Erbil (Rûdaw) - Kürdistan Bölgesi Kadına ve Aileye Yönelik Şiddetle Mücadele Genel Müdürlüğü, 2025 yılına ait "Elektronik Şiddet" anketi sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Çarpıcı verilerin yer aldığı raporda, elektronik şiddet konusunda yasal farkındalığın düşük olduğu ve mağdurların büyük çoğunluğunun yasal yollara başvurmak yerine tehdit eden kişileri "engellemeyi" (bloklamayı) tercih ettiği ortaya çıktı.
Anket, bir ay süresince online olarak gerçekleştirildi ve Kürdistan Bölgesi'nin tüm vilayetlerinden toplam bin 167 kişi katılım sağladı.
Şiddetin kaynağı da bilgisi de sosyal medya
Ankette katılımcılara elektronik şiddet konusundaki bilgi düzeyleri sorulduğunda verilen yanıtlar şu şekilde oldu:
Yüzde 46,4: Biraz bilgim var
Yüzde 38,3: Bilgi sahibiyim
Yüzde 8: Bilgim yok
Yüzde 7,3: Bilmiyorum
Elektronik şiddetin artış nedenlerinden biri olan sosyal medya platformları, aynı zamanda bu konuda bilgi edinilen ana mecra konumunda. Katılımcıların bilgi kaynakları şöyle sıralandı:
Yüzde 30,9: Sosyal medya
Yüzde 17,7: Medya (TV, Radyo vb.)
Yüzde 12,2: Konferans, seminer ve çalıştaylar
Yüzde 9,9: Okul
İnternet ve sosyal medya kullanım alışkanlıkları
Katılımcıların günlük internet kullanım sürelerine bakıldığında, çoğunluğun (yüzde 31,4) günde 3-5 saat çevrimiçi olduğu görüldü. Diğer oranlar ise şöyle: yüzde 30,7'si 1-3 saat, yüzde 18,8'i 5-8 saat ve yüzde 6'sı günde 10 saatten fazla internet kullanıyor.
Özellikle sosyal medya kullanımında süreler dikkat çekici. Kullanıcıların yüzde 13'ü sosyal medyada günde 10 saat veya daha fazla vakit geçirirken, yüzde 12'si 5-8 saat, yüzde 52,8'i 3-5 saat ve yüzde 41,6'sı 1-3 saat harcıyor.
En çok kullanılan platform: Snapchat
Kürdistan Bölgesi'nde sosyal medya tercihlerinde Snapchat ilk sırada yer alırken, onu Instagram ve TikTok takip ediyor:
Yüzde 17,4: Snapchat
Yüzde 17,3: Instagram
Yüzde 15: TikTok
Yüzde 14,8: Facebook
Yüzde 12: WhatsApp
Yüzde 9,9: Telegram
Katılımcılar sosyal medyayı öncelikli olarak "arkadaş ve akrabalarla iletişim" (yüzde 24,8) için kullandıklarını belirtirken, bunu eğitim/öğrenme (yüzde 18,8), haber takibi (yüzde 16,3), görüntü izleme (yüzde 16,1) ve vakit geçirme (yüzde 10,8) izliyor.
"Geleneksel şiddetin yerini dijital şiddet aldı"
Konuyla ilgili Rûdaw’a değerlendirmelerde bulunan Erbil Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Müdürü Albay Safin Tahir, şiddet vakalarının sayıca azalmasına rağmen şekil değiştirdiğine dikkat çekti.
Albay Tahir, "Geleneksel şiddetin yerini artık dijital şiddet aldı. Sorunların en büyük kaynağı sosyal medyanın kötüye kullanımıdır. Snapchat, Instagram, Telegram ve WhatsApp gibi uygulamalar ne yazık ki büyük oranda tehdit, darp ve evden kovulma gibi vakaların sebebi haline geldi" dedi.
Sorunların çoğunun fotoğraf, video ve mesajların yayılması tehdidine dayandığını belirten Tahir, iletişim araçlarının kötüye kullanımına dair yasaların değiştirilmesi ve cezaların ağırlaştırılması çağrısında bulundu.
Kimlik gizleme ve sahte hesaplar
Ankete göre katılımcıların yüzde 86,6’sı sahte (fake) hesabı olmadığını belirtse de, kullanıcıların önemli bir kısmı kimliklerini gizleme eğiliminde.
Katılımcıların yüzde 38,2’si hiçbir şekilde kendi fotoğrafını kullanmıyor. Yüzde 30’u bazı platformlarda, yüzde 29,6’sı ise tüm hesaplarında kendi fotoğrafını kullanıyor.
Yüzde 48,7’si nadiren, yüzde 20,9’u ise asla kendi fotoğraf veya videosunu paylaşmıyor.
Adres, telefon ve iş yeri gibi bilgileri paylaşmayanların oranı yüzde 64. Sadece arkadaşlarıyla paylaşanlar yüzde 22,4, herkese açık paylaşanlar ise yüzde 11,2.
Her 5 kişiden 1'i siber şiddet mağduru
Anket sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 22’si elektronik şiddete maruz kaldığını beyan etti (yüzde 12,4’ü bir kez, yüzde 9,6’sı birden fazla kez).
Maruz kalınan şiddet türleri ise şu şekilde sıralandı:
Yüzde 17: Hesabın hacklenmesi
Yüzde 16,9: Uygunsuz yorum veya mesajlar
Yüzde 11: Online tehdit
Yüzde 7,9: Sahte ve yalan bilgi yayılması
Yüzde 32,1: Diğer türler
"Her üç kadından biri tacize uğruyor"
Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı Vekili Zekiye Seyid Salih, Rûdaw’a yaptığı açıklamada ellerinde kesin veriler olmamasına rağmen durumun ciddiyetine vurgu yaparak, "Elektronik tacize uğramayan kadın yok gibidir. İstatistiklere göre her üç kadından biri, telefonla veya iftira atılması yoluyla dijital cihazlar üzerinden şiddete maruz kalıyor" dedi.
Ankete katılanlar, çevrelerindeki insanların (arkadaş veya akraba) yüzde 36,5 oranında elektronik şiddete uğradığını belirtti.
İntihar düşüncesine kadar varan etkiler
Elektronik şiddetin mağdurlar üzerindeki psikolojik tahribatı da raporda yer aldı. Mağdurların yüzde 30’u anksiyete, üzüntü ve endişe yaşadığını, yüzde 13,8’i ise içe kapanma ve güven kaybı gibi sosyal etkiler hissettiğini belirtti.
Daha vahim sonuçlar ise şöyle:
Yüzde 4: Kendine zarar vermeyi düşündü.
Yüzde 3,9: İntiharı düşündü.
Yüzde 21,2: Herhangi bir etki hissetmediğini belirtti.
Yasal yol yerine "Engelleme"
Raporun en dikkat çekici kısımlarından biri, mağdurların tepkileri oldu. Yasal yollara başvuru oranı, kişisel önlemlerin çok gerisinde kaldı:
Yüzde 19,4: Kişiyi engelledi (blokladı) ve şikayet (report) etti.
Yüzde 15,2: Polis veya asayişi bilgilendirdi.
Yüzde 14,2: Tepkisiz kaldı.
Yüzde 13,9: Ailesiyle konuştu.
Yüzde 12,1: 119 acil hattını aradı.
Yüzde 7,9: Yasal şikayette bulundu (Dava açtı).
Yüzde 7: Sosyal medya hesabını kapattı.
Kürdistan Bölgesi'nde iletişim araçlarının kötüye kullanımına dair özel bir yasa olup olmadığı sorusuna katılımcıların yüzde 40,8'i "Bilgim yok", yüzde 24,5'i "Bilmiyorum" yanıtını verirken, sadece yüzde 7,5'i "Tam bilgim var" dedi.
Çözüm önerileri ve katılımcı profili
Katılımcılar çözüm için en iyi yolun "Yasaların değiştirilmesi ve ağırlaştırılması" (yüzde 21,9) ve "Farkındalık oluşturulması" (yüzde 17,2) olduğunu düşünüyor. Raporun sonuç bölümünde, okullarda "dijital eğitim" derslerinin verilmesi ve resmi kurum personelinin yapay zeka ve dijital şiddet konusunda eğitilmesi önerildi.
Ankete kimler katıldı?
Cinsiyet: Yüzde 56,8 Kadın, yüzde 43,2 Erkek.
Yaş: Büyük çoğunluk gençlerden oluşuyor (yüzde 50,9'u 19-24 yaş, yüzde 15,3'ü 25-34 yaş aralığında).
Eğitim: Yüzde 57'si Lisans (Üniversite), yüzde 22,2'si Enstitü (Ön lisans) mezunu.
İkamet: Katılımcıların yüzde 71,8'i şehir merkezlerinde yaşıyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın