Gazetecilerden barış sürecine çağrı: Medya hakikatin sesi olmalı

17-10-2025
Etiketler Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Medyanın rolü sonuç bildirisi
A+ A-

Haber Merkezi - Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC), 11 Ekim'de Diyarbakır'da düzenlediği "Barış Süreçlerinde Basın ve Medyanın Rolü Paneli"nin sonuç bildirgesini açıkladı.

Medya temsilcileri, gazeteciler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla gerçekleşen panelde, Türkiye'nin yeni barış sürecinde medyanın rolü, etik sorumlulukları ve toplumsal etkisi masaya yatırıldı.

Çatışma dili yerine barış dili

İki oturumdan oluşan panelin sonuç bildirgesinde, yıllardır Türkiye'de kullanılan haber dilinin toplumsal barışa değil kutuplaşmaya hizmet ettiği belirtildi.

Katılımcılar, medyanın kullandığı dilin "toplumun sinir uçlarına dokunan bir yapıya dönüştüğünü" ifade ederek, bu dilin değişmesinin toplumsal barış ve huzura katkı sağlayacağını vurguladı.

Barış gazeteciliğinin "eşit mesafe, doğruluk ve hakikat temelinde insanlığın ortak vicdanını merkeze alması" gerektiği kaydedildi.

Yerel medya: Ekonomik baskı altında

Bölgedeki gazeteciler, yerel medyanın barış süreçlerinde hayati rol üstlendiğini ancak ekonomik ve idari baskılar nedeniyle işlevsiz hale geldiğini dile getirdi.

Bildirgeye göre, maddi ve politik faktörler birçok medya kuruluşunu bağımsız haber üretmekten alıkoyuyor.

Gazetecilerin haber dili nedeniyle yargılandığı, tehdit edildiği ve bazı durumlarda yaşamını yitirdiği hatırlatılarak, gazetecilerin korunmasına yönelik yasal düzenlemeler yapılması çağrısı yapıldı.

Panelde, gazetecilerin "dokunulmazlık" benzeri güvence mekanizmalarına sahip olmasının, barış süreçlerinde haberciliğin daha özgür yapılmasına olanak sağlayacağı belirtildi.

Çözüm komisyonuna çağrı: Gazetecileri dinleyin

Katılımcılar, mevcut sürece ilişkin güven sorununun en büyük engellerden biri olduğunu vurgulayarak, güven artırıcı adımların atılmaması durumunda sürecin kırılgan hale geleceği uyarısında bulundu.

Bildirge, TBMM bünyesinde kurulan komisyonun gazetecileri ve medya temsilcilerini dinlemesinin "hayati öneme" sahip olduğuna dikkat çekti.

"50 yıla yakın zamandır devam eden şiddet ortamının birinci derece tanığı gazetecilerdir. Bu sürecin birinci derece tanıklarının tanıklıkları olmadan yapılan çalışma eksik kalacaktır" denildi.

Dijital mecrada dezenformasyon tehdidi

Panelin ikinci oturumunda, sosyal medya ortamında linç kültürünün ve trol saldırılarının barış sürecini sabote ettiğine dikkat çekildi.

Katılımcılar, geleneksel medyanın büyük oranda iktidarın denetimine girdiğini, ancak merkez medyada bir barış dili geliştirilemediğini belirterek, barış gazeteciliğinin dijital alanda güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Dijital mecralarda dezenformasyonla mücadele edecek bağımsız mekanizmaların oluşturulması ve etik ilkelerin yeniden tanımlanması gerektiği kaydedildi.

"Kolektif hafızanın travmaları aşılmalı"

Panelde akademisyenlerin katkılarıyla, Türkiye toplumunun kolektif hafızasında derin travmaların bulunduğu, bu travmaların affetme ve yüzleşme süreçleriyle aşılabileceği ifade edildi.

Barışın sağlanabilmesi için toplumun "ihanet" ve "bölünme" korkularından arınması gerektiği, bunun da yeni bir anlatı ve yeni bir dil üzerinden mümkün olacağı belirtildi.

Medyanın, insan hikâyelerini ve travmaları görünür kılarak toplumlar arasında köprü kurması gerektiği vurgulandı.

8 maddelik eylem çağrısı

Sonuç bildirgesinde şu öneriler sıralandı:

Medya, barış süreçlerinde hakikatin ve vicdanın sesi olmalı

Gazeteciler nefret ve şiddet dilinden uzak, barış diliyle haber üretmeli

Yerel medya güçlendirilmeli, gazetecilerin güvenliği ve özgürlüğü sağlanmalı

Meclis Komisyonu gazetecilerin tanıklıklarını dinlemeli

Dijital mecralarda dezenformasyona karşı ortak etik ilkeler belirlenmeli

Barış gazeteciliği eğitimleri düzenlenmeli, medya kurumları ortak dil oluşturmalı

Kolektif hafızanın onarımı ve empati temelli habercilik desteklenmeli

GGC, ulusal ve uluslararası alanda çalışmalar yürütmeyi sürdürmeli

GGC, sonuç bildirgesinde "Barış dilinin egemen olduğu bir medya, barışın toplumsal teminatıdır" ifadesini kullanarak, tüm medya kuruluşlarını etik değerlerden ödün vermeden toplumsal barışa katkı sunmaya davet etti.

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli