‘Zorba’ neden her zaman ilginç?

04-09-2015
Befraw Nuri
Etiketler Befraw Nuri Zorba Roman
A+ A-

Onlarca kez okunsa dahi doyulamayan edebi eserler vardır. Bu eserlerden biri de Yunan yazar Nikos Kazancakis’in “Zorba” adlı romanıdır. Birçok farklı dile çevrilen kitap okuyuna harika anlar yaşatıyor. Kazancakis efsanevi kahramanları aracılığıyla adını edebiyat tarihine yerleştirmeyi başardı.

 

Hatta Kazanackis’in adını hatırlamayanalr bile “Barba Zorba”yı tanıyor.

 

Yazar, aynı zamanda bir şair ve fikir adamı olarak dönemin radikal tüm inanç ve fikirlerine sert bir dille karşı çıkıyor.

 

Öldüğünde Hristiyanlar, kent mezarlığına gömülmesine izin vemeyince kimsesizler mezarlığına defnedilmişti.

 

Kazancakis’in romanları, o dönemde radikal gruplar tarafından yasaklandı.

 

Yazarın önemsediğim yanı, duygu ve arzuları doğrudan aktarabilmesi. İnsanın vazgeçilmez arzusunun özgürlük olduğunu ve bu uğurda birçok bedel verilse bile vazgeçilmemesi gerektiğini kanıksatıyor.  

 

İşte Zorba da bu duygunun kahramanlarından ve sembollerinden biri.

 

Roman hakkında birçok şey yazılıp çizilmiş olabilir. Ancak romanı her okuyuşunuzda kahramanların diyalogları sizi yeni yerlere sürüklüyor. 

 

Zorba romanı entellektüel bir gencin öyküsünü konu alıyor. Sürekli metafizik ve kitaplarla haşır neşir olan bir genç. Genç adam bir süre keşmekeşten ve sorgulamadan uzaklaşmak ister. Ve birgün Yunanistan’ın Girit Adası’na gider. Bir anlamda zihinsel yorgunluktan sıyrılmak için bedensel yorgunluğa geçiş yapar. 

 

Yolculuğu sırasında 65 yaşındaki Yunan Alexis Zorba ile tanışır ve onunla birlikte çalışmaya karar verir. Zorba entellektüel delikanlıya kıyasla okumayan, kaba saba ve tüm yenilgilere rağmen hayata sıkı sıkı sarılan günübirlik bir adam… hayattan öğrendiklerini genç arkadaşına aktarır.

 

 

Entellektüel genç, “Barba Zorba” (Zorba Ağa) olarak seslendiği dostuyla birlikte Girit Adası’nda Fransız bir fahişenin işlettiği eski bir otelde kalmaya başlar.

 

Zorba, çalışmaya başlamasıyla zihinsel keşmekeşten kendini soyutlayamaz ve işe adapte olamaz. Sürekli Buda’yı düşünerek onun gibi Nirvana’ya çıkmayı hayal eder. Zaman geçtikçe Zorba da kendine ait bir yaşam felsefesi ve inançları olduğunu farkeder.  Ve genç delikanlı Zorba’nın ilginç hayata bakış açısından etkilenir.

 

Daha sonra ise, Nirvana’ya ulaşmaktan vazgecip hayatı Zorba’nın bakış açısına yakın düşünmeye çalışır.  Ve artık Buda’yı ve Nirvana’ya ulaşmayı aklından çıkartır.

 

Roman bende şu soru işaretini oluşturdu: Acaba insanoğlu tamamiyle maddi anlamda düşünebilir mi? Bu tür karekterler sıradan insanlara oranla, neden daha fazla ilginç geliyor?

 

Sorunun cevabının, İnsanın özüyle ilgili olduğuna inanıyorum. Zorba aslında, metafiziğe inancı olmayan insanlar için çok güzel bir örnek. Yaşam Zorba için tüm yenilgi ve kayıplara rağmen, mücadele edilecek şehvetli ve arzuyla yüklüdür. Ve insan ona göre istediğini elde etmek için sürekli çabalayan bir varlıktır.

 

 

Zorba, hayatı dinden uzak yaşayan, özgür düşünceden vazgeçmeyen, somut metodları olan bir kahraman.

Yaşadığımız çağda, Zorba oldukça düşündürücü bir karakter. Sahip olduğumuz kültürde bireyler, Zorba’yla çok zıt karakterlere sahip. 

 

Günümüz dünyasında bireyler ideolojilerle kuşatılmış, ideolojik düşünen varlıklar. Din, ahlak, gelenekler çepeçevre kuşatmış…

 

Bu fani dünyada bu nedenlerle insanlar öze dönüşü unuttu.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli