Tarihin havını tersine taramak: Soran Hamarash

Başlık Walter Benjamin'den; kavramı anlamak için Frankfurt Okulu ve filozoflarını bilmek gerekebilir. Soran Hamarash "Kayıp ve Anlatılmayan Kürd Tarihi" kitabında tam da bunu yapıyor. Zamanın kaybolan ruhunda Kürd bireyinin ihtiyacı olan bir şey, bu kitap ile anlam buluyor. Milli varlık düşüncesini, oryantalist ve misyoner yazıcılığını, Kürd tarihini yeniden görmeyi sağlıyor.

Cemal Nebez buna şöyle bakıyor:

"Avrupa'daki bazı 'bilgi satıcılarının' da devreye girdiğini ve 'Kürdistan haritasını siyasi amaçları doğrultusunda çok küçük, kısa ve parçalı olarak göstermeye çalıştıkları, gerçek Kürdistan'ı ise 'Kürd milliyetçilerin talebiyle' gözler önüne serpmek istediklerini söylemeyi de gerekli görüyorum."

Kürd tarihini yeniden görmek için, iç ve dış yazın, ezici misyoner, oryantalist, dışarıdan akademik kaygı ile egemen tarih söylemini tekrarlıyor. Çoğunlukla yazılan veya verilmeyen, çalışılan bir false fable - yanlış öyküleme - Kürd tarih yazımına bilimsel olmayan yaklaşımlara örnek olarak Limbert, bir İngiliz seyyah misyonerin köylüye yakındaki köyün adını sorduğunda aldığı "Nazanom" (bilmiyorum cevabını) "köyün adı Nazanom" diye yazmış ve sonraki araştırmacılar da öyle devam ettirmiştir. Bu, Kürd tarih yazımındaki kırılmaya iyi ve trajik bir örnektir.

Çok uzun dönem merkezi Kürd hâkimiyeti ve uluslararası etkisi bulunmadığı için bütün Kürd tarih ve medeniyeti Fars veya başka çevre kültürlerine mal edilmiştir. Bu tarihsel, manipülatif aktarım devletler ve Batı akademik propagandasıyla oluştu. Örneğin, yeni kullanılan bölgesel ve tarafsız kaynaklar, Kürd medeniyetinin tarihi ve güçlü etkisinden bahseder.

Yunan kaynakları, Farsların Med kültürü etkisinde oluştuğunu yazar.

İran ve İrani akademik kürsüler, Kürd adını kullanmadan mimariyi ve felsefeyi Fars’a mal eder.

Örneğin, Kürd Şühreverdi bütün Batı kaynaklarında Fars diye, hatta Türk diye geçer.

Ermeni akademisi, Kürdlerin yokluğu üzerinden Medlerin Kürd olmadığını ikna etmeye çalışır.

Neredeyse bütün Kürd entelektüelleri Batılı çalışmaları doğru görür; iç asimilasyon o kadar güçlü ki, kendi kritik gözüyle bakamıyorlar. İç asimilasyon aşılmadıkça doğru Kürd tarihi yazılamaz ve kendi anlatılmayan tarihine sahip çıkamaz.

Kolonyalistler tarafından oluşturulan tarih, birçok kavram ve tanımın temeli olmadığı hâlde, yanlış yazımın kabulü olarak doğruymuş gibi devam ediyor. Tarih, kültür ve medeniyetin oluşumunda kurucu isim proto-Kürdi olmasına rağmen, adı ya geçmez ya da az geçer.

Şimdilerde bile "Kürd kavramı ne zaman vardı?" uğraşı en çok Kürd araştırmacılarda var. Oysa hepsi, Kürd tarihini yok sayma amacıyla yeni dönemde dışarıdan yazılmıştır. Buna “akademik tarih soykırımı” denilebilir.

Soran Hamarash kitabında bu kavramları kullanarak, güçlü bir içerden bakışla tersini yapıyor. Kürd kültür, tarih ve medeniyetinin gerçek sahipliğini ayrıntılarla, otuz yıllık bir çalışma ile anlatıyor. Oldukça güçlü ve çok örnek var. Pozitif tarih bakışı ve pozitif milliyetçilik ile daha anlaşılır, kabul edilebilir olduğunu ispatlıyor.

Bu Kürdi kabul ve temele ilk karşı çıkanlar, Kürd akademik aydın çevresi oldu. Bilinen düz tarih okumayı aşamıyorlar. Bu kitap, düz bakışı aşmayı ve tarihin tam da Walter Benjamin’in dediği gibi “havını tersine tarıyor” hem de güçlü bir tarama.

Sözkonusu Kürd tarihi olunca, önce Kürd önyargısını aşmak gerekir. Bütün medeniyetlerin dışarıdan gelmiş, her şeyi yaratmışlar havası hâkim. Oysa medeniyetin sahipleri Kürdler hiçbir şey yapmamış söylemi yanlışı sürdürülüyor. Bu durum, başta Kürd aydınlarına kabul ettirilmiş.

Steve Biko’nun deyimiyle: "Pozitif tarihi olmayan millet, motoru olmayan araç gibidir." Buradan hareketle doğru anlama, Soran Hamarash'ın kitabını kabul ederek anlamamızı gerektiriyor.

On yıl kadar önce küçük referanslarla "Ziryab Kürd" dediğimizde, en çok Kürd çevre her şeyi, herkesi Kürd yaptığımızı söyleyerek eleştirdi ki, öyle her şeyi Kürd’e mal etmek gerek; o ayrı. Şimdi referanslar güçlendi, Ziryab bir Kürd müzik dergisinin adı. Böyle bakmak gerek; Kürdi tarih kabulle güçlenerek oluşur.

Not: Ayşe Hür'e saygılarla,

Soran Hamarash, The Lost and Untold History of the Kurds

Steve Biko, I Write What I Like

Prof. Dr. Cemal Nebez, Çeşitli Bilimsel Seminer ve Konferanslar,

Kürd Kültür ve Toplumunda Yarsanî Felsefesi ve Düşüncesi, Sitav Yayınları.

 

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)