Kürdistan Ortadoğu ateşinin ortasında yer alıyor. Suriye darmadağın, Irak çökmüş durumda. Türkiye bir uçurumun kıyısında, İran ise huzursuz. Bu Ortadoğu ateşinin ortasında bağımsız bir Kürdistan’ın “barışçıl” yol ve yöntemlerle ilan edilmesi mümkün değil.
Kürdistan Başkanı Mesud Barzani bağımsız Kürdistan için canıgönülden mücadele ediyor ve Kürt milletinin önünde de tarihi bir fırsat var. Ancak Kürtler, bir millet ya da siyasi güç olarak Mesud Barzani’ye gerekli desteği vermiyor.
Mesud Barzani’nin bağımsızlık sürecini nihayete erdirmesi için Kürdistan’ın tüm parçalarındaki siyasi güçlerin ona yardımcı olması gerekiyor. Ancak Kürdistan’ın durumuna baktığımızda karamsar bir tabloyla karşılaşıyoruz:
-Kuzey Kürdistan’da PKK nerede olursa olsun tüm gücüyle bağımsız bir devletin kurulmasına karşı çıkıyor. Barzani’nin şahsına karşı pervasız bir düşmanlık yapıyor, medyası da Barzani’nin gitmesi gerektiğini söylüyor.
-Suriye Kürdistanı’nda PYD/YPG tüm varlığıyla Kürdistan Başkanı Mesud Barzani’ye karşı çalışıyor, kendisi dışında tüm partileri engelliyor. Araplar’la, diğer herkesle çalışabilen PYD, Batı Kürdistanlı peşmergelerin geçişine izin vermiyor.
-Güney Kürdistan’da Goran – KDP arasındaki anlaşmazlık, o kadar tehlikeli bir boyuta ulaşmış ki Goran, Mesud Barzani’nin bağımsızlık projesinin akamete uğraması için KYB ve PKK’nin desteğiyle her şeyi yapmaya hazır.
Birçok kişi Güney Kürdistan ile Türkiye ilişkilerinin iyi olduğunu, Türkiye’nin Kürdistan’ın bağımsızlığına destek vereceğini düşünüyor. Bu iddianın aslı astarı yok. Bir yılı aşkın süredir Türkiye ile PKK “çözüm süreci”nin bitirilmesi üzerinden aslında Güney Kürdistan’ın bağımsızlığına düşmanlık yapıyor.
Türkiye, her ne kadar Suudi Arabistan’ın bir müttefiği ve İran’ın rakibi olarak görülse de Güney Kürdistan’ın bağımsızlığının engellenmesi konusunda İran’la sıkı bir ittifak içinde. Erdoğan ve Ruhani, Güney’de bir Kürt devleti, Suriye Kürdistanı’nda da federal bir bölge oluşmaması için “Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğü”nün korunmasında anlaşmıştır.
Böylesi berbat bir durumda Kürdistan’ın İran, Türkiye, Irak, Suriye ve IŞİD’e karşı ayakta kalmasını sağlayan sadece ABD ve koalisyon güçlerinin desteğidir. Koalisyon güçleri, Kürt milletini, bölgedeki bir aktör olarak destekliyor ama bağımsızlık meselesinde en büyük sorumluluk Kürt milletinin kendi omuzlarında. Bağımsızlığı Kürt milleti ilan edecek. ABD ya da başka bir ülke Kürtler’e bu hizmeti yapmaz.
İşte bu durumda Kürtler, Kürdistan Başkanı Mesud Barzani’den bir mucize bekliyor ve Kürdistan’daki tüm siyasi güçler ona düşmanlık yapsa bile O’nun bağımsızlık ilan edebileceğini düşünüyor.
Bu bir hayaldir. Bağımsız Kürdistan mucizelerle inşa edilemez. Kürdistan’ın tüm parçalarında tüm Kürtler ve siyasi güçler Başkan Barzani’nin arkasında birlik olmadıktan sonra O, süpermen değil ki bir devlet kurabilsin.
Her şeyden önce Kürt milleri süpermillet olarak birlik olmalı ki Mesud Barzani de bir milletin önderi olarak süpermen olabilsin ve istediğimiz bağımsızlığı ilan edebilsin. Kürt milleti süpermillet olduğu zaman Barzani de süpermen olur ve ABD ile koalisyon güçleri, hatta İran ve Türkiye bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasını kabullenir.
Son söz: bağımsızlık için referanduma da gerek yok.
e-mail: zerevan@nefel.com
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın