Gazeteci Ruşen Çakır ‘Türkiye'nin Zorlu Barışı’ çalıştayı izlenimlerini paylaştı

02-09-2025
Etiketler Rudaw Türkiye'nin Zorlu Barışı Çalıştay Ruşen Çakır
A+ A-

Erbil(Rûdaw) Rûdaw Araştırma Merkezi, başkent Erbil’de “Türkiye'nin Zorlu Barışı: PKK'nin Silahsızlandırılması ve İstikrarsız Jeopolitik Durumda Siyasetin Dönüm Noktaları” başlıklı önemli bir çalıştay düzenledi.

Türkiye’den siyasetçi, araştırmacı ve gazetecilerin yanı sıra Kürdistan Bölgesi, Rojava ve Suriye’den de çok sayıda katılımcının yer aldığı toplantı yoğun tartışmalara sahne oldu.

Çalıştaya katılan deneyimli gazeteci Ruşen Çakır yayımladığı bir video ile çalıştaya ilişkin izlenimlerini paylaştı.

“Çok tartışmalı ve doyurucu bir toplantıydı”

Toplantının atmosferini değerlendiren Çakır,“Çok tartışmalı ve doyurucu bir çalışmaydı. Türkiye’den siyasetçiler, araştırmacılar, az sayıda da olsa gazeteciler vardı. Irak Kürt Bölgesi’nden ve Suriye’den de gelen katılımcılar arasında siyasetçiler, bürokratlar, araştırmacılar ve gazeteciler bulunuyordu. Farklı çevrelerden gelen bu isimler yoğun bir tartışma yürüttüler. Beklediğimden daha dinamik ve üretken bir ortam oluştu” dedi.

Mehdi Eker’in Kürtçe konuşması

Toplantının açılışında eski Tarım ve Hayvancılık eski Bakanı Mehdi Eker’in yaptığı konuşmaya dikkat çeken Çakır, şu ifadeleri kullandı:
“Mehdi Eker’in daha önce Kürtçe konuştuğunu duymamıştım. Bu toplantıda Kürtçe konuşması sembolik bir önem taşıyordu. Konuşmasında sınırların yapaylığından bahsetti. ‘Kürtler hiçbir zaman Türklerden ayrılmak istemedi’ dedi. PKK’nın başlangıçta halk desteği olmadığını, yanlış devlet politikalarıyla güçlendiğini söyledi ve barış sürecinin başarılı olmasını umut etti.”

Mithat Sancar’ın Öcalan vurgusu

Çalıştayda DEM Parti eski eş genel başkanı Mithat Sancar’ın konuşmasının öne çıktığını belirten Çakır, şunları aktardı:

“Mithat Sancar çok dikkatli, çok nüanslı bir konuşma yaptı. Özellikle Abdullah Öcalan’ın bu sürecin baş aktörlerinden biri olduğunu vurguladı. ‘Bir yanda Erdoğan ve Bahçeli, bir yanda örgüt ve Öcalan, diğer yanda da meclis var’ dedi. Mecliste en önemli aktörün ise CHP lideri Özgür Özel olduğunu söyledi.”

Çakır, Sancar’ın toplantıda Öcalan’ın kısa bir mesajını da paylaştığını belirterek  “Mesajda Öcalan, ‘Türkiye değişirse bölge değişir’ diyordu. Demokrasi vurgusu çok netti. Bu ifade toplantının genel atmosferinde de yankı buldu.” dedi.

“Barış tek başına yetmez, demokrasi şart”

Toplantıda sıkça dile getirilen bir görüşü aktaran Çakır, “Silah bırakmak barış için önemli bir adım ama Kürt sorununun çözümü için tek başına yeterli değil. Özellikle Iraklı ve Suriyeli Kürt katılımcılar, demokrasi perspektifinin mutlaka işin içinde olması gerektiğini söylediler. ‘Türkiye demokratikleşirse tüm bölge için örnek olur’ görüşü öne çıktı” değerlendirmesinde bulundu. 

Bölgesel gelişmeler

Çalıştayda tartışmaların bölgesel boyutuna da işaret eden Çakır şunları dile getirdi:

“Toplantıya katılan neredeyse herkes bu sürecin ana motivasyonunun bölgesel gelişmeler olduğunu belirtti. İsrail’in Hamas saldırılarının ardından bölgede hegemon bir güç olmaya başlaması, Suriye’deki rejim değişikliği, Hizbullah’ın Lübnan’da darbe yemesi, aynı zamanda İran’ın saldırılara maruz kalması. Ve en önemli husus Suriye, özellikle de Suriye’deki Kürtlerin geleceği. Burada hemen herkes mutabıktı. Sıkça dile getirilen bir diğer husus, Türkiye’nin yani Ankara’nın Suriye konusundaki tutumuyla işleri zorlaştırdığı oldu. Hemen hemen herkesin söylediği buydu.”

Toplantıda Ak Parti adına Mehdi Eker’in olduğunu dile getiren Çakır, “Mehdi Eker’in şu anda partide aktif bir görevi yok. Onun dışında AK Parti’den etkili olan kimse yoktu. Birilerini getirmeye çalışmışlar ama son anda olmamış. Buna karşılık CHP’den Oğuz Kağan Salıcı, Saadet Partisi’nden Bülent Kaya, DEM Parti’den Cengiz Çandar ve HÜDAPAR’dan bir milletvekili vardı. Böyle bir tabloda barış, demokrasi ve Kürt sorunu tartışıldı” dedi.

“Destek yüksek ama güven düşük”

Deneyimli gazeteci, Rawest Araştırma Merkezi Direktörü Roj Girasun’un çalıştayda paylaştığı kamuoyu verilerine de değindiğini belirterek,  “Türkiye’de barış sürecine destek yüksek ama güven çok düşük. Kürt hareketini destekleyenler devlete güvenmiyor, devlet çizgisinde olanlar Kürt hareketine güvenmiyor. Muhalif olan kesim ise iki tarafa da güvenmiyor” ifadelerini kullandı.

“Engellemek isteyen çok ama bu iş olacak”

Toplantının genel havasını özetleyen Çakır, şunları söyledi:

“Çok zor, kolay değil. Engellemek isteyen çok kişi var. Ama bu iş olacak, olmak zorunda. Türkiye artık buradan geri dönemez duygusu çok baskındı. Türkiye’den gelen katılımcılar arasında bu duygu daha güçlüydü. Iraklı Kürtlerde ise bu sürece büyük bir ilgi vardı, çünkü doğrudan kendilerini ilgilendirdiğini düşünüyorlar.”

“Bölge süreci yakından takip ediyor”

Sonuçta çalıştaya katılmaktan memnuniyet duyduğunu belirten Çakır, “Beklediğimden daha doyurucu bir toplantı oldu. Farklı görüşlerden kişilerin, kimi zaman benzer kimi zaman farklı kaygılarla ama ortak bir barış isteğiyle tartıştıklarını gördüm. Bölge –Irak, Suriye ve muhtemelen İran– bu süreci çok yakından takip ediyor. Başarıyla sonuçlanırsa bundan kendilerinin de fayda göreceğini düşünüyorlar” dedi.

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli