Haber Merkezi - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Halep'le ilgili hassasiyetimiz, bölgede daha önce de söylediğimiz gibi Kobani'deki hassasiyetten çok daha fazladır. Bunu da söylemem lazım" dedi.
Erdoğan, Türkmenistan'a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi ve soruları yanıtladı.
Bir gazetecinin İsrail askerlerinin Mescid-i Aksa baskınını hatırlatan sorusu üzerine Erdoğan, "Temenni ediyorum ki İsrail yönetimi aklıselim ile bu işe el koyar ve tekrar süratle Mescid-i Aksa'nın, Müslümanlara kapıları açılır ve Müslümanlar kendi ibadethanelerine rahatlıkla girme imkanını bulurlar. Yoksa bölgede İsrail kendisi tek başına kalmanın ötesinde, dünyada da aynı duruma talim edecektir ve tabii ki tüm Müslümanları da buraya yönelik atılması gereken adımlar noktasında neler yapılması gerekiyor, bunun stratejisi, taktikleri üzerinde de çalışmaya sevk edecektir" diye konuştu.
"Suriye'de Esed rejimi, Halep'e yönelik saldırılarını artırdı. Sivil ölümlerde büyük bir artış var ve Türkiye'ye yönelik büyük bir göç dalgasından söz ediliyor. Türkiye'nin bu konuda hazırlıkları nelerdir" sorusuna da Erdoğan, "Bu konuyla ilgili olarak şu anda özellikle 36. paralel üstünde tabii ki belli hazırlıkları sürdürüyoruz, onun üzerindeki çalışmalarımızı yapıyoruz" diye yanıt verdi.
"Halep'le ilgili hassasiyetimiz, bölgede daha önce de söylediğimiz gibi Kobani'deki hassasiyetten çok daha fazladır. Bunu da söylemem hazım" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:
"Zira Halep, Şam'ın kuzeydeki en önemli aslında ekonomik merkezidir, bir tarih, bir medeniyet merkezidir. Bu denli önemli bir merkezin zaten bombardıman edilmek suretiyle bütün o önemli eserler yıkılmış vaziyetteyken, şimdi de tabii o nüfus yoğun olan bir şehir, adeta bir tehditle karşı karşıya. Tabii burada malum DEAŞ (IŞİD) terör örgütünün girişimlerinin yanında, rejimin de ne yazık ki bu tür girişimleri var. Bütün bunlara karşı şu anda bizler bölgeyle ilgili hassasiyetleri olan ülkelerle görüşmelerimizi sürdürüyoruz ve bu görüşmeler çerçevesinde de gerek Halep olsun, Kobani olsun, bütün Kuzey Suriye hattında hassasiyetimiz aynen devam ediyor. Aynı şekilde Irak'taki hassasiyetimiz devam ediyor. Bu konuyla ilgili olarak tüm yetkili arkadaşlarımızla başta Başbakan, Dışişleri, Silahlı Kuvvetler, hep birlikte bu çalışmaları sürdürüyoruz"
Bir gazetecinin, "Selahattin Demirtaş, 'Çözüm süreci donmuş durumda, İmralı'da başladı, İmralı'da biter' açıklamaları yapıyor. Süreç gerçekten dondu mu?" sorusu üzerine Erdoğan, sürecin, demokratik açılımla başladığını, "Milli Birlik Kardeşlik Projesi" olarak devam ettiğini, Çözüm Süreci'nin de bunun devamı niteliğinde olduğunu söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunun ne İmralı'yla ne şurayla ne burayla alakası yoktur. Ülkemizde bölücü terör örgütüne, teröre karşı halkımızı nasıl rahatlatabiliriz, nasıl bir huzur ortamına kavuşturabiliriz, buna yönelik attığımız adımlardı. Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi diye ifade ettiğimiz proje, çok daha farklı bir hassasiyet ifade ediyordu. Türkiye'nin milli birliğe ihtiyacı vardı. Bu milli birliğin içerisinde herhangi bir etnik unsur ayrımı söz konusu değildi ve bunun içinde birlik, beraberlik söz konusuydu. Bu süreci bu şekilde sürdürdük. Daha sonra bunu yeni bir sürece aktaralım dedik. Bu süreç de Çözüm Süreci olsun dedik"
Çözüm Süreci içinde herkesin bulunmasını istediklerini ve Türkiye'nin akil insanlarını sürece dahil ettiklerini anlatan Erdoğan, tüm siyasi partilere de çağrı yaptıklarını söyledi. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Katılanlar, katılmayanlar oldu. Şu anda 'İmralı'da başlar, İmralı'da biter' türü yaklaşım tarzı... Bir defa bunlar zaten çözüm sürecinin içinde veya yanında olmadı ki bu ifadeleri kullananlar. Siz kalkar da tamamıyla etnik bir yaklaşım içinde vatandaşı sokağa davet ederseniz, sokakta da 40 kişinin ölümüne neden olursanız burada zaten senin çözüm diye bir derdin olmaz. Olmadığı da ortaya çıktı, ardından bir açıklama yaptı, 'Ben öyle demek istememiştim, sokağa çıkın demek şiddet demek değildir. Eğer barış istiyorsanız, eğer hakikaten özgürlükten yanaysanız şu anda 11 yıllık Başbakanlığım döneminde neyiniz eksikti?”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın