Teknoloji milyarderlerinden 'kıyamet günü' hazırlığı

21-10-2025
Rûdaw
Etiketler Teknoloji milyarderleri
A+ A-

Haber Merkezi - Teknoloji dünyasının en zengin isimleri, sessizce “kıyamet günü” hazırlığı yapıyor. Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, OpenAI’nin CEO’su Sam Altman ve daha birçok milyarder, olası bir küresel felakete karşı yeraltı sığınakları inşa ediyor ya da satın alıyor. Bu durum, “Acaba onlar bizim bilmediğimiz bir şey mi biliyor?” sorusunu gündeme taşıdı.

Bazılarına göre bu hazırlıklar, yapay zekânın kontrolsüz biçimde gelişmesi, iklim değişikliği ya da büyük bir savaş ihtimali gibi endişelerin sonucu. Ancak birçok bilim insanı, bunun “aşırı korku” ve “kendini güvence altına alma takıntısı” olduğunu düşünüyor.

Son dönemde “AGI” yani “Artificial General Intelligence” olarak bilinen, insan zekâsını aşabilecek düzeyde yapay zekâ tartışmaları sıkça gündeme geliyor.

Bazı uzmanlar bu seviyedeki bir teknolojinin insan kontrolünden çıkabileceğini ve robotların, silahların hatta tüm sistemlerin insanlığa karşı dönebileceğini iddia ediyor. Buna karşın pek çok araştırmacı, bu senaryonun şimdilik bilim kurgu düzeyinde olduğunu belirtiyor.

Cambridge Üniversitesi’nden Profesör Wendy Hall, insan zekâsına gerçekten yakın bir yapay zekâ geliştirmek için hâlâ birkaç büyük bilimsel sıçramaya ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Hall’a göre bugünün yapay zekâsı sadece verileri analiz edebiliyor, insan düşüncesini taklit ediyor ancak anlamak ya da bilinç geliştirmek gibi bir yeteneğe sahip değil. “Yapay zekâ, insanın programlamadığı şeyleri kavrayamaz, sadece kelimeleri ve davranışları tahmin eder,” diyor Hall.

Buna rağmen teknoloji milyarderlerinin korkuları dinmiyor. Zuckerberg’in Hawaii’de inşa ettiği dev kompleksin altında geniş bir yeraltı sığınağı bulunduğu iddia ediliyor. Zuckerberg bu söylentileri reddetse de, projeyle ilgili detaylar kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. LinkedIn’in kurucusu Reid Hoffman ise bu konuda daha açık davranıyor. Hoffman, özellikle Yeni Zelanda’da birkaç mülk satın aldığını ve bunları “kıyamet günü güvencesi” olarak gördüğünü söylüyor.

Yapay zekâ şirketlerinin bazı kurucuları da benzer korkular taşıyor. OpenAI’nin kurucu ortaklarından Ilya Sutskever, “AGI’yi yayınlamadan önce kesinlikle bir sığınak inşa edeceğiz,” ifadeleriyle bu endişeyi açıkça dile getirmişti.

Bu eğilimin arkasında yalnızca yapay zekâ korkusu değil, aynı zamanda nükleer savaş, küresel salgın, iklim çöküşü ve toplumsal kargaşa gibi olasılıklara karşı duyulan genel bir endişe de bulunuyor. Zenginler, inşa ettikleri bu sığınakların kendilerini her türlü senaryoya karşı koruyacağına inanıyor.

Ancak bazı bilim insanları, bu tür felaket senaryolarının, yapay zekânın halihazırda yarattığı gerçek sorunları gölgelediği görüşünde. Cambridge Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Neil Lawrence, “AGI hakkında konuşmak, karada, denizde ve havada gidebilen bir otomobil hayal etmek gibi. Bu açıkça mümkün değil,” diyerek tartışmalara farklı bir açıdan yaklaşıyor.

Uzmanlara göre asıl tehlike, bugünün yapay zekâsında yatıyor. Sistemlerdeki önyargılar, sahte bilgi üretimi, iş fırsatlarının kaybı ve gücün birkaç büyük teknoloji şirketinin elinde toplanması, insanlığın şimdiden yüzleştiği ciddi sorunlar olarak öne çıkıyor.

Bazı analistler, milyarderlerin bu hazırlıklarının aslında bir tür “psikolojik savunma” olduğunu düşünüyor. Çünkü teknoloji çağında para, bilgi ve güç sahibi olmak bile insanı tam anlamıyla güvende hissettirmiyor.

Zuckerberg, Altman ve diğer teknoloji devlerinin yeraltı sığınakları bu yüzden sadece beton ve çelikle değil, aynı zamanda korkularla da inşa ediliyor. Kimi için bu geleceğe karşı öngörülü bir hamle, kimine göre ise dünyanın sonunu parayla geciktirme çabası. Ancak herkesin ortak bir sorusu var: “Gerçekten yaklaşan bir felaket mi var, yoksa insanlık kendi korkusunun sığınağını mı kazıyor?”

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli
 

Son paylaşılanlar

Foto: Arşiv

Kelliği bitirecek keşif: 20 günde saç çıkaran serum

Tayvan'da yürütülen yeni bir bilimsel araştırma, saç dökülmesi ve kellik sorunu yaşayanlar için umut verici sonuçlar ortaya koydu. Araştırmacılar, geliştirdikleri yeni bir serum sayesinde yaklaşık 20 gün içinde saçların yeniden çıkmasını sağladıklarını duyurdu.