ORSAM Başkanı Kadir Çelik: Silahların bırakılması tarihi bir dönüm noktası olacak

09-07-2025
Rûdaw
Etiketler ORSAM Başkanı Kadir Çelik PKK Silah bırakma
A+ A-

Haber Merkezi - ORSAM Başkanı Kadir Çelik, PKK'nin silah bırakma sürecini "tarihi bir aşama" olarak değerlendirdi ve bu gelişmenin bölgesel güvenlik açısından yaratacağı olumlu etkilerini anlattı.

ORSAM Başkanı Kadir Çelik, PKK'nin silah bırakma sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, "Her şeyden önce çok olumlu bir etki yaratacağını düşünüyoruz. Bu zaten beklenen bir durumdu. Sürecin ilerleyen dönemlerinde bu şekilde atımlar atılmaya da zaten devam edilecek" dedi.

Rûdaw TV 11.00 bültenine canlı bağlanan Çelik, Türkiye'nin bu meseleyi ele alış biçiminin başından itibaren karşılıklı diyalog ve iletişim kanallarının açılması üzerine kurulduğunu belirterek, "Türkiye başından itibaren bu iletişimi koruyacağını ve bu iletişimi mümkün olduğunca sürdüreceğini ifade etmişti. Bu 12. Kongre'de fesih kararının çıkması tabii ki Türkiye Cumhuriyeti'nin de olumlu adımlar atmasını sağladı" şeklinde konuştu.

Silah bırakma sürecinin stratejik önemi

"Bugün silah bırakmanın eşiğine gelmiş durumdayız ve tam da bu aşamada böyle bir açıklamanın, videolu açıklamanın gelmesi bütün taraflara aslında bir itidal ve bu sürecin başarılı bir şekilde tamamlanmasını amaçlamaktadır" diyen Çelik, Türkiye'nin başından itibaren bölgedeki güvenliği bölgedeki halkların güvenliğiyle aynı düzeyde tuttuğunu vurguladı.

Çelik, "Türkiye Cumhuriyeti devleti, Irak, Suriye ve burada yaşayan bütün bölgesel halkların özgürlüklerini, bu halkların barış içinde yaşamasını zaten teşvik etmektedir. Ve bu çerçevede artık şiddetin, silahın, ve devlet dışı aktörlerin tamamen ortadan kalkacağı ve yeni bir barışçıl sürecin başlamasını bekliyoruz" açıklamasında bulundu.

Kademeli geçiş ve toplumsal destek

Sürecin adım adım ilerlediğini belirten ORSAM Başkanı, "Bunlar adım adım ilerliyor. Yani biraz buna çatışma çözümü ya da barış inşaat süreçlerinde Kademeli geçiş kavramıyla ifade edebiliriz. Bu saatten sonra olacak olan şey tabii ki daha hali hazırda bu işin Meclis tarafından da sürdürülmesi" dedi.

Çelik, yıllarca inşa edilen güvensizlik ortamının aşılması için bu tarz adımların atılması gerektiğini vurgulayarak, "En somut manada bu talepler karşılanacaktır ama müzakere süreciyle bu iş yürüyecek ve toplumsallaşması elzemdir. Yani herhangi bir sorun, bir çatışma ya da barış inşa süreçleri ancak toplumsallaşarak gerçekleşebilir" şeklinde konuştu.

Bölgesel halkların barışa desteği var

Türkiye'deki bütün toplumsal kesimlerin barış sürecini desteklediğini ifade eden Çelik, "Türkiye'de ve aslında bölgede de bizim ORSAM olarak saha çalışmalarımızda Erbil'de, gözlemlediğimiz birçok çalışmada bölge halklarının bu süreci desteklediğini görüyoruz" dedi.

"O yüzden Türkiye'nin atacağı adımlar olduğu gibi aslında bölge halklarının da atması gereken adımlar var. O yüzden bence özellikle Irak'ta ve Suriye'deki Kürt siyasi hareketine de büyük sorumluluk düşüyor. Bu süreci büyük bir olgunlukla halledeceklerini, büyük bir olgunlukla ele alacaklarını ben düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Bölgesel güvenlik ve Suriye boyutu

Bölgesel güvenlik açısından değerlendirmede bulunan Çelik, "Bölgesel güvenlik açısından değerlendirdiğimizde bunlar birbirleriyle ilişkili sorunlar. Ancak Türkiye'nin özellikle PKK'nın fesih sürecinde ve silah bırakmasıyla ilgili tartışmaların Suriye ile şu anda doğrudan bir ilgisi yok" dedi.

Çelik, Türkiye'nin özellikle Irak sınırında ‘PKK'nin Türkiye'nin bağımsızlığına ve egemenliğine karşı silahla eylemde bulunmasını istemediğini belirterek, "Bu terörle mücadele şu anda bir barış veya bir tür çözüm sürecine doğru ilerliyor" açıklamasında bulundu.

Deradikalizasyon süreci

ORSAM Başkanı, silah bırakma sürecinin şimdilik sembolik düzeyde başlayacağını belirterek, "Açık kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre şimdilik bu silah bırakma meselesinin ilkesel, daha sembolik düzeyde olacağı. Biliyorsunuz ki bu silah meselesi çok hassas bir mesele" dedi.

Üç aşamalı süreç

Çelik, çatışma sonrası barış inşaat süreçlerinin üç aşamasını şu şekilde açıkladı:

"Çatışma sonrası barış inşaat süreçlerinin en önemli parçalarından bir tanesi silah bırakma. İkincisi bizim bir tür deradikalizasyon dediğimiz, yani bizim bu insanların, bu kişilerin savaş ve çatışma sonrasında radikal fikirlerden kopmuş olmalarını ya da uzaklaşmış olmalarını bekliyoruz. Bunun anlaşılması da çok kolay bir süreç değil. Bu ikinci aşamaya geçiyoruz yani silah bırakmadan sonra. Üçüncü aşamada rehabilitasyon yani tamamen toplumsal entegrasyon. Bu çatışma içinde bulunmuş insanların çeşitli pazarlıklar ve diğer üçüncü ülkelerin de yardımıyla normal hayata başlamaları, hayatın içinde devam etmeleridir."

Tarihi dönüm noktası

Çelik, mevcut durumu tarihi bir aşama olarak nitelendirerek, "Şu anda geldiğimiz aşamada büyük bir aşama. Ben bunu tarihsel bir aşama olarak görüyorum. Hem Abdullah Öcalan'ın yaptığı açıklama hem de PKK'nın cuma günü hepimizin gözleyeceği, beklediği bu silah bırakma, ne diyelim buna tören mi diyelim yoksa silah bırakma durumu… Muhtemelen daha sonra da sürecek" dedi.

Çelik, PKK'nin faaliyetlerine son vermesini çok önemli bir gelişme olarak değerlendirdi: "Bu deradikalizasyon, artık bu tarz şiddet eylemlerinden medet ummayan, bugünkü yazılı ve görsel açıklamada da ifade edildiği gibi artık bölücü terör faaliyetlerine kesinlikle son verilmesi çok önemli bir gelişme. Bu anlayış muhtemelen kısa sürede oturacaktır."

Bölge halkı barış istiyor

ORSAM Başkanı, bölgedeki gözlemlerine dayanarak, "Bizim Erbil'de, Süleymaniye'de, Musul'da, Kerkük'te, Duhok'ta gözlemlerimizin hepsi bu yönde. Kürt halkı barış istiyor, Kürt halkı kalkınma, ekonomik refah istiyor. Dolayısıyla bu meseleyi de çözüleceğini ben düşünüyorum" şeklinde konuştu.

Çelik, "Yani kısa vadede bu toplumsal entegrasyon rehabilitasyon sürecine de geçilir ve hepimizin yardımı ve desteğiyle bu süreç nihayete erer umudundayım" diyerek umutlu olduğunu belirtti.

Çelik, sürecin olumlu gelişmesini teşvik etmek gerektiğini vurgulayarak, "Bütün herkes olumlu, iyi bir süreç devam ediyor. Bunu teşvik etmek lazım. Bu olumlu sürece zarar verecek açıklamalar yapmamak lazım. Zaten Türkiye tarafından gelen açıklamalar hep olumlu oldu" şeklinde konuştu.

‘’Suriye ile şu anda doğrudan bir ilgisi yok’’

ORSAM Başkanı Kadir Çelik, Suriye’deki durum hakkında da şu değerlendirmeyi yapt:

Bölgesel güvenlik açısından değerlendirdiğimizde bunlar birbirleriyle ilişkili sorunlar. Ancak Türkiye'nin özellikle PKK'nın fesih sürecinde ve silah bırakmasıyla ilgili tartışmaların Suriye ile şu anda doğrudan bir ilgisi yok. Türkiye özellikle Irak sınırında PKK'nın Türkiye'nin bağımsızlığına ve egemenliğine karşı silahla eylemde bulunmasını istemiyor. Ve buna karşı zaten yıllarca süren mücadele vardı. Bu terörle mücadele şu anda bir barış veya bir tür çözüm sürecine doğru ilerliyor. Burası ayrı ilerliyor. Ancak bir yandan da bir Kürt siyaseti realitesi gerçekliği var ortada. Bu da nedir? Irak'ın kuzeyinden Suriye'ye kadar süren bir tür siyasal alan oluşmuş durumda. Suriye'deki devrimden sonra da özellikle Suriye Kürtlerinin yeniden devletle, Suriye devletiyle bir pazarlığı söz konusu bildiğimiz gibi. Şimdi burada Türkiye'nin de bildiğiniz gibi operasyon sahaları var ve Türkiye hala Suriye'de tam olarak güvenli bir ortamın oluştuğu kanaatinde değil. Ancak Türkiye başından beri Suriye yönetimini ve anayasal süreci destekliyor. Şara hükümetinin yanında. Tam da bu sebeple eğer buradaki diğer etnik dini azınlık gruplar, yani işte Kürtler, Türkmenler, diğer gruplar eğer Suriye'nin bir parçası olacaksa bu entegrasyon sürecinin de tartışılması lazım. Haliyle ben bunun daha fazla tartışılacağını düşünüyorum. Biliyorsunuz 10 Mart'ta Sayın Şara ile Abdi arasında da bir toplantı oldu. Bu toplantıda alınan bazı bireysel kararlar vardı kanaatimce. Grupların çok kapsamıyor da olabilir bu durum. Diğer Kürt ve Arap gruplar da sanırım artık bu toplantılara dahil olmaya başladı. Aynı zamanda artık yeni bir durum var. Amerika Birleşik Devletleri'nin bir Suriye temsilcisi var. Aynı şekilde Fransa'nın da orada yerleşik bir temsilcisi var. Bunlar arasında şimdi yeni bir toplantı yapılıyor. Bu toplantılar bence devam edecek. Buradan nihai bir karar çıkacak mümkün değil. Çünkü Suriye'nin çok büyük sorunları var. Bu sorunlarla beraber ancak hep beraber konuşularak çözülebilir bunlar. Bence çok verimli bir toplantı olacağını düşünüyorum. Umarım Suriye'deki güvenlik meselesi de çözülebilir. Zira bu bizim bölgesel güvenliğimizi etkiliyor. Malumunuz İsrail'in İran saldırıları hem Irak'ı hem Suriye'yi hem Kürtleri hem Türkleri hem Arapları etkiliyor.

‘’Türkiye devlet kapasitelerini arttırmaya gayret ediyor’’

Eğer oradaki hareket Suriye'nin bir parçası olmaya karar verirse Suriye içindeki diğer toplumlar, diğer topluluklar, diğer gruplar gibi Türkiye'nin muhatabı olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti buradaki devlet kapasitelerini arttırmaya gayret ediyor. Türkiye'nin bölgesinin yakınındaki komşu hiçbir ülkeyle bir sorun yaşamıyor. Buradaki halklarla da sorun yaşamak istemiyor. Dolayısıyla buradaki karar tamamen Suriyelilerin vermesi gereken bir karar. Bu Suriyelilerin içinde Kürtler de var, Araplar da var. Türkmenler de var. Eğer burada ortak bir karar çıkarsa Türkiye bu karara saygı duyacaktır zaten. Meselemiz Suriye'nin güvenliği ve Türkiye'nin  tabii ki ulusal çıkarları ve güvenliğidir. Bu sağlandığı müddetçe Türkiye buradan çıkacak herhangi bir karara hiçbir şekilde itiraz etmeyecektir. Çünkü bu uzlaşıyla alınan bir karar olacak gibi duruyor. Türkiye bu tarz görüşmeleri teşvik ediyor, destekliyor. Tarafların sadece tek başına karar almalarını, bazı grupların kendi çıkarlarını dayatmalarını istemiyor. Bu şekilde bir görüşme desteklenecektir Türkiye tarafından.’’

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli