Demokratik Suriye Meclisi (MSD) Eş Başkanı Mahmud El- Mıslat, Şam'daki yeni yönetimin başarılı olmasını desteklediklerini ve Özerk Yönetim ile Suriye hükümeti arasındaki ikili müzakerelerin devam ettiğini açıkladı.
Mıslat, nihai hedefin Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG), müzakerelerle varılacak bir çözümün ardından Suriye Ordusu'na entegre edilmesi olduğunu belirtti.
Rûdaw'a özel açıklamalarda bulunan Mahmud el-Mıslat, Şam ile Rojava arasındaki diyaloğun kesilmediğini, ancak bazı "teknik engellerle" karşılaşıldığını ifade etti.
Taraflar arasında iletişimin sürdüğünü vurgulayan Mıslat, "Yabancıların Suriye'nin iç işlerine karışmasına izin vermeyeceğiz" diyerek dış müdahalelere karşı net bir tavır sergiledi.
DSG'nin Geleceği: Suriye Ordusu’na entegrasyon
Görüşmenin en dikkat çekici noktalarından biri de DSG'nin geleceğine ilişkin yapılan açıklama oldu. Mıslat, DSG'yi bir "Suriye kurumu" olarak tanımlayarak, siyasi meseleler müzakere yoluyla çözüme kavuşturulduktan sonra Suriye Ordusu'na entegre edilmesini arzuladıklarını söyledi.
Ancak Mıslat, bölgedeki "terör ve fitne" tehlikelerinin devam etmesi nedeniyle DSG'nin varlığına şu an için ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
"Başkan Barzani ile görüşme çok samimiydi"
Erbil'de Başkan Mesud Barzani ile yaptığı görüşmeye ilişkin, "çok samimi ve sıcak" geçtiğini belirten Mıslat, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Başkan Mesud Barzani'ye büyük saygı ve takdir duyuyoruz. Bu vesileyle, bildiğim kadarıyla bugün olan doğum gününü en içten dileklerimle kutluyorum. Nice yaşlara, Irak Kürdistanı ve halkı da nice yıllara. Gerçekten de görüşme çok samimiydi; kendisi Suriye'nin ulusal uzlaşısı ve birliği konusunda çok hassastı ve Suriyeliler arasında diyalogdan başka bir yol olmadığını belirtti."
Mıslat, "Kendisi (Başkan Mesud Barzan) her zaman olduğu gibi, Suriye ve değerli Suriye halkı için yapabileceği bir şey olursa destek vermeye hazır olduğunu ifade etti. Bu durum, Sayın Başkan ve değerli Kürdistan yönetimi için şaşırtıcı değil" dedi.
Rûdaw: Başkan Mesud Barzani ile görüşmeniz nasıl geçti?
Mıslat: Görüşme son derece dostane ve samimiydi. Sayın Başkan Mesud Barzani'ye büyük saygı ve takdir duyuyoruz. Bu vesileyle, bildiğim kadarıyla bugüne denk gelen doğum gününü en içten dileklerimle kutluyorum. Nice yaşlara, Irak Kürdistanı ve halkı da nice yıllara. Gerçekten de görüşme çok samimiydi; kendisi Suriye'nin ulusal uzlaşısı ve birliği konusunda çok hassastı ve Suriyeliler arasında diyalogdan başka bir yol olmadığını belirtti. Kendilerine, Washington'dan buraya geldiğim seyahatim ve bölgelerimizdeki genel durum hakkında tam bir resim sundum. Kendisini genel durum hakkında bilgilendirdim. Kendisi, genel olarak Suriyeliler ve Suriyelilerin birliği konusunda çok özenliydi. Her zaman olduğu gibi, Suriye ve değerli Suriye halkı için yapabileceği bir şey olursa destek vermeye hazır olduğunu ifade etti. Bu durum, Sayın Başkan ve değerli Kürdistan yönetimi için şaşırtıcı değil.
Rûdaw: Suriye'deki durumun detaylarına girmeden önce, Kürdistan Bölgesi'nin ve Başkan Mesud Barzani'nin Suriyeli taraflar arasındaki görüşleri yakınlaştırmadaki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mıslat: Kürdistan Bölgesi yönetimiyle, Suriye'nin diyaloğa yönelmesi gerektiği ve başka bir seçenek olmadığı konusunda hemfikiriz. Bir iç savaşa sürüklenmek istemiyoruz, çünkü iç savaş bizi bölünmeye ve birçok soruna götürür. Sayın Başkan Mesud Barzani, Suriye'nin 14 yıllık savaş, IŞİD ve birçok iç ve mezhepsel çatışma sırasında geçtiği çok zor aşamaların farkında. Ancak ben, onun genel olarak Suriye ve özel olarak da Kuzeydoğu Suriye için elindeki tüm imkanlarla yardım etme konusundaki hassasiyetini duydum. Kendisi her zaman Suriyelilerin birliğinin ve ulusal uzlaşının bu krizden çıkmanın tek yolu olduğunu tekrarladı.
Rûdaw: Bu ayın 6'sında düzenlenen Haseke Konferansı, Şam'ın Paris'e (toplantıya) katılmamak için bir bahane olarak kullanabileceği bir adım mıydı?
Mıslat: Haseke konferansına gelince, bu, tüm Suriyeli bileşenleri Suriye çatısı altında toplamak için yapılan Mart anlaşmasının bir tamamlayıcısı ve parçasıydı. Herkesin şunu net olarak bilmesini isterim: Biz Suriye'nin toprak ve halk bütünlüğüne inanıyoruz ve bu sabittir. Ancak mümkün olduğunca tüm bileşenlerle bir diyalog zemini yaratmaya çalışıyoruz. Sahil ve Süveyda'da yaşananlar ve Allah korusun başka yerlerde de olabilecekler göz önüne alındığında, biz fitne ateşini söndürmeye çalışıyoruz. Bu konferans, bileşenlerin çoğunu bir araya getirdi ve biz Kuzeydoğu Suriye'de ve Demokratik Suriye Konseyi'nde Suriyelileri Suriye'yi inşa etmek için bir araya getiren her konferansı memnuniyetle karşılıyoruz. Kazanan fitne olamaz. Diyalogdan, toplumsal barıştan ve kimseye faydası olmayan bölünmelerden uzak durmaktan başka seçeneğimiz yok. Suriye herkesin ülkesidir ve bu, tüm Suriyeliler için tek seçeneğimizdir. Haseke'de gerçekleşen konferans, başkaları tarafından farklı bir yöne çekilse de, biz ve uluslararası güçler ile Uluslararası Koalisyon, onu tek ve birleşik bir Suriye bayrağı altında tüm Suriyelileri bir araya getirecek bir sonraki konferans için olumlu bir adım olarak görüyoruz.
Rûdaw: Müzakerelerde ciddi olmayan taraf siz misiniz, yoksa Şam mı?
Mıslat: Bu bir anlaşmadır ve bu anlaşma, Suriye-Suriye ulusal girişiminin bir parçasıdır. Herkes, Başkan Ahmed Şara ile General Mazlum Abdi (Demokratik Suriye Güçleri Komutanı) arasında yapılan Mart anlaşmasını teşvik ediyordu. Ciddiyet var, biz bölünme istemiyoruz. Üzerinde anlaşmazlık olan detaylar var, ancak Suriye ile ilgili ana konularda herkes hemfikir. Bazı farklılıklar var, "anlaşmazlık" demiyoruz, bir anlaşmazlık yok. Sadece zamanlama ve bazı detaylar konusunda farklı düşünüyoruz. Sonuçta biz Suriyeliyiz ve Suriye'nin birliğine inanıyoruz.
Rûdaw: İki tarafı sürdürülebilir bir çözüme götürmeyen bu derin noktalar nelerdir?
Mıslat: Sürdürülebilir çözüm, sadece imzalanan ve herkesin üzerinde anlaştığı Mart anlaşması yolu ile mümkün olabilir. Bu anlaşma bizi tüm Suriyelileri bir araya getirmeye götürür, ancak daha fazla toplantı gerektiren bazı konular var. Müzakere komiteleri gidecek, her konunun kendi özel komitesi var. Biz siyasiler olarak askeri konulara, askerler de ekonomik konulara giremez. Şam ile çözüm bulmak amacıyla tartışmak için oluşturulmuş komiteler var. İşler doğru yönde ve doğru adımlarla ilerliyor. Ayrıca destek de var; Sayın Başkan'ın bile Suriyeliler arasındaki tüm diyalogları desteklediğini görüyorum. Uluslararası Koalisyon ve Arap ülkeleri de destekliyor. Uzun bir turdaydım, ancak herkes Suriye meselesinde nihai kararı diyaloğun vermesi gerektiği ve başka seçenek olmadığı konusunda hemfikir.
Rûdaw: Sizce Şam yönetimi, Kuzeydoğu Suriye ile başarılı bir şekilde çalışa bilecek mi?
Mıslat: Biz Suriye denklemindeki kilit oyuncuyuz ve Kuzeydoğu Suriye olmadan barış olamaz. Biz bu vatanın bir parçasıyız ve Suriyeli olmaktan başka seçeneğimiz yok. Kuzeydoğu Suriye hiçbir zaman gerçek Suriye ulusal çizgisinden ayrı olmadı. Biz Suriye'yi Kuzeydoğu Suriye'den başlayarak diğer vilayetlere doğru inşa ediyoruz ve Şam hükümetine karşı değiliz. Açıkçası, biz Şam hükümetinin yanındayız, ancak bu hükümette tüm bileşenlerin yer alması gerekir. Anayasa, Suriye'deki tüm bileşenleri koruyor. Tekrar ediyorum: Biz Suriye'nin toprak ve halk bütünlüğünden yanayız ve bu vatanın bir parçasıyız. Ayrıca Kuzeydoğu Suriye'nin bir özelliği var; Suriye için şehitler verdi. Biz terörle ve mezhep savaşıyla mücadele ediyoruz ve Suriye'de bölünmeler istemiyoruz çünkü ülke zor bir dönemden geçiyor. Yeni Suriye'de Kuzeydoğu Suriye olmadan barış olamaz.
Rûdaw: Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) varlığını sürdürmesi şu an için bir zorunluluk mu?
Mıslat: Evet, terör hücreleri hala mevcut ve bulanık suda balık avlamaya, fitne çıkarmaya çalışan birçok kişi var. Allah, o fitneyi uyandıranlara lanet etsin. "DSG" tamamen Suriyeli bir kurumdur. Yüzde 60-75'ten fazlası Araplardan, Hristiyanlardan, Kürtlerden, Ezidilerden oluşuyor. Suriye'yi, sınırlarını ve halkını korumak için bir Suriye kurumudur. DSG'nin gelecekteki Suriye Ordusu'nun bir parçası olmak istemediğini söylemiyoruz. Evet, biz bu ordunun bir parçası olmak istiyoruz, ancak bazı konuların çekişmelerle, çatışmalarla, fitnelerle veya bölünme isteyenler aracılığıyla değil, müzakere yoluyla çözülmesi gerekiyor. Biz Şam ile diyalog istiyoruz ve tek seçeneğimiz Kuzeydoğu Suriye, Şam ve diğer bileşenler arasında bir diyalog olmasıdır.
Rûdaw: Geçici yönetim, Sahil ve Süveyda ile çalışmakta neden başarılı olamadı?
Mıslat: Sahil'de yaşananlar büyük bir felaketti, büyük bir sorundu. Süveyda'da da öyle. Sahil halkı da, Süveyda halkı da bizim kardeşimizdir. Ancak ne yazık ki, araya girip bizim hiç ihtiyacımız olmayan bir fitne ateşini yakanlar oldu. Fakat ben anlaşmazlıklara değil, anlaşmalara odaklanmak istiyorum. Süveyda halkı, Sahil halkı ve tüm Suriyeli bileşenler Suriye'nin iyi olmasını istiyor ve herkes Suriye'nin tek ve birleşik olmasını istiyor. Suriyelileri bir araya getirmek için daha fazla zamana ihtiyacımız var. Suriye'nin sorunları ancak diyalogla çözülebilir; diyalog tüm Suriyelileri, tüm Suriyeli bileşenleri bir araya getirir. Suriye herkesten büyüktür, herkesten yücedir. Biz Suriye'nin birliğinden ve Süveyda'daki halkımızın yanındayız. Ayrıca Süveyda halkına, Sahil halkına ve diğer bazı bileşenlere sunulması gereken haklar ve güvenceler var ve bunu, gelecek Suriye için şimdi çizilen Suriye anayasası garanti altına alacaktır.
Rûdaw: Bu yönetimin ayakta kalma potansiyeli var mı?
Mıslat: Açıkçası, Şam yönetimine elimizi uzatıyoruz, başarılı olmasını istiyoruz. Sonuçta Suriye zor aşamalardan geçti ve savaşa geri dönmek istemiyoruz. Zulümden karanlığa gitmek istemiyoruz. Suriye'nin yeniden ışığı, geleceği ve güneşi görmesini istiyoruz. Şam yönetimine elimizi uzatacağız ve bu yönetimin yanındayız. Ancak tüm bileşenleri de bir araya getirmeliyiz; bu yönetimin hakları ve yükümlülükleri var. Geleceğin Suriye'si için ve bizim hiç ihtiyacımız olmayan mezhepsel ve grupsal çatışmalara girmemek için, başarılı olması adına Şam yönetiminin yanında duracağız. İlk ve son seçeneğimiz, gelecek Suriye için Şam yönetimi ve diğer bileşenlerle diyalog kurmaktır.
Rûdaw: Özerk Yönetim ile Şam arasındaki görüşmelerin yeniden başlaması için yakın bir tarih var mı?
Mıslat: Müzakereler hala devam ediyor, kesilmedi. Bazı konular teknik veya taktiksel engeller olabilir, bazı şeyler yaşanabilir ama biz müzakerelere devam ediyoruz. Taraflar arasında iletişim hala sürüyor ve yabancıların Suriye'nin iç işlerine karışmasına izin vermeyeceğiz. Biz Suriyeliler olarak sorunlarımızı kendimiz çözebiliriz ve dostlarımızın ve Kürdistan Bölgesi yönetiminin, geleceğin Suriye'si için Suriye'nin her yerinde ulusal uzlaşı bayrağını taşımamıza yardım etmesini bekliyoruz.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın