Haber Merkezi - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Filistin'in tanınması önemli bir adımdır. Fakat bu katliam yaşanmadan bu adımlar atılamaz mıydı? Netanyahu cezalandırılmalı, uluslar arası spor turnuvalarından men dahil, İsrail'e caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. İspanya'nın tavrı bir kenara konulamaz. Futbol Federasyonu Başkanımız da bu konuda duruşunu ortaya koymuştur. İsrail'in Gazze'de yarattığı 100 milyar dolarlık kayıp ödetilmelidir. Aksi takdirde bu yangın daha da yayılacaktır" dedi
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda "Bosphorus Diplomasi Forumu"nda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkan bazı konular şöyle:
"Sözlerimin hemen başında 27 Mayıs Darbesi sonrası burada işkenceye maruz kalan şehitlerimiz, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ı rahmetle anıyorum. Bugünün liderlerini yarının mimarlarıyla buluşturan derneğimize teşekkür ediyorum. Forum kapsamında 3 gün boyunca diplomasi ve uluslar arası ilişkilere gönül veren gençlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Türkiye Yüzyılı, gençlerimizin çabası ve çalışmalarıyla vücut bulacaktır. Medyada, diplomaside, üstleneceğiniz vazifelerle Türk dış politikasının çok iyi bir duruma ulaşacağına inanıyorum. Rabbim yolunuzu da bahtınızı da açık etsin.
"Uluslar arası sistem felç olmuştur"
Tarihi bir dönemden geçiyoruz, küresel rekabetin dozu her geçen gün artarken belirsizlik dalga dalga yayılıyor. Krizler çözüme ulaşamadığı için maalesef büyük insani trajediler, çatışmalar ve savaşlar yaşanıyor. Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla 2. Dünya Savaşı'ndan sonra galipler eliyle kurulan düzen itibarını yitirmiştir. Evrensel değerler rafa kalkmış, uluslar arası sistemi tamamen felce bırakmıştır. Küresel barış yerini savaş yerine bırakmıştır. Zayıf güçlünün karşısında yalnızlığa terk edilmiştir. Merhamet gibi duygular terk edilmiştir.
"Küresel sistem iflas etmiştir"
Bundan 80 yıl önce kurulan mevcut küresel sistem, 2. Dünya Savaşı'ndan ders alınarak yeniden bir soykırım yaşanmasın diye kurulmuştur. BM'nin gayesi çatışmaları önlemek, insani felaketlerin önüne geçmektir. Küresel sistem iflas etti derken bunu hamaset olsun diye söylemiyorum.
Biz iflas etmiş bu sistemin tüm yükünü çeken bir bölgede yer alıyoruz. Zulümlerin neredeyse tamamı bu coğrafyada yaşanıyor. Türkiye hadiselerin uzağında bir ülke değildir.
"Canımızdan can kopuyor"
Komşumuzun ülkesi yanarken biz rahat olamayız. İnsan komşusuna sırtına dönebilir mi? İnsan kardeşlerinin derdini duymazdan gelebilir mi? Bu aziz millet tarihin hiçbir döneminde bana ne dememiştir. Kimsenin mezhebine kökenine bakmadan bu millet imdat diyenin yardımına koşmuştur. Herkes kayıtsız kalsa da biz coğrafyamızdaki sorunlara kayıtsız kalamayız. Gazze'nin, Yemen'in, Sudan'ın, Somali'nin, Suriye'nin sokaklarında yere düşen her can bizim canımızdan can koparıyor.
"Yangını söndürmeye çalışıyoruz"
Sadece elimizi değil zaman zaman tüm gövdemizi taşın altına koyuyoruz. Bizim tek amacımız var o da bölgede istikrarın güçlü bir şekilde sağlanması. Türkiye olarak işte bu yolu açmanın derdindeyiz. 500 yılı geride bırakan Hariciye geleneğimizle coğrafyamızdaki yangını söndürmeye çalışıyoruz. Barışın, istikrarın paylaştıkça çoğaldığına inanıyoruz.
Mesele istikrarı körüklemek, çatışmayı kavgayı büyütmek değil, birlikte kazanmaya odaklanmaktır. Başkasının acısından medet ummak kan tüccarlığı yapmaktır. Biz hiçbir zaman böyle olmadık, hiçbir zaman da olmayacağız. Türkiye tarihine, büyüklüğüne yakışır biçimde herkesle görüşebilen bir aktördür. Çok boyutlu dış politika anlayışımızla bölgesel ve küresel sorunların çözümüne azami katkı sunuyoruz. Suriye'de 14 yıl boyunca bunu yaptık.
"Savaş baronları ateşe benzin dökerken..."
Dünya sırtına dönerken biz onları yalnız bırakmadık. Savaş baronları ateşe benzin dökerken Rusya-Ukrayna savaşında bunu yaptık. Şimdi de Gazze'de bunu yapıyoruz. Gazze'de tam 2 yıldır soykırım yaşanıyor. Netanyahu ve katliam kadrosu Filistinli sivilleri hedef alıyor. Kuvözdeki bebekler acımasızca katlediliyor.
"Netanyahu boş koltuklara seslendi"
Ama ne oldu o katil BM'de boş koltuklara seslenmek zorunda kaldı. Akdeniz'de Sumud Filosu şu an Gazze'ye doğru ilerliyor. Onlara buradan selam söylüyoruz. Zalimlerin bir hesabı varsa, Allah'ın da bir hesabı vardır ve O'nun hesabının üzerinde bir hesap yoktur.
"Bu katliam yaşanmadan adım atılamaz mıydı"
Bugüne kadar kulaklarının üzerine yatanlar, artık gaflet uykusundan uyanmaya başladı. Gazze meselesini Hamas'a indirgeyenler, kazın ayağının fark ettiler. Özellikle İsrail'in Katar'a saldırısı İsrail'in niyetini ortaya koydu ve canavarın durdurulması gerektiğini ortaya koydu. Filistin'in tanınması önemli bir adımdır. Biz elbette bu adımları takdir ederiz. Fakat bu katliam yaşanmadan bu adımlar atılamaz mıydı?
"100 milyar dolarlık hasar ödetilmelidir"
Netanyahu, katliam kadrosu yargılanmalı cezalandırılmalıdır. Uluslar arası spor turnuvalarından men dahil, İsrail'e caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. İspanya'nın tavrı bir kenara konulamaz. Futbol Federasyonu Başkanımız da bu konuda duruşunu ortaya koymuştur. İsrail'in Gazze'de yarattığı 100 milyar dolarlık kayıp ödetilmelidir. Aksi takdirde bu yangın daha da yayılacaktır.
Gençler, ben sizin gözlerinizde bunu görüyorum. Diplomasi forumuna emeğe geçen herkese teşekkür ediyorum. Sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
"Katar'a düzenlenen saldırı, İsrail'in asıl niyetinin görülmesini sağladı"
Dün soykırım şebekesinin başı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yalanları ve tehditlerini dinleyecek kimse bulamadı ve boş koltuklara konuştu. Bugüne kadar kulaklarının üzerine yatanlar görüyoruz ki artık gaflet uykusundan uyanmaya başladı. Gazze'deki meseleyi Hamas parantezine indirgeyenler, kazın ayağının hiç de öyle olmadığının yavaş yavaş farkına varıyor. İsrail'in derdinin sadece Gazze olmadığı gün geçtikçe daha net anlaşılıyor. Özellikle Katar'a düzenlenen saldırı, İsrail'in asıl niyetinin görülmesini de sağladı. Canavarın durdurulmasının şart olduğu bir kez daha görüldü.
"Filistin'in tanınması geç de olsa önemli bir adımdır"
Biliyorsunuz artık 150'yi aştı. Şurası bir gerçek ki Filistin'in tanınması geç de olsa önemli bir adımdır. Filistinli kardeşlerimize on yıllardır yapılan yanlıştan nereden dönülürse biz bunu sadece takdirle karşılarız fakat şu soruyu da sormadan edemiyoruz: Bu adımlar daha erken atılamaz mıydı? 65 bin masum ölmeden de Filistin'e sahip çıkılamaz mıydı? Katliam kadrosu eliyle tanınamaz hale getirilmeden önce Filistin resmi olarak tanınamaz mıydı? Biliyorum birileri rahatsız olacak ama bunları sormak mecburiyetindeyiz. İsrail'in saldırganlığının önüne geçilmesi için bu öz eleştirinin muhatapları tarafından mutlaka yapılması gerekiyor. Gazzeli mazlumların dökülen kanlarının boşa gitmemesi için herkesin iç dünyasında bu hesaplaşmayı yapmasının şart olduğuna inanıyorum. Değilse masum çocukların, kadınların, insanların kanı, siyasi hesapların kurbanı olmaya devam edecektir."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın