Ankara (Rûdaw) - Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Cumhurbaşkanı olarak, AK Parti seçmenleriyle muhalefet partisi seçmenlerinin gözünde apayrı algılandığı belirlendi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), halkoyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Eroğan’ın toplumda nasıl algılandığına ilişkin ilk çalışma yaptı.
SETA Toplum ve Kültür Masası Direktörü psikiyatr Medaim Yanık tarafından yapılan araştırmada siyasi partilerin seçmenleri tarafından Erdoğan’ın nasıl algılandığı incelendi.
Araştırma AK Parti, CHP, MHP ve HDP seçmenleriyle “odak grup görüşmesi” yöntemiyle gerçekleştirildi
Araştırmaya göre, AK Parti seçmenlerinin Erdoğan algısıyla ilgili şu dört ana tema ortaya çıktı: (1) Erdoğan’a duygusal bağlanma, (2) Erdoğan’ın siyasi kişilik özelliklerine ilişkin bir beğeni, (3) Erdoğan’ın dava adamı olarak telakki edilmesi ve (4) Erdoğan’ın farklı bir cumhurbaşkanı olacağı beklentisi.
Muhalefet partileri seçmenleri tarafından ise tamamen farklı bir Erdoğan algısının oluştuğu görüldü. Araştırmada bazı katılımcıların Erdoğan’dan “nefret ettiklerini, onu dinlemeye tahammül edemediklerini” ifade ettikleri belirtildi. Katılımcılar, Erdoğan ile ilgili başlıca şu eleştirileri dile getirdi:
“Toplumu kutuplaştırması”, “sert ve öfkeli olması”, “zaman içinde otoriterleşmesi”, “Alevi ve Kürt meselesinde samimi olmaması”.
Araştırmanın sonuç bölümünde şu tespitler yapıldı:
-AK Parti ve muhalefet partisi mensupları arasında “Erdoğan algısı” konusunda büyük bir ayrışma söz konusudur. AK Parti mensuplarında “duygusal bağlanma”, muhalefet partililerde ise zaman zaman aşırıya kaçan bir “Erdoğan karşıtlığı” oluştuğu gözlemlenmektedir.
-Türkiye’nin 12’nci Cumhurbaşkanı olarak seçilen Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı makamından dolayı, tüm Türkiye’nin cumhurbaşkanı olması gerektiği açıktır. Erdoğan, cumhurbaşkanı olarak seçildikten sonra yaptığı balkon konuşmasında bu niyetini açıkça beyan etmiş, tüm Türkiye’nin cumhurbaşkanı olmayı ve siyasal kutuplaşmayı azaltmak istediğini söylemiştir. Siyasal parti liderlerinin bu çağrıya şimdilik olumlu cevap vermedikleri söylenebilirse de esas tutumları zaman içinde daha belirgin hale gelecektir…
-Özellikle, Erdoğan’ın öncülüğünü yapacağı demokratikleşme sürecinde, Kürt sorunun çözülmesi ve Alevi açılımının tamamlanması toplumsal gerginliği yapısal olarak azaltacak ve bir de eş zamanlı olarak Erdoğan karşıtlığı için bir siyasal zeminin oluşmasına engel olacaktır. Ayrıca Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından yaptığı balkon konuşmasındaki söylem dilinin süreklilik kazanması da gerilimi azaltıcı bir rol üstlenebilir. Nihayetinde, Erdoğan algısını inşa eden en önemli faktör, muhalefetin ruh hali ve söylem dilidir.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın