Berlin (Rûdaw) – Umut yolculuğu kabusa döndü. Daha iyi bir yaşam için çıktığı yolda felç kalan 30 yaşındaki Azad 10 yıldır Almanya'da bir bakımevinde. Binlerce kilometre uzaktaki annesinin tek isteği ise evladına son bir kez sarılabilmek.
Almanya'da sakin ve düzenli bir bakımevinin duvarları arasında, genç bir Kürt göçmenin trajik hikayesi gizli. Kobanili 30 yaşındaki Azad Bakcu, yaklaşık 10 yıldır belden aşağısı felçli bir şekilde, hareket kabiliyetini tamamen yitirmiş halde yaşam mücadelesi veriyor.
Uzun ve tehlikeli göç yolculuğunda, Avusturya sınırını geçip hayallerinin ülkesi Almanya'ya girmesine sadece birkaç kilometre kala, gecenin karanlığında bir otomobilin çarpması sonucu ağır yaralandı. Bu kaza, Azad Bakcu’nun tüm umutlarını ve geleceğini bir anda yok etti.
Azad, o geceyi şöyle anlatıyor:
“Bize çarpan 17 yaşında bir kızdı. Biz altı kişiydik ama en büyük darbeyi ben aldım. Bu benim onuncu yılım ve hâlâ Kürdistan'a dönemedim. Annem ve babamla sadece telefonla konuşabiliyorum, o kadar."
Şimdi Azad, Almanya'nın güneyindeki Hutthurm kasabasında, ailesinden ve sevdiklerinden binlerce kilometre uzakta, göğsüne hapsettiği umutlarıyla bir yaşam sürüyor.
Ancak bu acı sadece Azad'ın bedeninde değil; aynı acı, binlerce kilometre ötede, Duhok'taki annesinin kalbinde de her gün yeniden yaşanıyor.
Azad'ın annesi Fehima Şeyh Ali, kucağındaki tıbbi raporlarla oğluna ulaşabilmek için defalarca konsoloslukların ve kurumların kapısını çalmış, ancak tüm çabaları sonuçsuz kalmış.
Gözleri yaşlı bir şekilde feryat eden anne, şunları söylüyor:
"Oğlum o halde, yatağa ve sandalyeye mahkum. Ona bir yemek verirler ya da vermezler, kendisi için hiçbir şey yapamaz. Onu aradığımda, bazen morali bozuk olduğu için bir hafta benimle konuşmuyor. O konuşmayınca, biz de burada kahroluyoruz. Bize bir yol bulmalarını, ölmeden önce oğlumuza ulaşıp onu görmemizi istiyoruz."
Azad Bakcu, annesine son kez veda ettiğinde, Avrupa'da kendisi ve ailesi için daha iyi bir yaşam kurma hayalini taşıyordu. Ancak umutları, o arabanın tekerlekleri altında ezildi ve hayali, hareketsiz bir bedene ve hasret dolu bir kalbe hapsolmuş ebedi bir kabusa dönüştü.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın