Bahar yaklaşırken, Kürt devletinin ilanı konusu yine gündemdeki sıcak yerini aldı. En yeni olay ise Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Politbüro üyesi Sayın Mela Bahtiyar’ın Rûdaw TV’de katıldığı programda, Kürdistan Demokrat Partisi’yle (KDP) değil bağımsızlık ilanı, refrandumun yapılış şekli konusunda bile henüz anlaşamadıklarını söylemesi oldu.
Programın konuklarından birinin sorduğu, “Ya KDP ilan ederse?” şeklindeki ilginç soru kadar, Sayın Bahtiyar’ın verdiği, “Devlet 38 sandalyeyle ilan edilemez” cevap da bir o kadar ilginçti.
KDP’li yetkililerin her açıklaması, Kürdistan’daki krizin her geçen gün derinleştiği yönünde. Bu açıklamaların tersine, bu günlerde Şeyh Mahmud Berzenci’nin başkenti ve Iraklılaşmayı reddededenlerin, Kürdistaniliğin başladığı yer olan Süleymaniye’den, bağımsızlık ilanı için ümitvar bir söylem duyulmadı.
Şöyle bir gerçek de var; hem KDP’lerin aşırcılığından umutlandık, hem de KYB ve Goran’ların Süleymaniye’de devlet ilanından umudumuz kırıldı. Hiçbiri yerinde tutumlar değil.
Sayın Bahtiyar’ın verdiği cevaba karşılık şöyle sormak gerekiyor: Madem henüz referandumda bile anlaşamadınız, nasıl oluyor da Kürdistan devletinin ilanı konusunda umutlu ya da umutsuz olabiliyorsunuz?
Bir şey ciddi anlamda tartışma masasına gelmediyse, odan umutlu ya da umutsuz olunamaz.
Petrol fiyatlarındaki düşüşün yaşattığı dramatik bölüm hariç, Ortadoğu ve dünyada yaşanan tüm değişimler Kürdistan devleti rüyasının gerçekleşmesi için olumlu. Ancak halen içerde bile buna hazır değiliz.
Doğu Timor, Kosova ve Güney Sudan son dönemlerde bağımsızlığı tattı. Ancak üç yeni devlet de başarısız devlet olarak tanımlanıyor. Güney Kürdistan’ın içinde bulunduğu durum bize şu Kürtçe atasözünü sıklıkla hatırlatıyor: İlaçla büyüyen çocuk, hiçbir dama ulaşmaz.
IŞİD’le savaş ve ekonomik kriz, Kürdistan devletleştiğinde ayakta kalabilecek mi yoksa toprak egemenliği ve bayrağı Birleşmiş Milletler’de bir daha soykırımla kaşılaşmayacaklarını garanti edemeyen Somali, Afganistan ve diğer birçok ülke gibi mi olacak, bunu göstermesi için önemli bir sınav.
Şunu da artık anlamamız lazım: Ülkemiz ve milletimizin korunması için ABD ve diğer ülkeler yerine ilk önce bölgede birlikte yaşayacağımız ülkelerin kapısını çalmalıyız. Çünkü onlar Kürdistan’da huzur veya huzursuzluğun faili olabilir.
Çünkü bu kez 70’li yılların aksine, yumurtalarımızın Sam Amca’nın sepetinde yılanlara yem olmasına izin vermemeliyiz.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın