AB Suriye Temsilcisi: Mültecilerin zorla geri gönderilmesi için şartlar uygun değil

01-12-2025
Etiketler Michael Unmacht Avrupa Birliği Suriye Rojava DSG
A+ A-

Avrupa Birliği (AB) Suriye Özel Temsilcisi Michael Unmacht, Şam’da Rûdaw’a verdiği özel röportajda, Suriye'deki son gelişmeleri, mültecilerin durumunu ve Kürt meselesini değerlendirdi.

Unmacht, AB’nin mülteciler konusundaki tutumunun değişmediğini belirterek, "Geri dönüşler onurlu olmalı ve şartlar buna imkan tanımalı" dedi.

Suriye'deki sivil toplum ve yetkililerin katılımıyla düzenlenen "Diyalog Günü"ne değinen Unmacht, gelecekteki anayasanın tüm bileşenleri kapsaması gerektiği mesajını verdi.

AB Suriye Özel Temsilcisi Michael Unmacht, Rûdaw muhabiri Viviyan Fetah’ın sorularını yanıtladı:

Rûdaw: Mülteci ve göçmen sorunu Avrupa Birliği ülkelerinin ana gündemlerinden biri. Siz şu an sahadasınız, Suriye’deki durum gerçekten mültecilerin dönüşüne elverişli mi?

Michael Unmacht: Her şeyden önce, mültecilerin geri dönüşü herkes için temel bir haktır. Biz AB olarak, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ile işbirliği içinde, bu dönüşün "gönüllü" olması gerektiğini vurguluyoruz. Bu, mültecinin kendisine ait şahsi bir karardır. Ancak dönüşün aynı zamanda onurlu olması gerekir. İstikrarsızlık ve ekonomik kriz gibi engeller hala mevcut. Birçok mülteci veya yerinden edilmiş kişinin evlerine döndüğünü gördük ancak bunun için uygun koşulların sağlanması da önemlidir. AB, onurlu ve gönüllü geri dönüşe imkan verecek bu şartların oluşturulması için yetkililer ve uluslararası örgütlerle çalışmak istiyor.

Rûdaw: Suriye’deki mevcut durum, bir Avrupa kararıyla mültecilerin geri gönderilmesine uygun mu?

Michael Unmacht: Hayır, bu konuda tutumumuzu değiştirdiğimize inanmıyorum. Dönüş onurlu olmalı ve şartlar buna izin vermeli. Gördüğümüz kadarıyla 3 milyondan fazla mülteci ve göçmen evlerine döndü ancak hizmetler, eğitim ve okullar konusunda var olan engelleri ve sorunları biliyoruz. En önemlisi herkesin bu seçeneğe sahip olması için fırsat yaratılmasıdır.

Rûdaw: AB’nin çabaları sadece insani yardımlarla mı sınırlı kalacak, yoksa altyapının yenilenmesi ve Suriye’nin inşası aşamasına geçildi mi?

Michael Unmacht: Büyük hedef budur. Son olarak Şam’da ilk kez düzenlenen "Diyalog Günü" konferansına katıldık. Suriyeli yetkililer, Dışişleri Bakanlığı ve sivil toplum örgütleriyle koordinasyon içindeydik. Çok konuştuk ve bu ana konulardan biriydi. Şüphesiz sadece insani yardımdan, erken toparlanmaya ve ekonomik iyileşmeye geçmemiz gerekiyor; bu herkesin ortak hedefidir. Ancak şu an hala acil insani yardıma ihtiyaç var ve bunu unutmamalıyız.

Rûdaw: IŞİD’i hala Suriye ve bölge için bir tehdit olarak görüyor musunuz?

Michael Unmacht: Kesinlikle, bu yeni bir şey değil. IŞİD’e karşı büyük bir Uluslararası Koalisyon var. Suriye’nin bu koalisyona resmi katılımını gözlemliyoruz ve örgütü devam eden bir tehdit olarak görüyoruz. Tehdidin boyutunu tam olarak bilmek zor olsa da, Haziran ayında Şam’daki Mar Elyas Kilisesi’ne yapılan terör saldırısı, IŞİD tehdidinin bir göstergesiydi. Masum insanlar sebepsiz yere öldürüldü. Bu tehdit hala var.

Rûdaw: Kürtler, Dürziler ve Aleviler, geçici yönetimin açıkladığı anayasal bildirgeyi reddetti. Sizin bu bildirgeye ilişkin görüşünüz nedir?

Michael Unmacht: Kürt kongresinin bu konuda bir tutumu olduğunu gördüm. Alevilerin ve Dürzilerin de bunu reddedip reddetmediğini kesin olarak söyleyemem ancak bu Suriye içi tartışmalara ve bileşenler arasındaki diyaloğa müdahale etmek AB’nin rolü değildir. Fakat her ülkenin anayasası, tüm bileşenleriyle halkın iradesini yansıtmalıdır. Her anayasanın insan haklarını, kadınların rolünü ortaya koyması ve tüm halkın iradesinin bir sonucu olması önemlidir. Bir geçiş sürecindeyiz ve bunu unutmamalıyız.

Rûdaw: Ancak bu bildirge geçici bir anayasa olarak görülüyor ve Arap kimliği korunurken Kürtlere dair ulusal ve kültürel haklar yer almıyor. Sizce Suriye anayasası nasıl olmalı?

Michael Unmacht: Bu, tüm bileşenleriyle Suriye halkının iradesine bağlıdır. Kültürel haklar ve insan hakları önemli bir parçadır. Eğer doğru anladıysam, 10 Mart'tan bu yana Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile Şam’daki geçici hükümet arasında bir uzlaşı zemini var. Şu an ciddi tartışmalar ve müzakereler yürütülüyor. Değişim her zaman mümkündür. Tüm taraflar arasındaki müzakerelerin AB prensiplerine ve insan haklarına uygun sonuçlar doğuracağına inanıyorum.

Rûdaw: AB prensipleri çerçevesinde, Suriye’deki Kürtlerin haklarını destekliyor musunuz?

Michael Unmacht: İnsan haklarının garanti altına alınması, ayrımcılık ve ırkçılığın olmaması gerekir. DSG ve temsilcileriyle burada Şam’da yaptığımız görüşmelerden ve hükümetle olan temaslardan anladığım kadarıyla, sisteme katılım ve entegrasyon konusunda tartışmalar var. Tarafların halkla konuşması gerekiyor.

Rûdaw: Suriye’nin en büyük ikinci milleti olarak çocuklarının Kürtçe eğitim görmesini istiyorlar. Bu hakkı destekliyor musunuz?

Michael Unmacht: Bu bir Avrupa müdahalesi değildir. Avrupa’da da dil konusunda farklı sistemler var. Ancak dil bir zenginliktir, kültür bir zenginliktir ve devlet bu zenginlikten faydalanabilir. Fakat bu, tüm bileşenlerin uzlaşısının bir sonucu olmalıdır. Avrupa'da çok dillilik, çok kültürlülük var ve biz bundan yararlanıyoruz.

Rûdaw: Suriye’nin yönetim sisteminin federal olması yönünde iç ve dış talepler var. "Diyalog Günü"nde bu konu neden gündeme gelmedi?

Michael Unmacht: "Diyalog Günü" programı kısıtlı bir zamanda hazırlandı. Siyasi sistemin tartışılması çok önemlidir. AB’nin bir tutum belirlemesi doğru olmaz; Avrupa’da federal ülkelerimiz de var, daha merkeziyetçi olanlar da. Yakında bir Halk Meclisi olacak, bu konuda roller belirlendi.

Rûdaw: Ancak Halk Meclisi seçimleri Kuzey ve Doğu Suriye ile Süveyda’yı kapsamadı...

Michael Unmacht: Elbette tüm bileşenlerin temsiliyetine ihtiyaç var. Bu durumun önündeki engelleri gördük. İnanıyorum ki bu da DSG ile hükümet arasındaki müzakerelerin bir sonucu olacak; aynı durum Süveyda için de geçerli. Katılım olsaydı durum daha iyi olurdu, ancak bu süreç henüz bitmiş değil.

Rûdaw: Esad rejiminin düşmesinin ardından Suriye’de kadın haklarına bakışınız nedir?

Michael Unmacht: Bu, insan haklarının temel bir parçasıdır. Cinsiyet, din veya etnik köken temelli her türlü ayrımcılığa karşıyız. Kadınların sadece sivil toplumda değil, yeni Suriye’de de temel bir rol oynaması gerektiği kabul edilmelidir. "Diyalog Günü"nde de kadın haklarının ana tartışma konularından biri olduğunu vurguladık.

Rûdaw: Kuzey ve Doğu Suriye’deki sivil toplum örgütleri, "Diyalog Günü"nde kendilerine yeterince önem verilmediğini söylüyor. Neden?

Michael Unmacht: Sembolik olarak ve Suriye hükümetinin onayıyla, tüm tartışmaların Arapça ve İngilizce'den Kürtçe'ye; Kürtçe'den de Arapça ve İngilizce'ye simultane çevirisi yapıldı. Bence bu çeşitlilik ve Kuzey ve Doğu Suriye’nin rolü için güzel bir semboldü. Ayrımcılık yapmadık. Lojistik nedenlerle katılım az olmuş olabilir ama bu ilk adımdı, son değil.

Rûdaw: AB, DSG’nin kontrolündeki bölgelerde bulunan IŞİD'li ailelerin kamplarıyla ilgileniyor mu?

Michael Unmacht: Kesinlikle. Suriye’nin bu konudaki resmi katılımını takip ediyoruz. DSG ile hükümet arasındaki görüşmelerin bir parçası da budur. Ancak siyasi boyutun dışında insani boyut da var. AB, insani yardım ajansımız ve UNHCR aracılığıyla bu konuda yardım sağlıyor. Bu insani bir krizdir ve yanıt verilmesi gerekir.

Rûdaw: Projeleriniz Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerini kapsıyor mu?

Michael Unmacht: Elbette, Suriye’de ayrımcılık yapmıyoruz. Rejimin düşmesinden önce de sadece Baas rejimiyle çalışmıyorduk; kuzeyde, doğuda veya batıda insani yardımlarımızla vardık. Programlarda ayrım yok, Suriye bir bütündür. Kendimizi kuzeydoğudaki projelerden mahrum bırakmıyoruz.

Rûdaw: Rejimin düşmesiyle ilginin sadece Şam’a kayacağı ve bölgenin ihmal edileceği korkusu var. Bu konuda ne dersiniz?

Michael Unmacht: Bunun doğru olduğuna inanmıyorum ama elbette böyle bir risk var ve bundan kaçınmak için hep birlikte çalışmalıyız. Biz Şam’dayız ama İnsani Yardım Örgütü'nden (ECHO) özel ziyaretlerimiz oldu. Fırsatlar sınırsız değil ama tüm bölgelere önem veriyoruz.

Rûdaw: Serê Kaniyê ve Girê Spî gibi bölgelerden gelen göçmenlere desteğiniz var mı?

Michael Unmacht: Şüphesiz. Mülteci ve göçmenlerin kendi topraklarına dönme hakkı vardır. Hangi bileşenden olursa olsun; Kürt, Arap, Sünni, Alevi veya Dürzi, herkesin evine dönme hakkı vardır. Yakında kuzeydoğu ve kuzeybatıdan gelen göçmenlerin de evlerine döndüğünü göreceğiz. Kamplardaki yaşam onurlu bir yaşam değildir. İlk sorumluluk yetkililerindir.

Rûdaw: Kuzey ve Doğu Suriye’ye ne zaman gideceksiniz?

Michael Unmacht: En kısa zamanda. Tüm Suriye’yi ziyaret etmek istiyorum. Şam’dan başladık ama yakında tüm bölgeleri ziyaret edeceğiz.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli