ortadoğu’nun olabilecek bir harita değişimine girmesine hazırlıklı olmadığı belirtiliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Genel anlamda hiçbir şahıs ve hiçbir devlet kalkıp bize “Buyrun bu sizin devletinizdir” demez. Bu mertliği kimse bize yapmaz! Hiçbir devlet de kan dökülmeden kurulmaz. IŞİD’le savaşta yüzlerce şehidimizin kanı döküldü ve dükülmeye de devam ediyor… Bağdat rızkımızı kesti… Diğer ülkeler de bize sorun çıkartıyor. Bunların hepsi devlet olmanın sancılarıdır!
Ancak öte yandan, devlet olacaksak da Bağdat, Tahran, Şam ve Ankara’yla ilişkilerimizin iyi olması gerekiyor. Kaldık ki Kürdistan’ın tabiatında zaten birarada yaşama kültürü vardır. Devletlerin de onlarla olan ilişkimizden emin olması gerekiyor. Ancak dediğim gibi hiç kimse de kalkıp bize “Hadi devletinizi kurun” demez.
Diplomatik ve barışçıl yollarla devletimizin ilanını yapmamız gerekiyor. 1921’den beri Irak’a bağlıyız. Ne Sünni, Şii’yi, ne de Şii, Sünni’yi kabul ediyor. Ne de Irak Kürtler’i kabul ediyor. Kürtler de mecbur değil Araplar’la yaşasın. Gerçeği söylemek gerekirse burada 3 devlet var. Bu nedenle de madem bir devlette birlikte yaşayamıyoruz, o zaman 2 devletle arkadaş olarak yaşayalım.
Nahiyede, Ankawa halkı dışında kimsenin emlak alım-satım yapması neden yasak?
Sözkonusu yasak, Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani’nin talimatıyla ve Ankawa’nın demografik yapısının korunması için konulmuştu. Ankawa’da ev satmak isteyen biri sadece Ankawa’nın yerlilerinden birine satabilir. Sözkonusu karar çıkmasaydı Ankawa’da diğer yerleşim yerlerinden hiçbir farkı kalmazdı. Bu karar halkımız tarafından da memnuniyetle karşılandı.
Bir akademisyen olarak Kürdistan Bölgesi’nin komşu ülkelerle olan ilişkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Özellikle son dönemde Ankara’yla ilişkilerimiz oldukça iyiye gidiyor. Tahran’la da ilişkiler kötü değil. Önemli olan karşılıklı saygı ve kabullenme.
Peşmerge Bakanlığı bünyesinde Hristiyanlar’dan oluşan askeri birlikte kaç kişi var?
Tam olarak sayıyı bilmiyorum çünkü askeri bir bilgidir. Ancak aralarında tümgeneral ve tuğgenerallerin de bulunduğu yaklaşık 5 bin kişi olduğunu tahmin ediyorum.

PORTRE / Anoo Cewher ANDOKA
1984’te Erbil’in Ankawa nahiyesinde doğan Anoo Cewher Andoka, Kürdistan Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun. Aynı üniversitede uluslararası ilişkiler alanında master yaptı. Hayat Üniversitesi’nde öğretim üyeliği görevini sürdürüyor. 11 yıl Kürdistan TV’de ilk defa Süryani, Keldani, Asuri seyirciye hitap eden bir program hazırladı. Keldani Kültür Merkezi sorumlusudur.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın