Erbil (Rûdaw) - SETA uzmanı Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, ABD ve Rusya’nın varlığı düşünüldüğünde BM Güvenlik Konseyi’nde Türkiye’nin Fırat’ın doğsuna yönelik operasyonuna karşı bir karar çıkacağını düşünmediğini, çıkması halinde Türkiye’nin uluslararası toplumu tatmin etmek için operasyonu gözden geçireceğini söyledi.
Rûdaw mültenine konuk olan Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Vakfı Güvenlik Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, Türkiye’nin uzun zamandan beri Fırat’ın doğusuna askeri operasyon gerekçelerini ortaya koyduğunu ve bunu uluslararası topluma da ilan ettiğini söyledi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda operasyonun gerekçelerini dile getirdiğini hatırlatan Yeşiltaş, bu gerekçeleri şöyle sıraladı:
“Biricisi, Türkiye PKK’nın bölgede YPG ile olan işbirliğinden kaynaklanan tehditleri ortadan kaldırmak istiyor. PKK’nın ve YPG’nin bölgedeki varlığı Türkiye’nin sınır güvenliğine ve ulusal güvenliğine ciddi manada tehdit oluşturuyor. Öte yandan bu oluşum, terör örgütü Suriye’nin toprak bütünlüğünü koruma konusunda büyük bir engel teşkil ediyor. Dolayısıyla Türkiye hem Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak, hem de kendi ulusal güvenlik menfaatlerini korumak için bölgeye yönelik bir askeri operasyon başlatmış durumda.
Bu bölgeden YPG tarafından zorla gönderilen ve boşaltılan yerlere yeniden mültecilerin geri dönmesi sağlanacak. Dolayısıyla Güvenli Bölge aynı zamanda mültecilerin bu bölgeye kendi arzu ettikleri bir şekilde dönmeleri için güvenli bir ortam hazırlayacak.”
Şu anda uluslararası kamuoyundan Türkiye’ye çok ciddi bir baskı olduğunu dile getiren Murat Yeşiltaş, “Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve başta ABD olmak üzere, Türkiye’ye yönelik çok ciddi bir baskı var. Ama aynı zamanda Başkan Trump’ın da açıkladığı gibi ABD’nin Türkiye’nin güvenlik kaygılarını anladığı anlaşılıyor. Zira Türkiye’nin bu bölgede istikrarlı bir alan oluşturması son derece önemli. Bu önem aynı zamanda Avrupa’nın güvenliğini de doğrudan ilgilendiriyor. Avrupa Birliği ve özellikle İngiltere ve Fransa tarafından çok sert eleştiriler geldi. Ama Türkiye için önemli olan bu askeri operasyonun başlatılmasıydı. Askeri operasyon bir kere başladıktan sonra bundan sonra Türkiye hedeflerine ulaşmak için bu baskılara boyun eğmeyecek ve fikrini değiştirmeyecektir diye düşünüyorum” dedi.
Önümüzdeki saatlerin “kritik” olduğunu vurgulayan SETA uzmanı, “Birleşmiş Milletler’de bugün Güvenlik Konseyi daimi üyelerinin yapacağı toplantı son derece önemli. Ama bu toplantıdan çıkacak olan sonucun da özellikle Rusya ve ABD’nin varlığı düşünüldüğünde pek de Avrupa Birliği’nin istediği gibi olmayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin operasyon başlamadan önce BM’ye bir mektup gönderdiğini, NATO ve uluslararası ülkelere garanti verdiğini dile getiren Yeşiltaş sözlerine şunları ekledi:
“Bu mektubun içerisinde Türkiye’nin öncelikle insancıl hukuka önem göstereceğini, orantılılık ve ölçülülük ilkesini de dikkate almak suretiyle askeri operasyonu gerçekleştireceğini söylemişti. Yine burada özellikle sivillerin hedef alınması gibi bir durumun sözkonusu olmayacağını ve BM’ye bunun garantisini vereceğini söylemişti. Benzer bir şekilde NATO ve diğer uluslararası örgütlere de Türkiye bu garantiyi verdi. Şimdi Türkiye’nin operasyonunu durdurması için BM’den bir karar çıkacak mı? Ben böyle bir kararın çıkacağı kanaatini taşımıyorum. Dolayısıyla Türkiye’nin BM Güvenlik Konseyi’nden çıkacak bir karar konusunda şu anda bir endişeye sahip olduğunu düşünmüyorum. Eğer böyle bir karar çıkarsa elbette Türkiye bu anlamda askeri karekâtını gözden geçirecek ve uluslararası toplumu tatmin etmek isteyecektir.”
Operasyonun IŞİD’in yeniden canlanmasına zemin sunup sunmayacağı konusunda bri soruya Doç. Dr. Murat Yeşiltaş, “IŞİD’in yeniden canlanması riski her zaman var. Bu ihtimal sadece Suriye değil Irak için de geçerli. Irak’ta da benzer bir durum yaşanabilir. Ancak IŞİD’in toprak kontrolünü tamamıyla kaybettiğini görüyoruz. Önemli sayıda militanlarının da SDG’nin kontrolündeki hapisanelerde olduğunu biliyoruz. Özellikle Fırat Kalkanı Harekâtı düşünüldüğünde Türkiye’nin IŞİD’e karşı mücadelesi ortada. Dolayısıyla Türkiye IŞİD’le mücadele etme konusunda ABD’nin gösterdiği iradenin çok daha fazlasını gösterecektir. Türkiye bölgede IŞİD’le mücadele eden tek NATO ordusu. ABD bölgede IŞİD’le savaşırken sadece YPG’yi kullanıyor. Ama Türkiye IŞİD’le savaşta kendi ordusunu çok ciddi manada kullanmış, bu anlamda yüzlerce şehit vermiş bir ülke. Dolayısıyla Türkiye IŞİD’le mücadele etme konusunda gerekli tecrübe ve kapasiteye sahiptir” sözleriyle yanıt verdi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın