Fidan: 10 Mart Anlaşması’nın uygulanması Suriye’nin istikrarına katkı sağlar

1 saat önce
Etiketler Hakan Fidan DSG Suriye
A+ A-

Haber Merkezi – Türkkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, "Suriye’nin uluslararası topluma yeniden entegrasyonu yolunda kısa zamanda büyük mesafe katedilmiştir. Farklı dini ve etnik grupların huzur içinde bir arada yaşadığı bir Suriye hedefini desteklemekteyiz. Arapların, Kürtlerin, Türkmenlerin, Sunni, Dürzi, Nusayri, Hrıstiyan, Şii yani bütün kesimlerin huzur içinde yaşadığı bir Suriye'yi görmek istiyoruz. Bu açıdan SDG ile başlatılan 10 Mart Mutabakatı'nın bir an önce hayata geçirilmesinin Suriye'nin istikrarına büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz" dedi.

Bakan Fidan, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Bütçe Görüşmelerinde konuştu ve gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ve Suriye’ye dair konuşan Fidan, Şam ile DSG arasında imzalanan 10 Mart Anlaşması’nın uygulanması gerektiğini kaydetti.

Fidan’ın konuya dair sözleri şöyle:

“Geçtiğimiz yıl bu kürsüden Suriye’nin 8 Aralık tarihi itibarıyla geri dönülemez yeni bir döneme girdiğini ifade etmiştim. Bu dönem, yalnızca Suriyeli kardeşlerimiz için değil, tüm bölgemizin istikrarı açısından tarihi bir fırsat penceresi açmıştır.

Bu kapsamda, bölge ülkeleriyle etkin eşgüdüm yürütülmüştür. ABD ve Avrupa ülkelerinin Suriye yönetimiyle yapıcı angajman geliştirmesine destek olunmuş, yaptırımların kaldırılması sürecinde kolaylaştırıcı rol üstlenilmiştir. Ülkemizin öncülüğünde Suriye 13 yıl aradan sonra İslam İşbirliği Teşkilatı üyeliğine dönmüştür.

Suriye’nin uluslararası topluma yeniden entegrasyonu yolunda kısa zamanda büyük mesafe katedilmiştir. Farklı dini ve etnik grupların huzur içinde bir arada yaşadığı bir Suriye hedefini desteklemekteyiz.

Arapların, Kürtlerin, Türkmenlerin, Sunni, Durzi, Nusayri, Hrıstiyan, Şii yani bütün kesimlerin huzur içinde yaşadığı bir Suriye'yi görmek istiyoruz. Bu açıdan SDG ile başlatılan 10 Mart Mütabakatı'nın bir an önce hayata geçirilmesinin ülkenin istikrarına büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz.

"560 bin Suriyeli kardeşimiz geri dönmüştür"

Rejimin devrilmesinden bu yana, geçici koruma altındaki yaklaşık 560 bin Suriyeli kardeşimiz gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde ülkelerine geri dönmüştür.

Halihazırda ülkemizde bulunan Suriyelilerin geri dönüşlerinin sürdürülebilir kılınması amacıyla, uluslararası  toplumun desteğiyle yürütülen yeniden imar ve kalkınma projelerine hız verilmektedir. Öte yandan İsrail’in Suriye’nin güneyinde yürüttüğü faaliyetlerin yeni bir gerilim hattı yarattığı görülmektedir. Ayrıca, ülkedeki geçiş sürecinden faydalanma arayışındaki terör odaklarının yarattığı tehdit de göz ardı edilmemektedir. Bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz.”

"Kürt Bölgesel Yönetimi ile Bağdat arasındaki ilişkinin istikrarlı olmasını yakından takip ediyoruz"

Konuşmasında Irak ve Kürdistan Bölgesi’ne de yer veren Fidan, şu ifadeleri kullandı:

“Suriye’de sergilenen kararlı vizyon, güney sınırımızın diğer kritik halkası olan Irak ile ilişkilerde de aynen sürdürülmektedir.

Irak’la birçok alandaki işbirliğimizi kurumsal bir çerçevede ilerletmekteyiz. Bu süreç karşılıklı ziyaretlerle ivme kazanmış ve 4. Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey toplantısı ile taçlanmıştır. İmzalanan toplam 38 anlaşma ile işbirliğimizin hukuki zemini tahkim edilmiştir.

İlişkilerin hayati boyutlarından olan su konusunda da somut ilerleme sağlanmış, Su Çerçeve Anlaşması’nın hayata geçirilmesi için kritik önem taşıyan Finansman Mekanizması tesis edilmiştir. Kalkınma Yolu Projesi’ne güçlü destek verilmektedir. Halihazırda dördüncü ihracat ortağımız olan Irak ile ticaret hacmimizi 30 milyar Dolar seviyesine çıkarma hedefindeyiz. Ekonomik kalkınmanın ön şartı olan güvenlik konusunda da Bağdat yönetimiyle tam bir mutabakat içerisindeyiz.

Irak makamlarının ‘Terörsüz Türkiye’ vizyonuna verdikleri destekten memnuniyet duymaktayız. Nihai hedefimiz; terörün iki ülkenin ortak gündeminden bir an evvel tamamen çıkarılmasıdır. Irak’ın asli unsuru olan Türkmen soydaşlarımızın hak ve menfaatlerinin takipçisi olmaya devam ediyoruz. Kürt Bölgesel Yönetimi ile Bağdat Merkezî Hükümeti arasındaki ilişkinin istikrarlı olmasını Türkiye olarak yakından takip ediyoruz. Bu ilişkinin istikrarı Irak'taki iç barışı, enerji güvenliğini, kalkınmayı, güvenliği çok yakından etkilemekte.

Hem Kürt Bölgesel Yönetimi'yle hem Bağdat yönetimiyle olan yakınlığımızı kullanarak iki taraf arasındaki ilişkilerin dengeli ve istikrarlı, bölge barışını tehdit etmeyecek, huzurunu tehdit etmeyecek bir şekilde devam etmesi için de çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bu çerçevede, bildiğiniz gibi, Irak'ta seçim olmuştu; Irak'ta yeni Hükümetin kapsayıcı dengeli ve Irak’ın istikrarı ile kalkınmasına hizmet edecek şekilde bir an önce teşkil edilmesini temenni ediyoruz; yeni Hükûmetle ilişkilerimizde de iş birliğimizde yakaladığımız ivmeyi sürdürmeyi arzuluyoruz.”

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli