Şengal’den kaçırılan Rewend’in hikayesi: 'Şehit' olarak kaydedildi, 11 yıl sonra döndü

04-07-2025
Etiketler IŞİD Ezidi Kürdistan Bölgesi Başkanlığı Şengal
A+ A-

IŞİD tarafından 2014 yılında, henüz 7 yaşındayken Şengal’e bağlı Xanesor köyünden kaçırılan ve uzun süre "şehit" olarak kayıtlara geçen Ezidi Kürt genci Rewend Nayif Telo, 11 yıl sonra özgürlüğüne kavuştu. 

Suriye’nin İdlib kentinde bulunan Rewend, yaşadığı travmanın en ağır izini, "IŞİD 11 yıl boyunca Kürtçe konuşmamı yasakladı, bu yüzden anadilimi unuttum" sözleriyle anlattı.   

Şu an 18 yaşında olan Rewend’in kurtarılması, Kürdistan Bölgesi Başkanlığı Ofisi’nin yürüttüğü titiz çalışmalar sayesinde mümkün oldu. Yıllar sonra özgürlüğüne kavuşan genç, IŞİD’in elinde geçirdiği korkunç günleri Rûdaw’a anlattı.  

"Öğrenmezsen döverlerdi"      

Kaçırıldıkları günü anlatan Rewend, “Bizi Xanesor’dan götürdükten sonra babaları, gençleri ve bizim yaşımızdaki çocukları ayırdılar. Kardeşimle beni de ayırdılar. Zorla namaz kılmayı ve Kur’an okumayı öğrettiler. Öğrenmek zorundaydın, öğrenmezsen döverlerdi” dedi.  

Rewend, yıllar boyunca farklı yerlere götürüldüğünü belirterek, IŞİD güçlerinin Irak ordusu tarafından kuşatılmasıyla birlikte bir ailenin yanına verildiğini ve yaklaşık yedi yıl boyunca o aileyle yaşadığını aktardı.    

Anadilini unuttu    

Esaret yıllarının en ağır sonuçlarından biri de Rewend’in kimliğinin en önemli parçası olan Kürtçeyi unutması oldu. IŞİD’in baskısı nedeniyle 11 yıl boyunca Kürtçe konuşması yasaklanan genç, anadilini tamamen unuttuğunu söyledi.  

Rewend Nayif Telo’nun kurtarılış öyküsü ve yaşadıkları, Rûdaw muhabiri Nayif Ramazan’ın yaptığı özel röportajla kamuoyuna aktarıldı.   

Rûdaw: Baedre (Duhok) nahiyesindeyiz. 2014 yılında IŞİD, Şengal ve çevresine saldırarak 6 bin 417 kişiyi kaçırdı. O günden bu yana bazı kişiler zaman zaman kurtarılmaya devam ediyor. Şimdi yanımızda Rewend var. O, ailesinden yaklaşık on bir yıl ayrı kaldıktan sonra özgürlüğüne kavuşan bir genç. Şu an 18 yaşında. Ailesi sekiz kişiden oluşuyordu: Anne, baba, beş kız kardeş ve bir erkek kardeş. Ancak bugüne kadar o aileden yalnızca Rewend kurtarılabildi, diğerleri hala kayıp. Bu aileden toplamda 77 kişi IŞİD tarafından kaçırıldı. Rewend, kurtarılan 38’inci kişi; kendi çekirdek ailesinden kalan diğer yedi kişi ise hala bulunamadı.

Rûdaw: Rewend, hoş geldin. Nasıl kurtarıldın?  

Rewend Nayif: IŞİD'in elinden kurtuluşum şöyle oldu: Bir kişi gelip beni kendi ailesinin yanına götürdü. Beni evlat edinmiş gibiydiler, yanlarında yaklaşık yedi yıl kaldım. Ardından ailem beni aramaya başladı ve hayatta olduğumu öğrenmişler. Ben bu durumu birine anlattım, o da haberi bir başkasına ulaştırmış, sonra başka birisi benim ile irtibata geçti. Bana, "Merak etme, sen hiçbir şeye karışma. Seni akrabalarına kavuşturacağım" dedi. Başta ona inanmadım. Ama amcamı arayıp onunla konuşunca, amcamı tanıdım, o da beni tanıdı. "Elhamdülillah" dedim. Ondan sonra onunla geldim ve yaklaşık bir ay yanında kaldım, sonra da beni akrabalarımın yanına getirdi.       

Rûdaw: IŞİD'in Xanesor'a saldırıp sizi yakaladığı günü hatırlıyor musun?  

Rewend Azad: Evimizde olduğumuzu hatırlıyorum, birkaç aile bir aradaydık. Gelip bizi götürdüler. Bizi götürdüklerinde, nerede olduğunu bilmediğim bir okula yerleştirdiler. Okuldan sonra bizi başka bir yere götürdüler ve her birimizi birbirinden ayırdılar.     

Rûdaw: Anne babanı ve kardeşlerini en son ne zaman gördün?  

Rewend Azad: Babamı ve kardeşlerimi en son hep birlikte gördüm ama tam olarak ne zaman olduğunu hatırlamıyorum.    

Rûdaw: Xanesor'da mıydı yoksa başka bir yerde mi? 

Rewend Azad: Hayır, Xanesor'da değildi. Bizi Xanesor'dan alıp bir okula yerleştirdiler sonra bir süre birlikte kaldık, sonra bizi ayırdılar... Gerçekten bölgeleri hatırlamıyorum.    

Rûdaw: Hangi yer olduğunu hatırlamıyor musun?

Rewend Azad: Hayır... Gerçekten yerleri hatırlamıyorum.   

Rûdaw: Bize hikayenin devamını anlatır mısın? Xanesor'dan sonra seni hangi bölgeye götürdüler, örneğin Musul'a mı...      

Rewend Azad: Bizi Xanesor'dan götürdükten sonra babaları ayırdılar, gençleri ayırdılar ve bizim yaşımızdaki çocukları da ayırdılar. Ben ve erkek kardeşim birlikteydik ve bizi götürdüler. Bize namaz kılmayı ve Kur'an okumayı öğrettiler... Öğrenmek zorundaydın, öğrenmeseydin dövüyorlardı. Irak devleti onları kuşatana kadar bizi bir yerden başka bir yere götürüyorlardı. Artık bizi nereye götüreceklerini bilmiyorlardı. Ardından bir adam gelip beni götürdü. Beni kendi ailesinin yanına götürdü ve yaklaşık yedi yıl onlarla kaldım.        

Rûdaw: Herhangi bir eğitime veya savaşa katıldın mı?

Rewend Azad: Hayır, ne savaş, ne eğitim, ne de başka bir şey... Çünkü çocuktum.

Rûdaw: Yani senden eğitimlere ve savaşlara katılmanı istemediler mi?   

Rewend Azad: Hayır, sadece büyükleri götürüyorlardı. Ben küçüktüm, bu yüzden beni götürmüyorlardı. O zamanlar yaşım dokuz-on civarındaydı.

Rûdaw: Seni kaç yıl Irak'ta tutup sonra Suriye'ye götürdüklerini hatırlıyor musun?  

Rewend Azad: Hayır, sadece tahmin ediyorum, yaklaşık on yıl Irak'taydım, öyle bir şeydi.

Rûdaw: O süre içinde Irak ve Suriye'de hiç Ezidi genci gördün mü?

Rewend Azad: Çok fazlaydık, bir camideydik, sayımız çoktu.

Rûdaw: Sonra ne oldu?

Rewend Azad: Sonra her birimiz bir yana dağıldı. Biri kaçtı, ne oldu bilmiyorum 

Rûdaw: En son gördüğün Ezidi gencin kim olduğunu hatırlıyor musun? 

Rewend Azad: En son gördüğüm kişi erkek kardeşimdi. 

Rûdaw: Erkek kardeşin mi? Senden büyük mü, küçük mü? 

Rewend Azad: Benden büyük.

Rûdaw: Neredeydi? Hangi yerde olduğunu biliyor musun?

Rewend Azad: Hayır bilmiyorum, hatırlamıyorum. Geldi, ona baktım, o da bana baktı ve gitti. Nereye gittiğini bilmiyorum.

Rûdaw: IŞİD'in içindeyken ailen hakkında bir bilgin var mıydı? Nerede oldukları, nereye gittikleri gibi?

Rewend Azad: Hayır, bana söylemiyorlardı. Bizi sadece camiye ve eve götürüp bırakıyorlardı.

Rûdaw: Belirli bir şey yüzünden dövüldüğünü ve acısını hala hatırladığın bir an var mı? 

Rewend Azad: Belirli bir şey olarak, eğer namaza biraz geç kalsaydın bizi falakaya yatırırlardı, yani sopalarla döverlerdi. 

Rûdaw: Sopalarla mı?

Rewend Azad: Evet.

Rûdaw: Namazı geciktirmenin cezası bu muydu? 

Rewend Azad: Evet.

Rûdaw: Başka ne gibi cezalar vardı ve sebepleri neydi? 

Rewend Azad: Daha çok dayak ve benzeri şeylerdi. Eğer onların kanunlarına göre hareket etmezsen dayak yerdin. Kanunlar da şunlardı: Namaz, Kur'an okuma, eğitim ve ondan sonra da terbiye.       

Rûdaw: Kanunları nasıldı, sadece namazla mı ilgiliydi yoksa başka şeyler de var mıydı...

Rewend Azad: Namaz, Kur'an okuma, eğitim, sonra terbiye. 

Rûdaw: Cezalandırma sadece sopayla mıydı yoksa başka şeyler de var mıydı? 

Rewend Azad: Hayır, bütün cezalar sopaylaydı.     

Rûdaw: Kaç kez cezalandırıldın? Dayaklar şiddetli miydi, hafif mi?   

Rewend Azad: Vallahi sana kaç kez olduğunu sayayım... Yaklaşık beş-altı kez cezalandırıldım. Ayrıca bizi Arapça konuşmaya zorluyorlardı. Kürtçe konuşmamıza izin vermiyorlardı.  

Rûdaw: Yani on yıldan fazladır Kürtçe konuşmuyorsun? 

Rewend Azad: Evet, 10 yıldır Kürtçe konuşmadım.  

Rûdaw: Şimdi biraz Kürtçe kelime biliyor musun? 

Rewend Azad: Evet, yavaş yavaş öğreniyorum, "nasılsın, iyi misin?" gibi. 

Rûdaw: Irak'ta ya da Suriye'deyken seninle Kürtçe konuşan kimse yok muydu?

Rewend Azad: Asla... Eğer camide arkadaşınla Kürtçe konuşsaydın, dövüyorlardı.

Rûdaw: Yani Kürtçe dili yasak mıydı?

Rewend Azad: Kürtçe konuşmak yasaktı.

Rûdaw: Kürtçe konuşmanın cezası var mıydı?

Rewend Azad: Evet, cezası vardı. 

Rûdaw: Geri döndüğünde ve akrabalarını gördüğünde herkes çok sevindi. Sen nasıl hissettin?

Rewend Azad: Allah'a şükürler olsun, evet, hayatımın bu on bir yılında ilk defa bu kadar mutlu oluyorum. 

Rûdaw: Anne babanı ve kardeşlerini özlüyor musun? Onları hatırlıyor musun?  

Rewend Azad: Annemle babamı çok net hatırlamıyorum ama amcam babamın yerinde, halam da annemin yerinde. Allah'a şükür amca ve hala çocuklarım (kuzenlerim) de var, Allah'a şükür.  

Rûdaw: Şu an ailen hakkında bir bilgin var mı? 

Rewend Azad: Hayır, hiçbir bilgim yok.

Rûdaw: Anne babanın ve kardeşlerinin kayıp olduğunu sana kim söyledi?

Rewend Azad: Burada bana kız ve erkek kardeşlerimle anne ve babamın da benim gibi kayıp olduğunu söylediler. 

Rûdaw: Geri dönmeden önce onlar hakkında bir bilgin var mıydı?

Rewend Azad: Hayır, buraya gelmeden önce benim gibi bekleyen çok kişi vardı.

Rûdaw: Koalisyon uçakları gelip o bölgeyi bombaladığında ne yapıyordun?

Rewend Azad: Bize korkmayın, korkmayın diyorlardı. Saldırılar devam ediyorlardı. Bizi bir evden başka bir eve götürüyorlardı. O durumu hissediyorduk.

Rûdaw: O kişi, "Ben senin akrabalarını ve yakınlarını tanıyorum ve seni kurtarmaya geldim" dediğinde ne hissettin?

Rewend Azad: Hissettiğim şey, onunla birlikte gelmem gerektiğiydi ama başlangıçta, onun bir tanıdık olduğundan ve beni kaçırmak isteyen başka biri olmadığından emin olmak için irtibat kurmamız gerekiyordu.      

Rûdaw: Bu, şimdiye kadar kurtarılan ve akrabalarının ve ailesinin arasına dönen 3 bin 589'uncu kişi olan son kişidir.

Buna benzer birçok hikaye var. Rewend, anne babasını ve kardeşlerini hiç görmedi ve hala kimse onların akıbetini bilmiyor. Özgürlüğüne kavuştuğu andan itibaren yakınları ve akrabaları yavaş yavaş yanına geliyor, o da onları tanımaya çalışıyor. Çünkü ne o onları tanıyabiliyor ne de yıllardır onu görmeyen akrabaları onu tanıyabiliyor. 11 yıllık bir kopuş, özellikle onun yaşındaki biri için çok uzun bir süre.

Hoşça kalın.   

 

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli