Bağımsızlar hükümet krizini çözer mi?

11-05-2022
Bilgay Duman
Etiketler Irak Mukteda es-Sadr Şii Koordinasyon Çerçevesi Vatanı Kurtarma İttifakı
A+ A-

Irak’ta 10 Ekim 2021’de yapılan seçimlerin ardından 7 ay geçmesine rağmen siyasi kriz aşılabilmiş değil. Mayıs ayı öncesinde 3 kez cumhurbaşkanı seçilmesi için Irak Parlamentosu bir araya gelmiş olsa da cumhurbaşkanının seçmek için yeter sayıya (220 milletvekili) ulaşılamadığından cumhurbaşkanı seçilemedi. Cumhurbaşkanı seçilemediği için de hükümeti kurma süreci de başlayamadı.

Irak için hükümet kurma süreci açısından yeni bir rekor gelir mi bilinmez ama, 2010’daki hükümet 9 ayda kurulmuştu, hükümetin kurulmasına ilişkin tünelin sonunda pek de bir ışık görünmüyor. Zira hükümet kurma süreci uzadıkça, siyasi grupların anlaşması zorlaşırken, siyasi suikastler, istifalar yaşanıyor ve bu da siyasetin dengesini bozuyor.

Nitekim seçimlerin galibi Mukteda es-Sadr, Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ve Sünnilerin oluşturduğu Egemenlik Bloğu ile birlikte “Vatanı Kurtarma İttifakı” ya da diğer adıyla “Üçlü İttifak” adında bir oluşuma giderek hükümeti kurma çalışmalarını başlatmıştı.

Ancak 200’den fazla milletvekilini parlamento oturumlarına katılmasını sağlayamayan Sadr, ramazan ayı itibariyle siyasi görüşmelerden çekilmiş ve hükümeti kurma için İran yanlısı siyasi grupların bir araya gelerek oluşturduğu ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ile az sayıda Sünni siyasetçinin destek verdiği Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne 40 günlük süre tanımıştı. Ancak bu sürede de Şii Koordinasyon Çerçevesi ne Sadr ne de Vatanı Kurtarma İttifakı içerisinden bir destek bulamayınca hükümeti kurmak için hiçbir adım atılamadı.

Bu noktada 10 Ekim 2021 seçimlerinde, seçim sisteminin getirileri ile birlikte yaklaşık 40 sandalye eden bağımsız milletvekillerinin ön plana çıktığı görülüyor. Nitekim Mukteda es-Sadr Irak Parlamentosu’ndaki bağımsız milletvekillerine çağrıda bulunarak, 15 gün içerisinde hükümet kurmalarını ve Irak’ı mevcut siyasi krizden çıkarmalarını talep etti. Sadr, Vatanı Kurtarma İttifakı ve Şii Koordinasyon Çerçevesinin uzlaşamaması sebebiyle oluşan siyasi çıkmazda üçüncü taraf olarak bağımsızların daha aktif olması gerektiğini belirterek, 40 kişiden az olmamak kaydıyla, bağımsızların temsil edildiği bir tarafın oluşturulması gerektiğini vurgulayan bir açıklama yaptı.

Bu noktada Sadr’ın hükümet kurma sürecini Şii Koordinasyon Çerçevesine bırakmak istemediğini söylemek yerinde olacak. Zira Sadr, ramazan öncesi siyasi süreçten çekilirken, sorumluluğu Şii Koordinasyon Çerçevesi’ne bırakarak, “topu karşı tarafa atmış” ve “hükümetin kurulmasını engelleyen tarafın Şii Koordinasyon Çerçevesi olduğunu” göstermek istemiş olabilir. Bu noktada Sadr’ın bağımsızları da sahaya sürerek, Vatanı Kurtarma İttifakı’nın dışında hükümet kurabilecek başka bir tarafın olmayacağını da göstermek istiyor olabilir. Zira Irak Parlamentosunda bağımsızlar yaklaşık 40 sandalyeye sahip olsalar bile söz konusu milletvekillerinin ortak hareket etmesi zor görünüyor. Zira bağımsız milletvekillerinin bir kısmının mevcut siyasi partilerle ilişkili ya da iltisaklı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Mevcut durum itibariyle Vatanı Kurtarma İttifakı ve Şii Koordinasyon Cephesi olarak ikiye bölünen Irak siyasetinde ana aktörler anlaşmadan bağımsız milletvekilleri gibi yardımcı aktörler anlaşsa bile bu anlaşmanın yukarıya sirayet etmesi zor. Nitekim Irak siyasetinin temel belirleyici pozisyonları büyük grupların elinde ve bu noktada taraflar arasında anlaşma yok. Bunun en temel örneği, KDP ve KYB arasındaki cumhurbaşkanlığı çekişmesi. Bugüne kadar cumhurbaşkanlığı görevi hep KYB’li siyasetçiler tarafından üstlenilmişti. Ancak 2018 seçimlerinde olduğu gibi 2021 seçimleri sonrasında da KDP cumhurbaşkanı adayı gösterdi. Bu noktada bağımsız milletvekilleri anlaşmasının üst düzeydeki sorunların giderilmesi konusunda etkili olması zor görünüyor.

Öte yandan bağımsız milletvekillerinin yanı sıra, muhalefet grubu oluşturan 2019’daki protesto gösterilerinin içerisinden çıkan İmtidad Hareketi ve Yeni Nesil Hareketi’nin de tavrı önemli. Nitekim Sadr’ın teklifine yönelik açıklama yapan Yeni Nesil Hareketi, muhalif kanatta kalacağını ve bu sürecin bir parçası olmayacağını açıkladı. Bu noktada bağımsızların ortak hareket etmesi zor olduğu düşünüldüğünde, bağımsızların dışındaki küçük grupların da hükümet kurma sürecindeki ikna edilmesi, hem cumhurbaşkanı seçimi hem de olası hükümetin güvenoyu almasında etkili olacağını söylemek mümkün.

Bu noktada krizin aşılmasındaki en önemli mesele cumhurbaşkanlığı seçiminin olduğu görülüyor. Şii Koordinasyon Çerçevesinin, cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili Kürt siyasi partilerin uzlaşması gerektiğini açıklaması, siyasi krizi Kürtlere yüklemenin de bir çabası olabilir. Nitekim KDP ve Sünni Egemenlik Blokunun, Şiiler arasındaki çatışmalara müdahil olduğu yönünde bir algı oluştuğunu söylemek yanlış olmaz. Bununla birlikte cumhurbaşkanının Kürt adaylardan seçilmesinin bir teamül haline geldiği Irak’ta, Şii Koordinasyon Çerçevesinin, cumhurbaşkanlığını Kürtlerin arasındaki bir sorun olarak kabul etmesi indirgemeci olduğu kadar KYB lehine bir açıklama olarak görülebilir.

Her ne kadar Şii Koordinasyon Çerçevesinin müzakere turunun KDP ve Egemenlik Koalisyonu tarafından reddedilmesi, siyasi krizde her iki tarafın da müttefiklerine bağlı olduğunu göstermekle birlikte, hükümet kurma sürecinin bazı siyasi grupların içerisinde kopmaların yaşanmasına neden olduğu da görülüyor. Bu noktada özellikle Muhammed Halbusi’nin liderliğindeki Takaddum ve Hamis Hancar’ın liderliğindeki Azim Koalisyonlarının öncülüğünde oluşturulan Egemenlik Bloğu’ndan bazı çatlak sesler çıktığı görülüyor. Nitekim Laith Duleymi’nin Takaddum’dan istifası bunun bir örneği.

İlerleyen süreçte özellikle Sünnilerin kendi arasındaki konsolidasyonlarını sağlayamaması durumunda, Sadr’ın yaptığı siyasi hamlelerin boşa çıkma ihtimali göz ardı edilmemeli. Sadr’ın bağımsız milletvekillerine yönelik çağrısının şimdilik yeterli karşılık bulmadığı düşünüldüğünde, mevcut birliktelikler içerisindeki ayrışmaların hükümet kurma sürecini daha da zorlaştıracağını söylemek yanlış olmayacak.

Bilgay Duman, ORSAM Irak Çalışmaları Koordinatörü

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)

 

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli