İzlanda Parlamentosu’nun eski üyesi Birgir Thorarinson, Irak’ta iki buçuk yıl boyunca esir tutulan İsrailli-Rus araştırmacı Elizabeth Tsurkov’un serbest bırakılmasında kilit bir rol üstlendi.
Haber Merkezi - İzlanda Parlamentosu’nun eski üyesi Birgir Thorarinson, Irak’ta iki buçuk yıl boyunca esir tutulan İsrailli-Rus araştırmacı Elizabeth Tsurkov’un serbest bırakılmasında kilit bir rol üstlendi.
Tsurkov, Princeton Üniversitesi’nde doktora yaparken Irak’taki Şii hareketleri araştırıyordu.
Mart 2023’te Bağdat’ta ortadan kayboldu ve kısa süre sonra İran destekli Kataib Hizbullah tarafından kaçırıldığı ortaya çıktı.
Grup, onu İsrail adına casuslukla suçladı; Tsurkov’un ailesi ve İsrail bu iddiaları reddetti.
Sessiz başlayan girişim
Thorarinson’un bu hikâyeye dâhil olması tesadüfle başladı.
2023 baharında Washington’da düzenlenen bir toplantıda Tsurkov’un kız kardeşi Emma ile karşılaştı.
Emma, Irak Başbakanı’nı kamuoyu önünde suçlarken, İzlandalı siyasetçi sessizce devreye girdi.
İsrail’in İzlanda fahri konsolosu aracılığıyla Emma ile temas kurdu ve “tarafsız bir arabulucu” olabileceğini söyledi.
İranlı yetkililerle geçmişte kurduğu bağlarını kullanarak Tahran’a ve ardından Irak’a kapı açtı.
2024 yazında İranlı diplomatlarla görüştü, hatta İran Cumhurbaşkanı Masoud Pezeshkian’ın yemin törenine davet edildi.
Ancak bölgede patlak veren Lübnan savaşı ve İsrail’in Hizbullah’a yönelik saldırıları, süreçte ciddi gecikmelere yol açtı.
Dönüm noktası: Bağdat görüşmeleri
Thorarinson’un çabaları 2025 ilkbaharında somut sonuç verdi. Iraklı aktivist Hasan Saka’nın aracılığıyla Şii siyasetçi Ammar el-Hakim’in danışmanlarıyla buluştu.
Burada, Kataib Hizbullah’ın talep ettiği 200 milyon dolarlık fidyenin “çözümü imkânsız kıldığı” konuşuldu. El-Hakim, bu talebin düşürülmesi için devreye girdi.
5 Mayıs’ta Thorarinson’a, Kataib Hizbullah’ın fidye isteğinden vazgeçtiği bilgisi ulaştı. Bu gelişme, müzakereleri hızlandırdı. ABD ve Irak hükümetinin artan baskısıyla birlikte süreç, nihayet sonuca bağlandı.
903 gün sonra özgürlük
9 Eylül 2025’te Elizabeth Tsurkov, 903 gün süren esaretin ardından serbest bırakıldı.
Önce Bağdat’ta Iraklı yetkililerin gözetimine alındı, ardından ABD Büyükelçiliği’ne götürüldü ve oradan güvenli şekilde İsrail’e ulaştırıldı.
Thorarinson, rolünü şu sözlerle özetledi:
“İzlandalı olmam, kimsenin düşmanı olmamam, bana tarafsız bir güven sağladı. Bu da müzakere masasında en büyük avantajımdı.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın