Hain kim?
Dört parçaya bölünmüş, yüzyılardır baskı ve zulüm altında ezilen ve sömürülen Kürd halkının özgürlük talebine sömürgeci ve işgalci devletlerin bölücü ve hain demeleri onların kendi faşist yapılarını gizlemesinin ve bir halkı yok saymalarının ürünüdür.
Kürdler kendi topraklarını özgürleştirme mücadelesi vermektedir, binlerce Kürdün hayatı pahasına verdiği bir mücadele ile sürmektedir.
Yani Kürdler kendi topraklarını özgürleştirirken çok ağır bedeller ödemektedir, hatta sadece kendi topraklarını da değil hem Suriye'nin, hem de Irak'ın da çetelerden temizlenmesine büyük katkı sunmuştur.
Suriye Devlet Başkanı Esad, Kürt savaşçılarını "hain" diye suçlamış, gerekçe de, ABD'den destek almalarıymış. Suriye hem Rusya'dan hem de İran'dan destek alırken sorun yok ama Kürdler olur ya kazara bir devletten yardım alırsa hemen işbirlikçi ve hain damgasını yer. Kimse sormaz Kürdlerin en sıradan bir demokratik haklarının olmadığını. Her türlü zorbalığın uygulandığı ve tarihte yüzlerce Kürd katliamının bu faşist-gerici devletler tarafından yapıldığı gerçeğinden nasıl kaçabiliriz!
Kürdler kendi sömürgecilerinden kurtulmak için coğrafyanın tüm çelişkilerinden sonuna kadar faydalanmak zorundadır. Kürdlerin milli haklarını savunması ne zamandan beri hainlik oldu! Kendi hakları için mücadele kahramanlıktır. Sömürgeciler ve savunucuları haindir.
Irak ve Suriye'de ortaya çıkan çelişkilerden Kürdler sonuna kadar faydalanmalıdır. Bölgenin işgalci devletleri her türlü işbirliğini istedikleri gibi yapmaktadır. Hepsinin onlarca hem ekonomik hem de askeri işbirlikleri vardır.
Bir NATO üyesi olan Türkiye'nin kaç ülke ile işbirliği içinde olduğunu siz hesaplayın, NATO'nun faşist bir örgütlenme olduğunu bilmeyen var mıdır? Suriye'nin hem emperyalist Rusya ile hem de emperyal bir güç olan İran ile işbirliğini kimse sorgulamıyor, çünkü Kürdler devletsizdir, kendilerini suçlayan faşist gerici devletlerin işgali ve sömürgesi altındadır. Köle sahipleri, köle isyanını başka güçlerle işbirliği yapmakla suçlamaktadır. Kendilerinin sömürgesi olarak kalmaları için her tür alçaklığa başvurmaktadır.
Ne zaman Kürdler güç olmaya başladı, ne zaman çetelere ağır kayıplar verdirmeye başladı, zaferin yolunu açtı, tam bu esnada ABD faktörü devreye girdi. Kürdler zaferlerini dişleri ile tırnakları ile kazandılar. Tabi ki bölgedeki tüm çelişkileri kullanma becerisini Kürdler kendi adına iyi kullanmak zorundadır. Ortada kocaman Türkiye, Suriye ve çete tehlikesi varken, Kürdlerin kendine stratejik ortaklar bulmada çok seçeneği yoktur. Güney Kürdistan ortada, ilk bağımsızlık girişiminde ne kadar şer cephesi varsa bir anda kendi aralarında ki çelişkileri bir kenara atarak ittifak yapmışlardır. Burdaki işbirlikçiliği nedense kimse görmek istememektedir.
Ortada bir hain varsa o da Esad ve diktatörlüğüdür. Daha düne kadar Kürdlerin varlığını kabul etmeyen Esad, bugün Kürtleri işbirlikçilikle suçluyor. Nerdeyse tüm ülkeyi faşist çetelere terk eden Esad yönetimi değil miydi! ülke nüfusunun yarıdan fazlasının başka ülkelere kaçmasının baş sorumlusu Esad ve diktatörlüğü değil miydi!
Pardon Bay Esad, Kürdler hem kendilerini kurtarırken, hem de Suriye'nin çetelerden temizlenmesinin yolunu açtı. Yani bugün Suriye diye bir devlet varsa bunda en çok katkısı olan cesur Kürd savaşçılarıdır. Kürd halkı hem kendini özgürleştirmekte, hem de Ortadoğu'da yeni bir süreci, yani aydınlanmanın yolunu açmaktadır.
Doğrudur Kürdler emperyalist ABD'den çeşitli yardımlar almıştır, bu yardımları Kürdler kendi çıkarları için kullanmış, faşist çeteleri kendi topraklarından kovmuştur.
Tabi ki ABD'de kendi çıkarlarının hesabını yapmıştır. Kürdlerin stratejik hesaplarını, kendi menfaatlerini öne alarak yapmaları en doğal hakkıdır.
Rojava'nın hem Türkiye'nin, hem de onun desteklediği ve kışkırttığı grupların saldırısı altında olduğunu bilerek analizlerimizi yapmalıyız.
Bu koşullarda Kürdlerin, Türk devletinin saldırılarını engelleyecek güçlerin ABD ve Rusya olduğunu bilmesi ve bu yönde politikalar geliştirmesi normal değil midir?
Türk devleti Afrin’in düşürülmesi için her tür faaliyeti örgütlemekten geri durmamıştır. Hergün Kürd hudutları, Türk ordusunun tacizine uğramaktadır. Her an bir saldırı Kürdlerin kapısındadır.
Esad’ın bu suçlamaları belki de Türkiye'ye davetiye çıkarmaktır. IŞİD yenildi, büyük bir çete tehlikesi yok gibi. Suriye'nin Kürdlere yönelmesi mümkün, şu an Esad'ın Kürdleri yenecek askeri gücü yok fakat Esad, Türk devletine göz kırparak Kürdleri hain ilan etmekte, bir nevi Türkiye'nin terörist suçlaması ile birleşmektedir. Esad tehlikeli sulara girmektedir.
Sol jargonun Kürd eleştirisine cevap
Kürdler, kendi çıkarları için ve hatta diğer emekçi halklar için pragmatik olmak zorunda, devletlerarası tüm çelişkilerden ustaca faydalanmalıdır. Bu gönüllülük değil, zorunluluktur. Politika ince bir zanaattır, çok ince çelişkiler üzerinde de yürümek zorundadır.
Net bir şey söylemek gerekirse, net bir soru da sormalıyız. Kürdleri suçlamak işin kolaycılığıdır, onlarca Kürd şehiri Türk tankları ile yakılıp-yıkılırken ses çıkartmıyorsanız, Taybet An’anın cesedi bir hafta sokakta çürümeye terk edildiğinde ah vah ile geçiştirseniz, bodrumlarda Kürdler yakıldığında iki basın açıklaması ile geçiştiriyorsanız, milletvekilleri, belediye başkanları tutuklanırken sessizce kabulleniyorsanız ve konuştuğunuzda Kürdleri eleştiriyorsanız acaba aklınıza sosyal şoven olduğunuz gelmiyor mu?
Kürdler genel anlamda dört parçada komşu halklardan ciddi bir destek alamamışlardır. Filistin’e verilen desteği kimse Kürde layık görmemiştir.
Kürdlere ucuz suçlamalardan vazgeçin. Türkiye'de az Esadçı yok, Esad'ı kahraman gören ve onun Rus emperyalizmi ile ilişkisini doğal karşılayan ama yüzyıllardır işgal edilmiş, köleleştirilmiş bir ulusun özgürlük kavgasını da emperyalizmin güdümü ile suçlamaktalar. Aydın müsveddeleri, yoksa hepinizde Rus emperyalizminin gönüllü hayranlığı mı oluştu!
Son söz;
Kürdler, işgalci ve sömürgeci devletlerin baskısı ve zulmü altındadır. Sömürgecilerden kurtulmak için mücadele etmekteler ve bazen ortaya çıkan tarihsel fırsatlar çıktığında, bu fırsatlardan sonuna kadar faydalanmak zorundadır. Kürdlerin yaptığı işbirliğinden kaybedeceği hiçbir şeyi yoktur, bu mevcut gidişten daha kötü olmayacaktır ama Kürdler bu çelişkileri iyi analiz ederlerse, ki ediyorlar da, bunun sonuçları ortadadır. Güçlü bir temsiliyetleri de vardır. Bizi emperyalistlere muhtaç edenler utansın. (Not: EMEP, ESP ve birkaç küçük oluşum bu eleştirilerden kısmen muaftır.)
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)