Milli bilinç milli duruş
Milli duruş ancak güçlü bir milli bilinç üzerinde oluşabilir. Kürtçülüğün esasları oluşturululmalı ki oluşturulması gereken en elzem ilkelerdir. Yıllardır büyük emekle parça parça işlense de sistemleşmediği, sistemleştirilmediği için zayıf, bölgesel daha da eksiği ferdi kalmıştır. Bir bütün birlikçi ve toprak bütünlüğü üstüne inşa edilse ancak genel Kürdi bir tavır haline gelir, getirilir.
İlk dönemlerin milli bilinç tartışmaları, Şerefname'den Men û Zîn'e kadar fazla tartışılmadan ayrımsız kabul görmektedir. Ne zaman ki yeni dönem ideolojik tartışmalar gündeme gelmiş, üst tartışmalarla milli tarih ve bilincimiz, olmaması gereken tali durumlara kurban edilmiştir.
Dikkat edilirse modern milli bilincin başlangıcı olan Şeyh Ubeydullah’ın bağımsızlıkçı düşüncesinden Şeyh Said'e yeteri kadar, milli değer verilmemiş, gereken milli bilinç üzerinde durulmamıştır. Oysa Kürt milli bilinci için bu iki isim her şart ve koşulda temel niteliğindedir. 1920 Koçgiri direnişinde ve 1937 Dersim direnişinde Kürdilik temeldir ve iki direnişin de merkez karargahına Kürt bayrağı çekildiği bilinmektedir. Milli önder Mele Mustafa Barzani'nin uzun yürüyüşü bir milli birlik yürüyüşüdür. En son Cebel Nebez milli düşüncesini geliştirmeli, yaygınlaştırarak tartışmayı boyutlanlandırmalı ve belli bir sisteme oturtmalıyız.
Hem akademik hem de ekonomik anlamda çok boyutlu ve yetkin bir çalışma ve zeminde olan milletimizin buna her türlü gücü vardır.
Bunun yeni tarihi ve kalıcı zamanı her zamankinden çok şimdidir. Bütün milletimizin yüzde yüze yakın desteğine rağmen bazı eksik yaklaşımlarla yetmez duruşun sahipleri de bulunmaktadır. Bu tarihe eksik yaklaşım, adı ne olursa olsun, Kürdi duruş ve esasların dışındadır. Hangi zeminde olursa olsun yetmez düşünce ve tavırlar, zamanın utancı içinde kalacaktır.
Kürdistan bağımsızlık referandumu, tarifsiz derecede önemli ve milli geleceğimiz için hayati önemdedir. Hiçbir ama hiçbir anlayışa kurban edilemeyecek düzeyde milli ve tarihidir. 25 Eylül referandumu bildiğimiz Kürt tarihinde milli birlik ve bilinci sağlamlaştıracak bir zemin oluşturacaktır.
Sadece milletimiz değil dostlarımız ve düşmanlarımız da şaşırarak bakıyor. Sanırım nasıl oluyor da böylesi hayati bir durumda olumsuz yaklaşımlar gelişiyor diye düşünüyorlardır. Dostlar sıkıntılı yaklaşıyor, düşmanlar ise seviniyordur. Dostlarımızı güçlendirmek, düşmanlarımızı da derin üzüntüye boğmak için, referandumu fakatkız, amasız desteklemeli, bulunduğumuz her alanda çalışma ve propagandasını yapmalıyız.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)