Belgeselden bir kare Foto: Rûdaw
Çin (Rûdaw) - Rûdaw ekibi, "Dünyanın Çatısı" olarak bilinen Tibet’e bir yolculuk gerçekleştirdi.
Himalaya Dağ Sıraları'nın bir parçası olan bu yüksek bölge, aynı zamanda dünyanın zirvesi Everest Tepesi'ne de ev sahipliği yapıyor.
Bölgenin aşırı yüksekliği nedeniyle, havadaki oksijen oranı deniz seviyesine kıyasla yüzde 50 daha düşük. Rûdaw Çin Ofisi Sorumlusu Mehdi Ferec, hazırladığı özel belgeselde Tibet’in yaşamını, kültürünü ve eşsiz doğasını mercek altına aldı.
"Oksijen parayla satılıyor"
Tibet’te oksijen adeta ticari bir ürün niteliği taşıyor; öyle ki bölge sakinleri zaman zaman nefes alabilmek için para ödemek zorunda kalıyor. Evlerde, dükkanlarda ve araçlarda bulundurulan oksijen tüpleri, artık günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumda.
Halkın fiziksel görünümü değişmiş
Oksijen yetersizliği yerel halkın fiziksel görünümüne de yansımış, ten renklerinin biraz daha koyulaşmasına neden olmuştur. Doğanın sunduğu bu zorlu koşullara rağmen Tibetliler, sakin yapıları ve kendi kendilerine yetebilme özellikleri (bağımsızlıkları) ile tanınıyorlar.
Dünyanın en yüksek başkenti: Lhasa
Fransa’nın iki katı büyüklüğünde, 2,1 milyon kilometrekarelik bir yüzölçümüne sahip olan Tibet’in nüfusu ise sadece 3,6 milyondur. "Tanrı'nın Yeri" anlamına gelen Lhasa şehri, 4 bin 500 metrelik rakımıyla "dünyanın en yüksek başkenti" unvanını taşımaktadır. Güney Kürdistan’daki Helgurd Zirvesi’nden 143 metre daha yüksekte kurulu olan Lhasa, yılda 300 günden fazla güneş almaktadır.
"Su 85 derecede kaynıyor"
Yüksek irtifa nedeniyle Tibet’te suyun kaynama noktası 85 derecedir; bu durum yemek pişirme süresini oldukça uzatmaktadır. Bu sorunun üstesinden gelmek adına bölgede özel tencereler kullanılmaktadır.
Tapınaklar ve inanç
Bin odaya sahip olan Potala Sarayı, Budistlere özgü dünyanın en yüksek tapınağı olarak öne çıkıyor. Jokhang Tapınağı ise Tibetli Budistlerin en kutsal mekanı kabul edilmektedir. Bölgede hakim inanç Budizm olsa da, yaklaşık 700 Hristiyan ve 12 bin Müslüman da bu topraklarda yaşamını sürdürüyor.
Bütçe ve eğitim
Tibet yerel yönetiminin harcamalarının yüzde 90’ı Çin merkezi hükümeti tarafından karşılanmaktadır. Resmi dilin ve eğitim dilinin Mandarin Çincesi olduğu bölgede, mesleki eğitime büyük bir önem verilmektedir.
Kültür ve 'Çam Dansı'
Kendine has bir kültür ve müzik geleneğine sahip olan Tibetlilerin kullandığı enstrümanların çoğu, hayvan kemikleri ve derisinden yapılmaktadır. Mevsimsel bir bayram olan "Losar" Festivali'nde köylüler, bereket için Tanrı’ya şükrederler. Budizm inancıyla bağlantılı olan "Çam Dansı" ise maskeler ve renkli kostümler eşliğinde sergilenen canlı bir performanstır.
Belgesel: Mehdi Ferec
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın