Diyarbakır (Rûdaw) – Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle 4 Eylül günü yapmayı planladıkları mitinge valilik tarafından izin verilmemesi üzerine Yenişehir’de HDP milletvekillerinin katılımı ile bir basın açıklaması yaptı.
Açıklamaya Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu temsilcileri, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, milletvekilleri katıldı.
Açıklamaya katılmak için bölgeye gelenler ilk başta polis engeli ile karşılaştı. Polis yolları kapatarak toplantıya izin vermedi.
Bu esnada Rûdaw’a konuşan Berdan Öztürk, Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu’nun yapmak istediği açıklamaya destek için burada olduklarını söyledi.
Daha sonra Platform sözcülerinin polislerle yaptığı görüşmenin ardından açıklama yapılmasına izin verildi.
Açıklama metnini okuyan Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Süleyman Bozkurt, savaşların yıkım getirdiğini ve bundan ders çıkarılması gerektiğini hatırlatarak, “Bugün Ortadoğu’da, Lübnan, Suriye, Irak ve en son Afganistan da kışkırtılan iç savaşların ardından gelen dış müdahalelerin etkisiyle toplumsal ve coğrafik yıkımlar yaşanmaktadır” dedi.
“Bizler de savaş ve çatışmaların uzun yıllardan beri devam ettiği bir coğrafyanın parçasıyız” diyen Bozkurt, “Uzun yıllar boyunca ülkemizde ve bölgemizde yaşanan çatışmaların yarattığı acıların en yakın tanıklarıyız. Bu ülke halklarının barış ve kardeşliğe olan ihtiyacına rağmen, ülkemiz her geçen gün daha fazla savaşın ve şiddetin parçası haline getirilmeye devam ediliyor” ifadelerini kullandı.
Bozkurt, şöyle devam etti:
“Milliyetçi ırkçı politikalarla Kürt sorununa çatışma ve şiddete dayalı yaklaşım, siyasi iktidarın müdahaleci dış politikası ve komşu ülkelerimizle bitmeyen gerilimler ülkemizin sürekli bir çatışma ve savaş tehdidi altında olmasına neden olmaktadır. Ülkemizde savaş ve güvenlikçi politikaların uygulanması sonucunda yüzlerce sivil insan yaşamını yitirmiş bu durumlarla ilgili etkin bir soruşturma yürütülmemiş, sorumlular cezalandırılmamıştır. En son Şırnak’ın İdil ilçesinde zırhlı aracın ezmesi sonucu yedi yaşındaki Mihraç Miroğlu yaşamını yitirmiştir. İktidarın çözümsüzlüğü derinleştiren savaş politikalarının sonucu daha fazla ölüm ve gözyaşı olmaktadır.”
Bozkurt, “Barış mücadelesinin en çok da yaşadığımız Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde yükseltilmesini ve süreklileştirilmesini, bu amaçla da atılacak her adımda birlikte ortak, güçlü örgütlü ve kararlı bir mücadele verilerek yarına, özgür, eşit, demokratik bir yaşamı sağlayacağımıza inanıyoruz” dedi.
Ardından konuşan Barış Anneleri üyesi Nafiye Yiğit, polislerin uygulamasına tepki gösterdi.
Yiğit, “Barış için buraya geldik ama etrafımıza bakın ablukaya alınmışız. Barış sözü olduğunda onlara çok zor geliyor. Çocuklarımız katledilse de cezaevlerinde olsa da barış çağrısı yaptık yapmaya devam edeceğiz. Yaşadığımız sürece barışa çağrıda bulunuyoruz. Ayrıca tecrit kırılmayana kadar barış gelmez, gelmez. Artık yeter diyoruz” dedi.
Yiğit’in konuşmasının ardından Kayseri Bünyan T2 Cezaevi’nde tutuklu bulunan kayyım atanan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne ilişkin mektubu okundu.
Daha sonra söz alan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç da, mitingin İçişleri Bakanlığı tarafından hukuksuz ve keyfi bir şekilde yasaklandığını söyledi.
Oluç, “Diyarbakır’a, atanmış İçişleri Bakanlığı yardımcısı ve Aile ve Sosyal bakanlığı gelip bizim il binamızın önünde açıklama yapabiliyor. Bize bugün engel çıkaranlar, bir araya gelmemize izin vermeyenler neden onlara da engel olmuyor? Onlar atanmış ise bizlerde milyonlarca halkın sesi ve sözüyüz. Asla susmayız, boyun eğmeyiz ve baş eğmeyiz” şeklinde konuştu.
Oluç, polisin açıklamayı bitirmeleri yönündeki anonsuna da tepki göstererek milltevekili olduğunu hatırlattı ve sözlerine şöyle devam etti:
“AKP ve MHP iktidarı savaş siyaseti ile varlığını koruyor. Bu yüzden alanlarda yapılmak istenen 1 Eylül etkinliklerini engelliyor. Bir iktidar barıştan neden korkar? İktidar sözünü ettiğimiz barış sözünden ve mitinglerden korkuyor; çünkü bu iktidar savaş politikaları üzerinden iktidarını sağlayıp bekasını sürdürüyor. Barış olsa bu iktidar iktidarını sürdüremeyeceğini biliyor. Suriye, Irak, Kıbrıs, Libya’da yani her yerde barış olsa bu iktidara gerek kalmaz. Irak’ta ve Suriye’de savaş politikaları üzerinden ayakta kalıyor. Doğu Akdeniz’de, Ege’de savaş çıkarmaya çalıştılar. Ne kadar artık ve türev terör örgütü varsa destek verdiler, lojistik sağladılar. İşte o vekalet savaşı sayesinde bu güne kadar ayakta kalabildiler.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın