Erbil (Rûdaw) - Meksikalı okyanus biyoloğu Mauricio Hoyos, dev bir Galapagos köpekbalığının çenesinin baskısını hâlâ kafasında hissediyor.
Mauricio Hoyos, başının köpekbalığının çenesi arasında olduğu ve tek bir hamleyle kafasını köpekbalığının kılıç gibi keskin 29 dişinin arasından çıkardığı o anı unutmuyor.
Olaydan aylar sonra Meksika'daki evinden yüzünde bir tebessümle BBC'ye konuşan Hoyos, yaşadığı macerayı anlatıyor ve "Umarım o köpekbalığını tekrar görürüm" diyor.
Mauricio Hoyos'un gerçek ve efsanevi hikayesi, Eylül 2025'te Kosta Rika açıklarında başladı.
Ünlü biyolog Mauricio Hoyos ve ekibi, turistlerle birlikte akustik cihazlar takmak amacıyla 40 metre derinlikte köpekbalıklarının izini sürüyordu.
Bu su altı takibinin amacı, köpekbalıklarının çiftleşme ve yumurtlama alanlarını belirlemek, keşfetmek ve onları izlemekti.
Turistlerin köpekbalığını fark etmesinin ardından Hoyos, uzunluğu üç metreyi aşan o dev köpekbalığına yaklaştı.
Kader anı
Mauricio Hoyos o anı unutmuyor ve şöyle dile getiriyor:
"O dev köpekbalığı yanımızdan geçti ve suyun derinliklerine yöneldi. Ben de cihazı yüzgecinin altına yerleştirmek için pozisyon aldım."
Mauricio Hoyos'un bu girişiminden sonra yaşananlar, 30 yıllık kariyerinde başına gelmemişti.
Köpekbalığı beklenmedik bir tepki verdi. Hoyos, "Kaçmak yerine sakince bana döndü ve bana baktı. Bana bakan o küçük gözlerini gördüm" diyor.
O sakin bakışmanın ardından köpekbalığı aniden kendi etrafında döndü ve şimşek hızıyla Mauricio Hoyos'a saldırdı.
Biyolog Mauricio Hoyos o anı şöyle anlatıyor: "Başımı eğdim; hissettiğim şey, alt çenesindeki dişlerin yüzümden geçtiği, üst çenesindeki dişlerin ise kafama battığıydı. O an çenesinin arasında kaldım ve sonra aniden beni bıraktı."
Ölümle yarış
Hoyos saldırıdan kurtulmuştu ama ölümle yarışı yeni başlamıştı.
Köpekbalığının dişleri oksijen cihazının hortumunu da kesmişti; balta gibi dişlerle maskesini parçalamış ve kan nedeniyle görme yetisi zayıflamıştı.
O an Mauricio Hoyos, su yüzeyine ulaşmak için bir dakikadan az zamanı kaldığına emin olmuştu.
Hoyos ölümle yüzleşmesini şu cümlelerle anlatıyor: "Hiçbir şey göremediğim için suyun yüzeyinde görünen ışığı arıyordum. Köpekbalığının dikkatini çekmemek için panik yapmak istemedim, bu yüzden çok sakin ve koordineli bir şekilde yukarıya doğru yüzmeye başladım."
Hoyos su yüzeyine çıktıktan sonra ekibinden bir genç onu tekneye çekti.
Hoyos, en büyük acının köpekbalığının ısırığından değil, çarpışmanın şiddetinden kaynaklandığını belirtti.
Meksikalı biyolog acısını şöyle dile getiriyor: "Bana bir araba çarpmış gibi hissettim. Gerçekten çenemde çok büyük bir morluk oluştu, kırıldığını sandım."
"Beni ısırdığı yere geri döneceğim"
Tedavilerin ardından Hoyos'un yaraları çabuk iyileşti ve o şimdi bu maceraya hayranlıkla bakıyor.
Bu saldırıdan sonra bu canlılara olan saygısı ve sevgisinin daha da arttığını söylüyor.
Hoyos yüzündeki yara izini göstererek, "Bu iz, o dişi köpekbalığının hayatımı bağışladığının kanıtıdır, başka türlü açıklayamam. Bu durum, gelecekte köpekbalıkları hakkında olumlu konuşmamı ve onları korumaya devam etmemi sağlayacak" diyor.
En ilginci ise Hoyos'un tekrar aynı yere dönmeyi planlaması.
Dev köpekbalığından yüzünde kalan "imza" ile Mauricio Hoyos, "Ocak ayında Cocos Adası'na gideceğim. Şüphesiz saldırının gerçekleştiği yere gidecek ve orada yüzeceğim" diyor.
Mauricio Hoyos'un saldırıdan önce köpekbalığına yapıştırdığı cihaz sayesinde, belki de eski "arkadaşına" tekrar rastlayacak ve ondan bir "öpücük" daha alacak.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın