Kürdistan İşçi Partisi (PKK) geçtiğimiz günlerde Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı’na düzenlediği sabotajdan dolayı birçok kesimden büyük tepki topladı.
PKK’nin gerçekleştirdiği bu saldırıya tepki duyulmasının en önemli nedeni, Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı, Güney Kürdistan’ın ana gelir kaynağı olması. Yani PKK, Kürdistan Bölgesi’nin petrol boru hattını sabote etti!
Hafızamızı tazeleyip, Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı’nın tarihine bakalım… Türkiye 1970’lerin başında İran ile ABD’nin bölgedeki müttefiğiydi. Türkiye o dönemde petrol boru hattı konusunda İran’la masaya oturdu. Ancak taraflar görüşmenin sonunda anlaşmaya varamadı...
Türkiye’de 27 Ağustos 1973 tarihinde Bağdat ile 20 yıllık bir anlaşma imzaladı. Türkiye için petrol boru hattı büyük bir öneme sahip. 1980 yılında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel yaptığı konuşmada, Kerkük-Yumurtalık Boru hattı için, “Türkiye’nin siyah altın kemeri” tanımını yapmıştı.
Zamanla boru hattında değişiklikler yaşansa da, sözkonusu “Siyah altın kemerin” bir bölümü Türkiye’de, bir bölümü ise Kürdistan Bölgesi’nde yer aldı.
Bilindiği gibi bölgedeki çatışmalardan dolayı, boru hattı zaman zaman El- Kaide ve IŞİD gibi farklı grupların hedefi haline geldi. Şimdi de PKK tarafından sabote edildi.
Ancak, petrol boru hattının PKK tarafından patlatılması birçok soruyu da beraberinde getirdi.
PKK neden şimdi boruyu patlattı? PKK’nin sabotajı Türkiye’ye mi yönelik yoksa Kürdistan Bölgesi’ne mi? PKK tekrar aynı girişimde bulunur mu? PKK bu saldırıyla Kürt halkının güvenini kaybetmedi mi?
PKK’nin sabotajını belli birkaç kişi dışında kimse desteklemedi. PKK’ye yakınlığıyla bilinen siyasi partiler de durumu sert bir dille kınadı.
Bu nedenle PKK’nin şunun çok iyi farkına varması gerekiyor. Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı’nın patlatılmasını şöyle okuyabiliriz:
1-Irak’ın içinde bulunduğu ekonomik kriz, Kürdistan Bölgesi’nin son 1 aydır kendi petrolünün satışını doğrudan yapmasına neden oldu. Bu nedenle boru hattının patlatılması Kürt halkının rızkını kesmek anlamına geliyor. Çünkü petrol hattı, Kürdistan Bölgesi’nin şahdamarı.
2-Ekonomik olarak bir değerlendirme yaptığımızda Kürdistan Bölgesi, boru hattı aracılığıyla 24 saat içinde 550 bin varil petrolün ihraç ediyor. Varil satışının da 55 dolar olduğunu düşünürsek, Kürdistan Bölgesi günlük en az 30 milyon dolar zarara uğruyor.
3- PKK’nin sabotajı Irak’ın Kürdistan Bölgesi’ne baskısını artırdı. Bir diğer anlamı Kürtler’i Bağdat karşısında zayıflattı.
4-Kürdistan Bölgesi’nde bulunan petrol şirketleri Erbil’e baskıyı arttırdı. Çünkü ekonomik krizden dolayı birçok petrol şirketi Kürdistan Bölgesi’ne ekonomik destekte bulunmuştu.
Bana göre, boru hatlarına yapılan sabotaj hiç kuşku yok ki, Kürdistan halkına karşı yapılan bir terör hareketidir...
Evet, Türkiye PKK mevzilerine saldırdı. Ancak hiçbir gerekçe 7 milyon nüfusa sahip olan Kürdistan Bölgesi’nin ve mültecilerin rızkını kesmeye gerekçe olamaz.
PKK’nin yaptığı kuşkusuz çok yanlış bir eylem. Olur da tekrarlanırsa, Kürdistan Bölgesi ve Kürt halkı açısından hiçbir şekilde PKK için artık “güven”den söz bile edilemez.
Tekrarı halinde nelerle mi karşılaşır?
1-PKK, Kürdistan Bölgesi’nde azımsanmayacak orandaki destekçi ve sempatizanını gözardı etmiş olacak. Ayrıca, IŞİD’le savaşta Peşmerge Güçleri’nin desteğini unutmamak gerekir…
2-Borunun patlatılmasından sonra, Kürdistan Bölgesi’ndeki bazı kurumlar, PKK’nin bölgeden çıkartılmasını talep etti.
3-Boru hattının patlatılması, özellikle Kürdistan Demokrat Partisi’yle (KDP) olan ilişkileri daha karışık ve gergin bir hale getirdi.
4-Destekçileri, dünya kamuoyunda PKK’nin “terör listesi”nden çıkartılması için lobi çalışmaları yürütürken, bu saldırı durumu daha çok zorlaştırdı. Tabiri caizse PKK’nin o listeden çıkması için daha çok zaman var!
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın