Zarife Xatun

05-02-2019
İsmet Yüce
Etiketler Kürd Alevi Alişer
A+ A-

 

“Koçgiri Bağımsızlık Savaşı’na” karşı dönemin “işgalcileri” Mustafa Kemal’in özel emir ve birlikleri ile Kürd-Alevi tarihinin en acımasız katliamını gerçekleştirdiler. Tam bir Alevi kırımı yaşandı, köyler yakılıp yıkıldı, sürgünler yapıldı. Geride kalanlar ise afetler sonucu katledildi. Direniş sonrası liderler idama mahkum edilmişsede, Dersim Grubu’nun direnişi ile idamlar durdurulmuştur. Kadınlar cephede savaşmış, mahkemeler kurulmuş ve belirli bir ordulaşmaya gidilmiştir. Bağımsızlık savaşı Kürd Milli Direnişinin birçok öncü ilklerini barındırır. Kürd Hükümeti Kurulmuş milli belirlemler yapılmıştır.

 

Tarihimizde bir çok ilklerin denendiği, referansları derin bir direniştir.

 

Kürd-Aleviliği temel olan direnişte, Şadan Aşireti Reisi Paşo, Ağustos 1920’de Kuruçay’a cephane götüren askeri birliği tutsak etmiş, cephaneye el koymuş, Refahiye’yi denetime almış hükümet konağına Kürdistan Bayrağını çekmiştir. Yine Maciran (İmranlı) ele geçirildiğindede Kürd Milli Bayrağı göndere çekilmiştir. Alevilik vurgusu temel olan “Kürd Devleti” amacı ile haraket eden direnişciler, “Geçici Kürd Hükümeti” başlığı altında bildiri yayınlamış ve “Soylu Kürd Milletine” diye devam eden bildiride, 24 cümle içinde 12 defa Kürd ve Kürdistan kelimesi geçer. Bu da dönemin yönetimine karşı Kürd Milli düşüncesinin ilk modern ısrarıdır. Yayınlanan bildiri: “ Soylu Kürd milletine” diye başlar, “Muvakkat(geçici) Kürd Hükümet-i Qoçgiri” imzası ile biter.

 

1921 yılı başlarında Kangal’da Hüseyin Abdal Tekkesinde Cambegan ve Karmeşan başta olmak üzere diğer aşiretlerinde katılımiyla bir toplantı düzenlenir. Toplantıda Sevr Antlaşması’nın uygulanması, Diyarbakır, Van, Elazığ, Dersim ve Koçgiri’de bağımsız bir “Kürd Devleti” isteniyor. Wilson Prensipleri gereğince Kürdler’de hak talebinde bulunmuş, Ankara bunu başta kabul etsede sonradan saldırılara girişmiştir.

 

Ümraniye bucağı ve Zara ilçesine bağlı 76 ve Divriği 57 köy yakılıp yıkılmıştır. Yine Dr Ali Yıldırım ile yapılan kapsamlı röportajda, Kuruçay Kaymakamı Kürd sayısının belirlenerek bir temizlik harekatı yaptıkları, boyutlu bir katliam, sürgün korkutma operasynu yapıldığı ortaya çıkıyor. Bilinen her yöntem bölge nüfüs dengesini değiştirmek amacı ile yapılmıştır.

 

Direnişin önderlerinden Alişan ve Haydar Beyler 1931’de suikast sonucu katledildiler.

 

Direnişe ihanet eden bazı aşiret ileri gelenleri sonradan Dersim grubu tarafından çeşitli biçimde cezalandırılmıştır.

1 Ekim 1920’de (Temmuz olarak belirlemelerde var) Alişer Bey’in Kemah baskını ile Bağımsızlık Savaşı başlamıştır.  17 Haziran 1921’de ise son erdi. (24 Nisan tarihi de verilmektedir) Dünyadaki modern uluslaşma ve bu temelde devletleşmenin yoğunluk kazandığı 1. Dünya Savaşı sonlarına doğru, İstanbul merkezli Milli Kürd yapılanmalarından , Kürd Teali Cemiyeti doğrudan düşünsel ve pratik örgütlenme ile Bağımsız direnişinin fikri temsilcisi durumundadır. Bölgedeki savaşın yanı sıra Cemiyet iç ve dış ilişkiler geliştirmek için faaliyetlerde bulunmuştur. Kürdistan bölgelerinden de yardım ve ilişki uğraşıları içinde Dersim ziyareti ve destek talepleride de vardır. Fakat bu diplomatik faaliyetler istenilen başarıyı göstermediğinden gereken destekler alınamamıştır. Tam bir diplomasi geliştirilemedi.

 

Temmuz 1921’de Mısto komutasındaki birlik Zara’nın Çulfa Ali Karakolu’nu ele geçirir. Şadiyan Aşiret Reisi Paşo Refahiye’yi alır. Paşo, 1920 Ağustos ayında Refahiye Hükümet konağına Kürd Bayrağı çekti. 6 Mart 1921, Ümraniye merkezine Kürdistan Bayrağı çekildi. “Zalım Çavuş” lakaplı Şadiyan Aşireti’nden Hüseyin Ağa Zara’ya saldırır. Kemah’ta halk kaymakamı tutuklayıp Kemah’ı kontrol eder. Ankara’ya bir bağımsızlık muhtırası gönderilir. Muhtıra Dr. Nuri Dersimi’nin babası İbrahim Efendi tarafında kaleme alınmıştır. 7 Mart 1921 Batı Dersim aşiretlerinden oluşan 2500 savaşçı Munzur Dağlarını aşarak Kemah’a gelir. Alişer Efendi daha önce bir operasyonda Zerenik(Ovacık) ta Osmanlı örgütlerini tasfiye eder.

 

Koşgiri’nin Kürdlüğü ve Aleviliği çok derin ve yaşamlarında belirleyicidir. Medet Dilek’in Koçgiri Katliamını yaşayan tanıklardan oluşturduğu “Taş Düğmeler” belgeselinde bu açık bir biçimde görülmektedir. Alanında bir ilk olan belgeselde konuşan tanık ve tanık yakınlarının Kürdçe ve Kürdlük’ten ısrarı çok net görülmektedir.

 

Osmanlı sonrası Türkler kendi devletini kurarken, Alişer Efendi Kürdistan için ilk direnişi başlattı. Uzun zaman aradan sonra ilk Alevi direnişide denilebilir. Ayrıca 1918 sonrası Kürdler adına yapılmış açık milli hedefleri olan bir direnişti. 1919 sonrası genel olarak Kürdistanı sömürgeleştirme çabalarına karşı, Lozan antlaşmasının pratiği olan kürdistanı bölme ve paylaşma işgalci anlayışı emperyalistler tarfından desteklenmiştir. Kürdistan kağıt üzerinde emperyalistlerinde desteği ile parçalanıp bölünüp paylaşılmıştır. Kürd Bağımsızlık savaşlarıda bu işgal ve bölücülüğe karşı verilmiştir. Merkezi işgalciler her tür baskı ve talanı Kürd milleti üzerinde denemişlerdir. Direnişler sonrası ise neredeyse tamamen Kürd isimleri her tür görevden alınmış, hapis ve sürgünle sonuçlanmıştır. Böylece siyaset ve bürokrasiden uzaklaştırılmışlardır.

 

Kürd Mustafa Paşa’nın çocukları Alişan ve Haydar Bey Kürd Teali Cemiyeti ile ilişki kurmuşlar ve bunu Koçgiri ve çevresine taşımışlardır. Kürd Teali Cemiyeti bölgeye örgütlenme için genç aydınlar göndermiştir. Dr Nuri Dersimi, Sevr Antlaşması’nda dayalı bir Kürd Devleti temelli siyasi bir hareket olarak tanımlıyor. Bu arada Dr Nuri Dersimi; Kangal, Divriği, Zara bölgesinde veteriner olarak görev sürdürüyordu. Haydar Bey ve Dr Nuri Dersimi 1919’da Dersim’e gider, Haydar Bey Kürd Teali Cemiyeti’nin Ümraniye şubesini açar. Plan toplantısı Alişan Beyin köyü Boğazviran’da Alişan Bey, Dr Nuri Dersimi, Alişer Efendi ve Haydar Bey’in katılımı ile gerçekleşir. 1920’de ise Yellice köyünde Hüseyin Abdal Tekkesinde aşiretler toplantısı yapıldı. Toplantının Alevi düşününde önemli yeri olan tekkede yapılmasınında ayrı bir anlamı var.

 

18 Aralık 1918 istanbulda kurulan Kürd Teali Cemiyeti Başkanı Seyit Abdülkadir’dir, Şeyh Ubeydullah Nehri’nin oğludur. Kürdlük ve Aleviliği ayırmak isteyenlere en güçlü cevap budur. Şeyh Ubeydullah ilk Bağımsızlıkçı Sünni Kürd direnişinin lideri idi. Seyid Abdülkadir ise Kürd Teali Cemiyeti aracılığı ile Alevi Kürd direnişine dolaylı önderlik yapıyor. Kürd Teali Cemiyeti bir Jön Kürd’tür. Dr Nuri Dersimi bu ilişki ve direnişin önemli isimlerinden birsidir. Dr Nuri Dersimi Şeyh Hasanan Aşireti’ndendir ve Zarife Xatun’un akrabasıdır.

 

Baki Öz araştırmalarında , Dr Nuri Dersimi’yi direnişin ideolojik önderi olarak görüyor. Zarife Xatun bu savaş sırasında kadınlar içerisinde propaganda yapmış Alişer Efendi’nin milli faaliyetlerinde sağkolu ve iş arkdaşı olmuştur. Zarife Xatun ile Alişer Efendinin ilişkileri dönemine göre o düzeyde idi ki birbirlerine heval diye hitap ederlerdi. Zarife Xatun klasik bir Kürd kadını, uzun boylu, iri yarı, cesur idi. Dersim günlerinde de kadınlara milli amaçlı nutuklar atardı.

 

 

*Makale Alişer Efendi ve Zarife Xatun’u konu alan araştırma yazısının ikinci bölümünü oluşturmaktadır.

 

 

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli