Tuncer Bakırhan’dan hükümete çağrı: Diyalog ve müzakereyi seçin

02-03-2024
Rûdaw
Etiketler Tuncer Bakırhan
A+ A-

Haber Merkezi - DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, AK Parti hükümetine seslenerek, “Yapmış olduğunuz yanlıştan vazgeçin, Kürtlerin eşit olduğu bir Türkiye için idam sehpaları ve cezaevleri yerine diyalog ve müzakereyi seçin” dedi.

Bakırhan yerel seçimler kapsamında bugün Erzurum’un Karayazı, Hınıs ve Karaçoban ilçelerinde gerçekleştirilen halk buluşmalarına katıldı.

Hınıs’taki halk buluşmasında Hınıs için “bedel ödemiş topraklar” ifadesini kullanan Bakırhan, “Bu topraklar kutsal topraklardır. Bu topraklar dilimizin, kültürümüzün, inancımızın ve yaşamımızın karşılık bulması için bedel ödemiş topraklardır. Onun için bugün bu kutsal topraklardan sizlere seslendiğim için çok mutluyum. Şeyh Saidlerden, Seyit Rızalardan, Selahattinlerden Figenlere ve Gültanlara kadar aynı davanın mücadelesini yürütüyoruz. Bizim derdimiz şudur: Kürtler eşit olsun, Kürtler inkar edilmesin, Kürtler anadilini özgürce kullansın ve Kürt oldukları için ekonomik ayrımcılığa maruz kalmasın” dedi.

Kürt sorununun idam sehpalarıyla çözülmeyeceğini belirten Bakırhan, “Kürt sorunu cezaevleriyle, zulüm politikalarıyla bitmedi, bitmez. Kürtler bin yıllardır bu toprakların en kadim halklarından birisidir ve öyle olmaya devam edecektir. Ama Türkiye’deki bütün farklılıkları yok sayan o tekçi zihniyet şimdi yine aynı politikalara devam ediyor. Eğer tekçi, herkesi Türk sayan politikalarınız karşılık bulsaydı, Hınıs halkı bugün burada coşkuyla partisini, adaylarını karşılamazdı. Demek ki bir yerde yanlış yapıyorsunuz. Yapmış olduğunuz yanlıştan vazgeçin; güçlü ve demokratik bir Türkiye için, Kürtlerin eşit olduğu bir Türkiye için idam sehpaları ve cezaevleri yerine diyalog ve müzakereyi seçin diyoruz. Şeyh Said Efendiyi idam sehpasına götürenler, Sayın Öcalan’a tecrit uyguluyor. İkisi de aynı şey. Ancak onların ne tecrit politikaları ne inkar politikaları kesinlikle karşılık bulmayacaktır” dedi.

“Anadilimizi kimse yok sayamaz”

Ana dilleri olan Kürtçe’ye Meclis’te “bilinmeyen dil” denilmesini eleştiren Bakırhan özetle şöyle devam etti:

“Bizim ana dilimiz Kürtçedir. Anadilimizi kimse yok sayamaz, ana dilimize kimse “bilinmeyen dil” diyemez. Parlamentoda konuşulduğunda “bilinmeyen dil” olarak kayıtlara kimse geçiremez. Kürtler bin yıllardır var, var olmaya devam edecek, anadillerini de kullanmaya devam edecek. Şeyh Said Efendi idam sehpasına gitmeden önce şöyle söylüyor: “İleride torunlarımızın bizden utanç duymaması bizim için onurdur” diyor. Biz de utanç değil onur duyuyoruz. Sizler sadece Hınıslıların değil bütün Kürtlerin onurusunuz. İnşallah bir gün Hınıs halkı, Tekman, Karayazı, Karaçoban halkı; bu ezilen, yok sayılan halk hakkını ve hukukunu kesinlikle alacaktır. Kürt halkına yapılan düşmanlık kesinlikle karşılık bulmayacaktır. Kürtler kimseyi düşman olarak görmüyor. Ezilmesine rağmen hala bugün elini uzatarak, biz kardeşiz birlikte yaşamak istiyoruz, diyor. Bu ülkeyi yönetenler Kürtlerin uzatmış olduğu barış ve kardeşlik elini tutmak zorundadır. Aksi halde batmış bir ekonomi, perişan emekliler, asgari ücretle evini geçindiremeyen milyonlarca insan var. Türkiye’nin yoksulluğunun sebebi Kürt meselesinin demokratik yollarla çözülmemesidir.

Hınıs’ta Kürtçe kilamlarla seçim kampanyası yürüten iki yüzlüler, Hakkari’de yurttaşlarımızı X-ray cihazlarından geçiriyor.

“90’larda Beyaz Toroslarla bugün İHA-SİHA’larla katlediyorsunuz”

Yılmaz Tunç (Türkiye Adalet Bakanı) diyor ki 1990’lara dönüş yok. El insaf! Daha dün Kürtlerin katledildiği yılların başbakanı Tansu Çiller ile el ele seçim mitingi yapan sizler değil misiniz? Kürdistan’da JİTEM ile ittifak kuran sizler değil misiniz? Dün Kürtler Beyaz Toroslar tarafından kaçırılarak katlediliyordu; şimdi Süleymaniye’de, Hewler’de İHA-SİHA’larla katlediliyor. Dün tüp kuyruğu vardı; bugün insanlar et kuyruğunda, ekmek kuyruğunda. 90’lı yıllardan hiçbir farkınız yok, hatta daha geri bir durumdasınız. Biraz akıllı olun, biraz vicdanlı olun. Dilini, kültürünü isteyen Kürtlere düşmanlık yapmak yerine, onları yok saymak yerine muhatap alın. 31 Mart’ta bizi yok sayanlara, irademizi yok sayanlara sandıkta nasıl muhatap olduğumuzu göstereceğiz.

“Allah aşkına yolunuz var mı, Hizmet görüyor musunuz?”

Burada AKP belediyesi var. Gülçimen köylüsü arkadaşlar burada vardır muhtemelen, Hınıs köylüsü arkadaşlar vardır. Allah aşkına yolunuz var mı, Hizmet görüyor musunuz, ne farkı var kayyımdan? Kayyım da Kürt’e yol, su, hizmet götürmüyor. Çocuklara kreş yapmıyor, Kürtlerin dilini yok sayıyor. Apê Musa’nın, Orhan Doğan’ın isimlerini parklardan, caddelerden söküyorlar. Ha kayyım ha AKP zihniyeti, ikisi de aynı. İkisini de el birliği ile sandıkta gömeceğinize inanıyorum. Kürt sorunu çözülürse, emin olun bu ülkeye bolluk bereket gelir. Kürt sorunu çözülürse, et için kuyruğa giren insanlarımız rahatlıkla et yiyebilir. Kürt sorunu çözülmediği için, yaylalarımızı ve meralarımızı yasakladıkları için hayvancılık yapamıyorsunuz. Mazot pahalı, yem pahalı, saman pahalı. Yaylalar ve meralar yasak.

“Karaçoban Belediyemiz ekmek 7-10 lira iken, 4 liraya satıyor”

Bakın, Karaçoban Belediyemiz buğday ekiyor, buğday üretiyor, un yapıyor. Belediyemiz ekmek 7-10 lira iken, 4 liraya satıyor. Peki, Hınıs Belediyesi ekmeği 4 liraya satıyor mu? Gördünüz mü, duydunuz mu? Karaçoban Belediyemiz aşı olmayana aş, suyu olmayana su veriyor. Karayazı Belediyemiz yol yapıyor köylere, bedava ulaşım sağlıyor. İki belediyeyi karşılaştırın, elinizi vicdanınıza koyun. Biz yolsuzluk, hırsızlık için gelmiyoruz; halkımıza, size hizmet için geliyoruz. Sizlere çok değerli adayları getirdik. Değerli halkımız, Meral Alagöz İmrek ile Gürsel Eren’i sizlere emanet ediyorum. Onlar Şeyh Said’in emanetidir sizlere. Her iki Belediye Eş Başkanımızı da seçeceğinize söz veriyor musunuz?

Lütfen hem Hınıs’taki adaylarımıza hem büyükşehirdeki adaylarımıza oy verin. Sandıklarınıza sahip çıkın. Ew diz rayan didizin rayan. Xwedî li sindoqên xwe derkevin. Ev diz in diz! Bunların başı seccadede elleri semada ama akılları hırsızlıkta haramdadır, uyanık olun. Bugün çok mutlu oldum, Hınıs’ı böyle rengarenk coşkulu gördüğüm için. Em serbilind bûn. Mala we ava be. Ji bo pêşwaziya we ez spas dikim. Înşelah di 31ê Adarê de em ê dîsa li vê meydanê serkeftina xwe ya mezin pîroz bikin. Her bijî Xinûs her bijî!”

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli