Büyük Kürd şairi ve bilgesi Nizami Gencevî

Nizami Ganjayee – Nizami Ganjavi – Nizamîye Genceyî, İskendername ve Leyla ile Mecnun gibi unutulmaz büyük tarihî destanların yazarıdır. Yağmalanan diğer Kürd değerleri gibi Nizami de köklerinden koparılmak istenmiş, Kürdlüğü dışında her milletten sayılmıştır.

Nizami, annesinin Kürd olduğunu açıkça belirtmesine rağmen, çocuk yaşta kaybettiği babasının milliyetinden bahsetmez. Kürdlüğünün bir diğer göstergesi, Şafi mezhebini kabul etmesi ve Kürd dayısı tarafından Kürdî yetiştirilmesidir.

Doğduğu şehir Ganja–Gence, Med/Kürd dilinde “hazine” anlamına gelmektedir. Ganja, Orta Çağ’da Şeddadîlerle (951–1200) birlikte, Azerbeycan hanedanı Rawandîler’in (9. yy.–1207) başkentiydi.

1141–1209 yılları arasında yaşamış romantik epik Kürd şairi, Azerbeycan’ın Ganja–Gence kentinde doğmuştur. Şehir o dönemde mutlak Kürd nüfus çoğunluğuna sahipti ve Kürd Şeddadî hanedanları tarafından 11. yüzyıla kadar yönetilmiştir. Küçük yaşta yetim kalan Nizami, dayısı Ömer tarafından yetiştirilmiştir.

Nizami Gencevî için İbn Sina onu “bir filozof”, İbn Arabî ise “teorik tasavvufun yorumcusu” olarak tanımlar. Kutbüddin Şirazi ise onu “İslamî düşünce alanlarında uzmanlaşmış bir filozof ve irfan sahibi” olarak niteler.

Bu hikâye daha önce anlatılmış olsa da, öykünün en bilinen edebî versiyonu 12. yüzyılda Nizami tarafından kaleme alınmıştır. Leyla ve Mecnun üzerine yazdığı eser 5636 beyitten oluşur. Leyla ile Mecnun’u mesnevi şeklinde yazan ilk şairlerdendir.

Temel yapıtları

Sırlar Hazinesi (1176): Erzincan’daki Mengüçlü Beyliği’nden Bahmanşah bin Davud’a armağan edilmiştir.

Yedi Güzel: Sasani Hanedanı’nın V. Behram ve eşlerini anlatan şiir.

Leyla ve Mecnun (1181): Şirvanşah Aksitan’ın isteği üzerine yazılmıştır.

Hüsrev ve Şirin (1177–1181): Sasani Hanedanı’nın I. Hüsrev ile prenses Şirin arasındaki aşkı konu alır.

İskendername – Şerefname (1196–1200): Düşünce ve şiirleri günümüzde daha anlamlı olabilir. “İnsan ile insan arasında fark vardır. Bir demirden hem nal hem de kılıç yapılır.”

Özdeyişi veya aşağıdaki şiiri bugün için yazılmış gibidir.

Dünya Hakimi

Dünyanın damarını kim tutsa İsa gibi,

İnsaf ve adalet ile olur dünya hakimi.

Dünyaya fatih olmaz zulüm ile rezalet,

Yeryüzünün fatihi adalettir, adalet!

İnsanoğlu kazanır zindanda da şan-şeref,

Getirmiştir Yusuf’a karanlık zindan şeref.

Kölelik zincirini acısız atmak olmaz,

Izdırapsız, azapsız şerefe yetmek olmaz.

Akıllı adamın söyledikleri

Yer altına düşse yitmez değeri.

Sözün de su gibi letafeti var,

Her sözü az demek daha hoş olur.

Sözün kanatları var kuş gibi ince ince,

Dünyada söz olmasa neye gerek düşünce?

Dünya bir tarladır dikkatle baksak,

Herkes birbirine çiftçidir ancak.

Dost ona derler sır saklar, perde tutar;

Düşman rüzgâr gibi her zaman perde yırtar.

Akrebin düşmanlığı beterdir ejderhadan,

Ejderha açık vurur, akrep gizli her zaman.

Seni boğmak isteyen derin düşman,

Cahil dosttan iyidir, bunu böyle bil sen.

Toprağa merhamet hayırdır inan,

Lütfetsen gül verir, zulmedersen diken.

Sana ne eylese evladın inan,

Onu görecektir öz evladından.

Benim için üstünde gül olan diken,

İyidir meyvesiz selvi ağacından.

İnsan bu dünyada daimî yaşar,

Yurdunda bir evlat kalsa yadigâr.

Bu küre şeklinde yalnız yer değil,

Her hat ki dönüyor yuvarlaktır, bil.

Copernic’ten önce dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen, Satürn gezegeninden bahseden bir bilge ve güçlü Kürd şair ve mutasavvıftır. “Bilge” unvanıyla anılan Nizami, hem bilgili bir şair hem de lirik ve duyusal bir üslubun ustasıdır.

Şiirleri; Arap ve Fars edebiyatlarını, sözlü-yazılı halk geleneklerini derinlemesine bildiğini; matematik, astronomi, astroloji, simya, tıp, botanik, Kur’an tefsiri, İslam teorisi ve hukuku, İran mitleri ve efsaneleri, tarih, etik, felsefe, ezoterik düşünce, müzik ve görsel sanatlar gibi birçok alana hâkim olduğunu gösterir.

Nizami dünya ölçülerinde bir şairdir ve evrensel düzeyde bilinen eserler bırakmıştır. Leyla ile Mecnun, Hüsrev ile Şirin, Yedi Güzel, İskendername ve Sırlar Hazinesi gibi beş büyük öyküleme-şiir kitabı yalnızca yaşadığı çağda değil, günümüze kadar dünya edebiyatını derinden etkilemiştir.

Bu eserler Hindistan’dan Amerika’ya kadar birçok coğrafyada müzikten tiyatroya, tarihten sinemaya kadar sayısız sanatsal üretime ilham vermiştir. İran edebiyatını şekillendirmiş, Hindistan şiirine temel oluşturmuş, Batılı yazar ve düşünürleri etkilemiştir. Ruslar ve Azerbaycanlılar Nizami’ye büyük değer atfederler.

Alman şair ve yazar Johann Wolfgang von Goethe, Nizami için şöyle demiştir: "Nazik, son derece yetenekli bir ruh."

Nizami’nin Leyla ve Mecnun öyküsü, Eric Clapton’ın “Layla” adlı ünlü şarkısına da adını vermiştir. 1970 tarihli Layla and Other Assorted Love Songs albümü Nizami’nin karşılıksız aşk şiirlerinden etkilenmiştir. Albümün beşinci şarkısı “I Am Yours”, Nizami’nin bir şiirinden esinlenerek Clapton tarafından bestelenmiştir.

Ganja–Gence’de ve başta İran ile Rusya olmak üzere birçok ülkede Nizami’nin anıtı bulunmaktadır. Bakü Sanat Müzesi adına özel bölümler düzenlenmiştir. İran’da romantik destanların rakipsiz ustası olan ve şiirsel deha bakımından Firdevsî’den sonra gelen büyük şair kabul edilir.

 Not:

– Nizamîye Genceyî, Leyla û Mecnûn, çeviri: Dr. Perwîz Cîhanî, Nûbihar.

– Soran Hamarash, The Lost And Untold History Of The Kurds, Slemany.

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)