Erbil (Rûdaw) – GGC Başkanı Felat Bozarslan, TGF’den ayrılmalarının “çok özel” ve “onurlu” bir karar olduğunu belirterek, destek veren herkese teşekkür etti.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) dün düzenlediği kurultayda Türkiye Gazeteciler Federasyonu’ndan(TGF) resmen ayrılma kararı aldı.
Bozarslan: Bu karar çok özel ve değerli bir duruş
GGC Başkanı Felat Bozarslan, karar sonrası Rûdaw TV’de Sima Abkhezr’in sunduğu bültene canlı bağlanarak karar sürecini değerlendirdi.
Bozarslan sürecin 2024 Aralık ayında Kürtlere ilişkin TGF’deki bir “ırkçı” söylemle başladığını belirterek şunları dile getirdi:
“Bu olay, 2024 yılında Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun istişare kurulu WhatsApp grubunda bir meclis üyesinin Kürtler hakkında hakaret etmesiyle başladı. Bu tutumu asla kabul edemedik. 2024 Aralık ayında ben ve bir arkadaşım TGF’deki görevlerimizden istifa ettik. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nin de federasyondan ayrılması için kongre kararı gerekiyordu. Bugün kongremizi topladık ve bu kararı aldık. Bu çok özel, değerli ve onurlu bir karardır. Kararı alan tüm gazeteci arkadaşlarımı tebrik ediyor, teşekkür ediyorum.”
“TGF sessiz kaldı, destek vermedi”
Bozarslan TGF’den ayrılmalarının GGC’nin faaliyetlerini nasıl etkileyeceği yönündeki soruya ise şu yanıtı verdi:
“Bölgemizde onlarca Kürt gazeteci gözaltına alındı, tutuklandı, cezaevine girdi. Haklarında yüzlerce dava açıldı. Ancak federasyon ne bizimle birlikte hareket etti ne de tutuklamalara ilişkin herhangi bir tepki gösterdi. Ne bir telefon ne bir destek, hatta bir açıklama dahi olmadı. Dolayısıyla federasyondan ayrılmamız bizim için bir sorun yaratmayacaktır. Kendi gücümüz bize yeter, kendi haklarımızı koruyacak irade ve yetkinliğe sahibiz.”
“Bu karar bizim için bir kayıp değil”
Çözüm sürecinin başlamasına rağmen Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nda Kürtlere yönelik ‘ırkçı’ tutumlarında bir geri adım atılmadığını ifade eden Bozarslan şöyle devam etti:
“Geçtiğimiz yılın Aralık ayından bugüne kadar, toplamda 7 ay geçti. Ne zihniyetlerinde bir değişim oldu ne de bu durumu telafi etmeye çalıştılar. Bugünkü kongremizde aldığımız kararın ardından da herhangi bir pişmanlık belirtisi ya da açıklama gelmedi. Türkiye’de barışçıl bir döneme girilirken, TGF bu iklime ayak uyduramadı. 1996'da sivil bir kuruluş olarak kurulan TGF, bugün bu vasfını yitirmiştir. Dolayısıyla orada kalmamızın Kürt gazeteciler açısından bir anlamı kalmamıştır.”
Türkiye'de gazeteciliğin baskı altında olduğunu, özellikle Kürt gazetecilerin tutuklandığını belirten Bozarslan gelişen barış süreciyle bu durumun değişeceğini umduklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Daha önce de ifade ettik; Türkiye’de gazetecilik derin bir kuyuya itilmiş durumda. Bölgemizde ise Kürt gazetecilere daha büyük bir baskı uygulanıyor. Yeni çözüm süreciyle bu baskı biraz hafifledi, ancak hâlâ arkadaşlarımız gözaltına alınıyor, haklarında davalar açılıyor. Örneğin birkaç gün önce Batman’da bir gazeteci arkadaşımız yalnızca yaptığı haber nedeniyle tutuklandı. Dosyada gazetecilik dışında bir unsur yok. Yeni süreçle birlikte bu baskıların ve yıldırma politikalarının son bulmasını istiyor, gazetecilerin özgürce çalışabileceği bir ortam diliyoruz.”
Ne olmuştu?
Aralık 2024’te TGF Yüksek İstişare Kurulu’nun WhatsApp grubunda, Kürtlere yönelik hakaret içeren ve ayrımcı ifadeler barındıran bir içerik paylaşılmış, GGC Başkanı ve aynı zamanda TGF Yüksek İstişare Kurulu üyesi Felat Bozarslan bu paylaşıma tepki göstermişti. Ancak TGF yönetimi, söz konusu içeriği kaldırmak yerine savunmuştu.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti, Kürtlere yönelik ırkçı söylemler nedeniyle Türkiye Gazeteciler Federasyonu’ndan resmen ayrıldı.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) dün Olağanüstü Tüzük Kurultayı’nda oy çokluğuyla aldığı kararla, Türkiye Gazeteciler Federasyonu’ndan (TGF) resmen ayrıldı. Ayrılık kararı, GGC tüzüğünde yapılan değişiklikle hayata geçirildi.
Karar ardından sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yapan GGC Başkanı Felat Bozarslan, yazılı açıklamasında, kararın yalnızca yapısal sorunlara değil, ilkesel bir kırılmaya dayandığını belirtti. Bozarslan açıklamasında şunları söyledi:
“Bugün itibariyle Türkiye Gazeteciler Federasyonu’ndan (TGF) ayrıldığımızı kamuoyuna açık ve net bir şekilde duyuruyoruz. Bu karar, uzun süredir biriken yapısal sorunların ve ilkesel uyuşmazlıkların son halkasıdır. Ancak ayrılmamıza neden olan son ve en kabul edilemez gelişme, TGF bünyesinde Kürtlere yönelik hakaret içeren, ötekileştirici ve ayrımcı söylemlerdir.”
“Federasyon yönetimi bu dili meşrulaştırdı”
Bozarslan, federasyon yönetiminin bu söylemler karşısındaki sessizliğini de sert şekilde eleştirdi:
“Federasyon yönetiminin bu nefret dili karşısında sessiz kalması, hatta dolaylı olarak bu tutumu meşrulaştırması, bizim için artık bu yapının parçası olmayı sürdürülemez hale getirmiştir.”
“Hiç kimse etnik kimliği nedeniyle hedef gösterilemez”
Gazetecilik mesleğinin eşitlik, adalet ve insan onurunu savunmakla yükümlü olduğunu vurgulayan Bozarslan, ayrılığın bir kopuş değil, bir duruş olduğunu ifade etti:
“Hiç kimse, etnik kimliği nedeniyle hedef gösterilemez. Biz bu mesleği kan, ter ve inatla sürdüren gazeteciler olarak; kimsenin ötekileştirilmesine sessiz kalmayız, kalamayız! Bu ayrılık bir kopuş değil, bir duruştur.”
“Dilimiz barışın ve hoşgörünün dili olacak”
Açıklamasında ırkçılığa karşı net bir tavır ortaya koyan Bozarslan, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nin bundan sonra da aynı çizgide durmaya devam edeceğini söyledi:
“Bizler asla ırkçılığın, ötekileştirmenin, ayrıştırmanın tarafı olmayacağız. Her zaman olduğu gibi dilimiz barışın ve hoşgörünün dili olacak. Irkçılığa, ayrımcılığa ve nefret diline karşı en güçlü şekilde durmaya devam edeceğiz.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın