Anadolu Ateşi’nin kurucusu Kürdistan’da sanat akademisi açıyor

23-04-2025
Mustafa Erdoğan
Mustafa Erdoğan
Etiketler Mustafa Erdoğan Anadolu Ateşi Kürdistan Bölgesi
A+ A-

Erbil (Rûdaw) - Anadolu Ateşi dans topluluğunun kurucusu Mustafa Erdoğan, Kürdistan Bölgesi’nde bir dans akademisi açmayı planladığını söyledi. Erdoğan, çalışma ve projeleri hakkında da bilgi verdi.

Erbil’de gerçekleştirdiği ilk etkinliğin ardından Rûdaw TV’den Hevidar zana’ya konuşan Mustafa Erdoğan, burada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Erbil’i 15 yıl önceki ziyaretine kıyasla çok daha modern ve gelişmiş bulan Erdoğan, “Burası çok güzel bir yer olmuş. Modern bir şehir, bu beni gururlandırdı” diye konuştu.

Konserde bazı organizasyon eksiklikleri yaşandığını belirten Erdoğan, “150 kişilik ekiple geldik, ama organizasyon biraz zayıftı. Sahneye geç çıktık” dedi.

Erdoğan, yine de Kürdistan Bölgesi’nde sahne almanın kendisi için büyük bir onur olduğunu vurguladı.

Colemêrg mi, Culemêrg mi?

Memleketi Hakkâri’nin Kürtçe adının “Culemêrg” olduğunu belriten Erdoğan, “Colemêrg ya da Çolemêrg doğru değil. Biz Culemêrgî’yiz. Bölgemizin adı Hakkari’dir” dedi.

Anadolu Ateşi’ni izleyen herkesin onun Kürt ve Hâkkarili olduğunu anlayacağını ifade ederek, “Sahneye çıktığımızda bunu hissedersiniz” dedi.

Ailem ile Kürtçe iletişim

Günlük hayatında ailesiyle Kürtçe iletişim kurduğunu paylaşan Erdoğan, “Annemle, babamla, çocuklarımla Kürtçe konuşuyorum. Büyük oğlum Atlas Kürtçeyi iyi biliyor, diğerleri de öğreniyor” diye konuştu.

Hakkâri’ye derin bir sevgi beslediğini belirten sanatçı, “Culemêrg’e âşığım. Orası farklı bir yer. Dilimiz, danslarımız, kültürümüz eşsiz. Çep oynuyoruz, bu bile bizi özel kılıyor” diye ekledi.

Bölgenin doğal güzelliklerine ve köylerine hayran olduğunu anlatan sanatçı, ancak şehir merkezinin modern yapılarla estetik açıdan bozulduğunu ifade etti.

Anadolu Ateşi’nin temelleri Hâkkari’de atıldı

Anadolu Ateşi’nin temellerinin Hâkkari’deki lise yıllarında atıldığını anlatan Erdoğan, Kürt folkloru ve bölgesel danslarla başladığını söyledi.

Hacettepe Üniversitesi’nde felsefe okurken modern bale ve dansla tanışarak vizyonunu genişlettiğini dile getiren Erdoğan, “Anadolu ve Mezopotamya kültürlerini sentezledik. Sadece Kürt dansları değil, Anadolu’daki tüm halkların kültürlerini bir araya getirdik” dedi.

Sovyetler Birliği’nde 1945’te Moussief’in yaptığı çalışmaları örnek aldığını belirten Erdoğan, bu sentezin dünyada büyük yankı uyandırdığını ifade etti.

Dünyada 120 ülkeye ulaşan başarı

Anadolu Ateşi’nin 120 ülkede sahne aldığını paylaşan Erdoğan, “Yeni Zelanda’dan Amerika’ya, Sibirya’dan Bahreyn’e kadar gittik” dedi.

Her performansta sahne büyüklüğüne göre 40 ila 150 dansçının yer aldığını belriten sanatçı, Erbil konserinde ise 100 dansçıyla sahne aldıklarını belirtti.

Topluluğun repertuarında “Anadolu Ateşi”, “Troya” ve “Dahol” gibi koreografiler bulunuyor.

Erdoğan ayrıca “İpek Yolu” ve “Gilgamêş” gibi yeni projeler üzerinde çalıştıklarını, Anadolu Ateşi’nin yeni projeleri arasında Yaşar Kemal’in “Ağrı Dağı Efsanesi” destanından esinlenen koreografiler de olduğunu paylaştı.

Eğitim ve yetiştirme süreci

Anadolu Ateşi’nin dansçılarını yetiştirmek için 12 akademi kurduklarını anlatan Erdoğan, “2 bin öğrencimiz var. Dans, müzik, tiyatro ve drama eğitimi veriyoruz. Artık dışarıdan dansçı almıyoruz, kendi akademilerimizden yetişiyorlar” dedi.

Başlangıçta gazete ilanlarıyla amatör dansçıları topladıklarını dile getiren Erdoğan, ancak iki yıl süren yoğun çalışmalarla profesyonel bir topluluk oluşturduklarını belirtti.

Kürt kimliği sahneye yansıyor

Anadolu Ateşi’nde Kürt kültürünün güçlü bir şekilde temsil edildiğini vurgulayan Erdoğan, “İzleyenler benim Kürt ve Culemêrgli olduğumu hemen anlar. Soldan oynuyoruz, bu bizim farkımız” dedi.

2000’li yıllarda Türkiye’de Kürtçenin yasak olduğu dönemde bile projelerinde Kürtçe şarkılar ve dengbêjler kullandığını hatırlatan Erdoğan, Hâkkarili dengbêjlerin seslerinin hâlâ projelerinde yer aldığını ifade etti.

Kürdistan Bölgesi’nde sanat akademisi planı

Erbil’deki seyircilerden övgüyle bahseden Erdoğan, organizasyon eksiklikleri nedeniyle seyirciyle yeterince etkileşim kuramadıklarını, ancak çocukların sahnede dans ettiğini görmenin kendisini mutlu ettiğini söyledi.

Erdoğan, “Kürdistan Bölgesi’ne, kendi vatanımıza gelmek büyük bir gurur. İlk kez geldik, ama bu bir başlangıç” diye konuştu.

Kürdistan Bölgesi’nde bir sanat akademisi kurma planının öncelikli olduğunu belirten Erdoğan, “Erbil’de veya Kürdistan Bölgesi’nde uluslararası bir akademi açmak istiyorum. Çocuklarımız zeki ve yetenekli. Kültürlerine bağlılar, bu akademi çok sevilecek” dedi.

“Kurdiya min çawa ye?”

Röportaj sırasında Kürtçesinin nasıl olduğunu soran Erdoğan’a, Hevidar Zana “Çok güzel” yanıtı üzerine gülerek, “Bu kısımları kesmeyin, yayınlayın” dedi.

Kürdistan Bölgesi’ndeki sanatseverlerle yeniden buluşmayı dört gözle beklediğini ifade eden Erdoğan, bölgedeki kültürel potansiyelin kendisini heyecanlandırdığını vurguladı.

 

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli