Almanya Yeşiller Partisi'nden Kürt siyasetçi ve Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Parlamentosu Başkan Yardımcısı, Köln Belediye Başkanlığı'na adaylığını açıkladı. Batı Almanya'daki Köln şehrini "Avrupa'nın iklim başkenti" olarak gören siyasetçi, Kürt gençlerini siyasi hayata katılmaya çağırdı
Köln Belediye Başkanlığı’na aday olan Bêrîvan Aymaz, Rûdaw muhabiri Ala Şali'ye verdiği kapsamlı röportajda hem kişisel hikâyesini hem de politik vizyonunu paylaştı.
Almanya’ya göç etmiş Bingöllü Kürt diplomat bir ailenin çocuğu olan Aymaz, siyasete katılımını babasından aldığı ilkelerle temellendiriyor. 1977 yılında belediye başkanlığı yapmış olan babasının dürüstlük ve halkla iç içe siyaset anlayışının, kendi politik duruşunda belirleyici olduğunu vurguluyor.
Röportajda, Köln’ün çok kültürlü yapısını ve Kürtlerin bu kentteki aktif rolünü önemseyen Aymaz, 60 bini aşkın kişinin katıldığı Newroz etkinliğini bir örnek olarak gösteriyor.
Belediye başkanı seçilmesi hâlinde, farklı kimlik ve kökenlerden gelen herkesin Köln’de kendini evinde hissetmesini sağlayacak kültürel ve sosyal politikalar yürüteceğini belirtiyor. Aymaz ayrıca, Kürtçenin öğretilmesi ve kültürel etkinliklerin desteklenmesi için belediyelerin mekân sağlayıcı rolünü daha etkin kullanmaları gerektiğini savunuyor.
Köln’ü bir “biz” şehri yapmayı hedefleyen Aymaz, hem bir kadın hem de bir göçmen kökenli olarak bu yolculukta demokrasinin sağladığı fırsatlara sahip çıktığını söylüyor. Belediye başkanlığına adaylığı, yalnızca kendi bireysel başarısı değil, aynı zamanda Almanya’daki Kürt diasporası için de tarihi bir dönüm noktası olma niteliği taşıyor.
Rûdaw: Merhaba, ben Ala Şali. Bu özel röportajda sizinle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum. Bugün, başarılarla dolu özgeçmişiyle dikkat çeken bir Kürt siyasetçiyi konuk ediyoruz: Sayın Bêrivan Aymaz. Kendisi Almanya Yeşiller Partisi üyesi. Sayın Bêrivan, sekiz yıl boyunca Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Parlamentosu’nda milletvekilliği yaptı ve son üç yıldır da aynı eyalet parlamentosunun başkan yardımcılığını yürütüyor. Şimdi ise Almanya'nın en büyük dördüncü kenti olan Köln’ün belediye başkanlığı için aday. Sayın Bêrivan, bizimle olduğunuz için çok mutluyum, bu röportaj için teşekkür ederim.
Bêrivan Aymaz: Çok teşekkür ederim.
Rûdaw: İlk sormak istediğim soru şu: Sizi, Köln gibi büyük bir kentin belediye başkanlığına aday olmaya iten sebep neydi? Bu kararı nasıl verdiniz?
Bêrivan Aymaz: Bildiğiniz gibi Ala Hanım, ben 8 yıldır Köln’deyim ve tüm kalbimle Kölnlü hissediyorum. Bu şehre gönülden teşekkür borçluyum. 1980 yılında ülkeden ve gelecekten yoksun bir şekilde buraya geldiğimizde, bu şehir bana ve aileme yurt oldu, destek sundu. Aynı zamanda çok aktif bir topluma da ev sahipliği yapıyordu. Babam öğretmendi ve sendika güçlü bir şekilde onu destekliyordu. Kendisi siyasi baskı gören biriydi. Burada, yani Köln’de 80’li yıllardan itibaren büyük bir Kürt topluluğu ve öncü bir göçmen grubu vardı. İnsanlar birbirine çok yakındı.
İki yıl önce, partimizin Aday Belirleme Komisyonu, milyonluk bir şehrin yönetimini üstlenebilecek birini arıyordu. Uzun ve yoğun görüşmelerin ardından komisyon beni oybirliğiyle önerdi. Bu teklif bana geldiğinde kısa bir süre düşündüm ve ardından “Bu güzel şehir için gönülden sorumluluğu üstlenmek istiyorum” dedim.
Rûdaw: Güzel. Peki, kendinizi bu görev için en uygun aday olarak görmenizin nedeni nedir?
Bêrivan Aymaz: Dünyanın zor bir dönemden geçtiğini görüyoruz. Özellikle Ortadoğu ve Kürdistan’da pek çok Kürt savaşlar ve baskılarla karşı karşıya. Otoriter yönetimler artıyor; Trump örneğine bakarsak, onun gibi biri nasıl yönetim kuruyorsa, bu tür hareketlerin dünyanın her yerinde etkili olduğunu görüyoruz. Almanya’da da popülizm yükselişte. Toplumlar ayrışıyor. Oysa birlikte yaşam çok değerli bir şeydir.
Köln açık ve kapsayıcı bir şehir. Ulus ötesi bir yapıya sahip ve ırkçılığa, aşırı sağa karşı güçlü bir duruş sergiliyor. Fakat bu duruş henüz kurumsallaşmış bir demokrasiye dönüşmedi. Benim için sosyal adalet siyaseti çok önemli. Günümüzde belediye bütçeleri çok sınırlı, Köln’de de mali kaynaklar kıt. Politikalar yalnızca prestijli projelere değil, halkın ihtiyaçlarına yönelmeli. Sosyal adalet ve uzun vadeli düşünmeyi esas alan, çevre adaletini merkeze alan bir yaklaşım gerekiyor.
Ayrıca farklı insan gruplarının taleplerini dikkate alan ve topluma karşı sorumluluk hissi taşıyan bir siyaset anlayışına ihtiyacımız var. Ben tüm bunlara sahibim. Ayrıca uzun bir siyasi deneyime de sahibim. Yıllardır Eyalet Parlamentosu’nda milletvekiliyim. Son seçimlerde doğrudan halkoyuyla seçildim. Aynı zamanda NRW Eyalet Meclisi Başkan Yardımcısıyım. Bu siyasi tecrübe, milyonluk bir şehri yönetmek için gerekli. Ayrıca net bir vizyona sahip olmak ve halkla yakın ilişki kurmak çok önemli. Ben meclis başkan vekilliği görevimde de bunu gerçekleştirdim.
Rûdaw: Peki, bu deneyim belediye başkanlığı için sizi nasıl hazırladı? Birkaç noktaya değindiniz.
Bêrivan Aymaz: Bir siyasetçi olarak kendinizi sabit tutamazsınız, olaylara ve gelişmelere göre hareket etmeniz gerekir. En iyi hazırlık, açık fikirli olmak ve yeni yollar keşfetmeye hazır olmaktır. Babamdan da öğrendiğim gibi insanın bir pusulası ve duruşu olmalı. Sürekli değişen dünyaya uyum sağlamak için bu gereklidir.
Rûdaw: Çok iyi, açık fikirli olunmalı diyorsunuz. Peki, geleceğe yönelik Köln için hangi stratejik projeleriniz var? Çünkü bu da açık fikirlilik gerektiriyor.
Bêrivan Aymaz: Birçok mesele var ama en önemlisi belediyenin bütçesinin yetersiz olması. Bu durum, Almanya’daki birçok şehir gibi Köln için de ciddi bir sorun. Bu yüzden en etkili projeleri seçmek ve geleceğe göre plan yapmak şart. Benim için en öncelikli konu uygun fiyatlı konut meselesi. Birçok kişi konut bulamıyor ve şehri terk etmek zorunda kalıyor. Özellikle Köln’deki üniversitelerde yer bulan öğrenciler, konut bulamadıkları için burada okuyamıyorlar. Bu yüzden kiralık ve uygun fiyatlı konut üretimini teşvik edecek bir planım var.
Sosyal bir siyaset izlememiz gerekiyor. Toplumsal faydaya odaklanan ve kamu yararını gözeten iş birlikleriyle bu mümkün. Viyana modeli gibi, onlar bunu yüz yıl önce hayata geçirdi. Biz de somut ve şeffaf bir şekilde uygulayabiliriz. Öğrenciler için konut projeleri önceliğimiz olacak.
İkinci önemli konu ise ulaşım. İklim değişikliğiyle yüzleşirken toplu taşımayı geliştirmemiz şart. Otobüs ve tramvaylar düzgün işlemezse, istediğimiz dönüşüm mümkün olmaz. Bu yüzden ulaşım sisteminin dakik ve güvenilir olması büyük önem taşıyor. Çevre semtlerin kent merkezine bağlanması, gençler ve çocuklu ailelerin güvenle bisiklet kullanabilmesi gerekiyor.
Rûdaw: Güzel. Köln yeşil bir şehir. Peki, onu daha da yeşil hale getirmek için neler yapmayı planlıyorsunuz?
Bêrivan Aymaz: Partimiz, son on yıldır Köln’ün siyasetinden sorumlu. Önceki seçimlerde en güçlü belediye grubu bizdik. Benim vizyonum, Köln’ün Avrupa'nın iklim başkenti olması. Bu hedef için 2035 İklim ve Hava Hedefleri doğrultusunda kararlılıkla çalışmamız gerekiyor. Yani inşaat projelerinde iklim kriterleri temel alınmalı. Gördüğümüz üzere, iklim değişikliği su rejimini de etkiliyor. Örneğin, bu yıl Avrupa’da ve özellikle Köln’de tarihin en sıcak Mart ayı yaşandı. Aşırı sıcaklardan dolayı insanların oturamayacağı alanlar oluştu. Ben şehir merkezine yılda 2000 yeni ağaç dikilmesini istiyorum.
Rûdaw: Sayın Bêrivan sen bir Kürtsün. Seni ilk tanıdığımdan beri, yani 13 yıl öncesine kadar Kürtçen çok iyi değildi. Ama şimdi çok iyi konuşuyorsun. Gerçekten şaşırttın beni. Bu nasıl oldu? Nasıl öğrendin?
Bêrivan Aymaz: Ben Kürtçenin konuşulduğu bir ortamda büyümedim. Türkiye Kürdistanı’nın Bingöl kentinde dünyaya geldim. Altı yaşımda Almanya’ya geldim. Okula erken yaşta başladım. Okulda Almanca konuşuyordum; evde ise Türkçe ve Kürtçe. Ama benim lehçem Zazakî (Kirmanckî), çok yaygın olmayan bir lehçe. Daha sonra Almanya’daki Kürt toplumu içinde çalıştıkça Kurmanci ve Sorani lehçeleriyle çok temasım oldu. Başlangıçta zordu ama benim için önemliydi. Kürtçeyi iyi öğrenmek istedim. Kürt dilini ve tüm lehçelerini seviyorum.
Ayrıca açıkça söylemeliyim, pandemi döneminde evde çok fazla Kürt müziği dinledim. Kürt müziği bana büyük bir keyif veriyor. O dönemde Kürtçe kelimeleri daha çok öğrenmeye başladım ve daha iyi konuşabilir hale geldim.
Rûdaw: Hayır, gerçekten Kürtçen çok iyi.
Bêrivan Aymaz: Çok teşekkür ederim...
Rûdaw: Kürt müziğinden bahsettin. Şimdi seçim kampanyası yoğun bir süreç. Böyle zamanlarda yalnız kalmak veya kendini dinlemek istediğinde Kürt müziği dinliyor musun? Hangi tür müzikleri dinliyorsun?
Bêrivan Aymaz: Evet, doğru; Kürt müziğinden çok keyif alıyorum ve sık sık dinliyorum. Sosyal medya platformlarında genç, çeşitli ve yaratıcı Kürt sanatçıları gördükçe çok mutlu oluyorum. Kimileri Kürtçe Hip-Hop yapıyor, kimileri de klasik Kürt müziğini veya dengbêjliği yeni tarzlarda yorumluyor. Yorulduğumda veya yolda olduğumda özellikle Kürt müziklerini dinlemeyi seviyorum. Kulaklıklarımı takıp müziğe kulak veriyorum. Birçok genç müzisyen favorim. Buradan Ciwan Haco’ya da selam gönderiyorum, o sadece gençliğimin bir arkadaşı değil, aynı zamanda büyük bir sanatçıdır ve bugün hâlâ onu dinliyorum.
Rûdaw: Biz de ona selam gönderiyoruz, ben de onun sesini çok seviyorum. Bêrîvan, bildiğin gibi Almanya’da Kürt nüfusu oldukça kalabalık. Kurumları, dernekleri var, özellikle Köln’de oldukça aktifler. Onlar senin için ne yapabilir?
Bêrivan Aymaz: Benim için onların benim için ne yapabileceğinden ziyade, onların siyasette aktif olmaları önemli. Burada ne olup bittiğinin farkında olmaları, örneğin bir cadde yapılıyor mu, yeni bir bisiklet yolu, otobüs durağı ya da çocuk parkı açılıyor mu gibi şeylere dikkat etmeleri önemli. Bu konularla ilgilenip katılım süreçlerinde yer almaları – ki bu süreçler Köln’de gerçekten mevcut – çok değerli. 14 Eylül’de seçimler var ve Köln’de 800 bin kişinin oy kullanma hakkı var. Onlara sandığa gitmeleri çağrısı yapıyorum. Birçoğunun hikâyesinde Kürtçe konuşulan bir geçmiş, göç öyküsü var. Özellikle 16 ve 17 yaşındaki genç Kürtlerin sandığa gidip ilk kez demokratik haklarını kullanmalarını istiyorum. Eğer onların oyları sayesinde ilk kez Almanya tarihinde Yeşiller Partisinden bir siyasetçi, bir milyon nüfuslu bir kentin belediye başkanı olursa ve bu kişi Kürdistan’da doğmuş biri olursa, bundan büyük mutluluk duyarım.
Rûdaw: Bu hepimiz için gerçekten sevindirici olur, başarılar diliyoruz. Diyelim ki Köln gibi çok kültürlü bir şehrin belediye başkanı oldun. Farklı etnik kökenlerden insanların Alman kültürüne daha fazla katılımını nasıl sağlarsın?
Bêrivan Aymaz: Bu aslında Köln’de zaten kendi kendine işleyen bir süreç. Bazı semtlerde göçmen yaşamı çok belirgin – örneğin Mülheim, Kalk ya da Keupstraße gibi yerlerde. NSU saldırısından sonra Keupstraße’deki insanlar bir kültürel anma festivali, "birlikte" temalı bir etkinlik organize ettiler. Bu festival her yıl düzenleniyor ve saldırının unutulmaması için kültürel bir festival olarak “hep birlikte yaşıyoruz” mesajı veriyor. Köln’ün gücü uyanık bir sivil toplum yapısında saklı. Ve bu şehrin bir kadın tarafından yönetilmesi de önemli. Bir çocuk başka bir ülkenin okuluna başladığında o ülkenin dilini bilmiyorsa, yaşadığı zorlukları ve göçmenliğin getirdiği fırsatları da görür. Ben bunları insanlara göstermek ve “bu mümkündür” mesajını vermek istiyorum. Bu tür başarılar bize umut verir. Elbette ırkçılıkla mücadele konusunda da sert bir duruş sergileyeceğim. Köln’ün ırkçılıktan uzak, ayrımcılığın olmadığı bir bölge olarak kalması için çalışacağım.
Rûdaw: Bu da beni başka bir soruya götürüyor: Irkçılık. Günümüzde göçmen ve sığınmacı karşıtlığı giderek artıyor. Bu konuda nasıl bir mücadele yürütmeyi düşünüyorsun?
Bêrivan Aymaz: Güvenlik kurumlarının sorumluluğu, radikal sağ örgütleri gözetim altında tutmak ve sürekli onlara karşı soruşturma yürütmektir. Aynı zamanda AFD Partisi’nin (aşırı sağ) yasaklanmasını savunuyorum. Demokrasi düşmanlarının demokrasinin olanaklarını kendi amaçları için kullanmasına ve azınlıklara karşı propaganda yapmasına izin verilmemeli. Öte yandan, insanların farklı geçmişlerden bir araya geldiği, birbirlerinin hikâyelerini tanıdığı ve topluma katkı sağladığı diyaloğa dayalı buluşma alanlarına ihtiyacımız var. Bu tür temaslar kutuplaşmayı azaltır. Irkçılığa ve ayrımcılığa karşı ortak bir kent tutumu geliştirmemiz gerekiyor. Ancak belediyedeki çalışanlarda da bu çeşitliliği yansıtmamız şart. Bu konuda belediye yapılarının dönüşümü de önemlidir.
Rûdaw: Bêrîvan, senin de belirttiğin gibi, Köln çok kültürlü bir şehir ve Kürt etkinlikleri açısından önemli bir merkez hâline geldi. Bu yılki Newroz Bayramı’nda Köln’de 60 binden fazla Kürt bir araya geldi ve barışçıl bir şekilde kutlama yaptı. Sence Kürtler Köln’de toplumsal ve kentsel gelişime daha aktif nasıl katılabilir? Aynı zamanda, Kürt toplumunun sanatsal ve kültürel katılımını nasıl daha hedefli bir şekilde destekleyebilir ve görünür kılabilirsiniz?
Bêrivan Aymaz: Beni en çok etkileyen şey, Kürtlerin farklı ülkelerden gelip burada bir araya gelmesiydi. Bu, güçlü ve iyi organize olmuş bir toplumun göstergesidir. Newroz kutlamalarında aslında 10 bin kişi bekleniyordu ama 60 bin kişi geldi. Bu da Kürtlerin Köln’ü kendi evleri gibi hissettiklerini gösteriyor; bu durum beni çok gururlandırıyor. Ben isterim ki, Ukrayna’dan, Kürdistan’dan ya da başka ülkelerden gelen insanlar Köln’ü kendi evleri gibi görsün ve burada kendi kültürel etkinliklerini özgürce yapabilsin. Bu benim Köln Belediye Başkanlığı hedeflerimden biri: Farklı yaşam hikâyelerine sahip insanların kendilerini ifade edebileceği alanlar yaratmak. Kültürel çeşitliliğin görünür hâle gelmesini ve daha da geliştirilmesini istiyorum.
Rûdaw: Sen bir Kürt ailesinden geliyorsun ve Alman kökenli değilsin. Bir kadın olarak, bir Kürt olarak belediye başkanlığına aday oldun. Bu senin için nasıl bir duygu? Bazı yerlerde bir Kürt’ün belediye başkanı olması çok zorken sen bunu nasıl başardın?
Bêrivan Aymaz: Evet, ben diplomatik görevde olan bir ailenin çocuğu olarak Almanya’ya geldim. Askerî darbeden önce babamın geri çağrılması gerekiyordu ama o kimliğini kaybetmeyi göze aldı ve biz sürgünde bir aile olduk. Ancak demokrasi budur. Demokrasi, korunması gereken hakları olan insanlara fırsatlar sunar. Bu, bizim demokrasimiz. İnsanların etnik kökenine göre değil, emek ve yeteneklerine göre değerlendirilmesini sağlar. Ve bu, bir kadının ve bir Kürt mültecinin bir milyon nüfuslu bir kentin yönetimine aday olabilmesine imkân tanır. Bu demokrasinin değerini iyi biliyorum ve bu değerin korunması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu demokrasiye Almanya’da bile saldırılar oluyor.
Rûdaw: Bu yüzden de oy vermeye gitmek çok önemli. Bir başka sorum da Kürtçe ile ilgili. Kürtler yasal olarak Almanya’nın birçok bölgesinde Kürtçe eğitim alma hakkına sahip. Kürtçe eğitim dili olması veya öğretilmesini kolaylaştırmak adına ne yapabilirsin? Özellikle anadil olarak Kürtçe eğitimin desteklenmesi konusunda nasıl katkı sağlayabilirsin?
Bêrivan Aymaz: Kürtçenin okullarda ders olarak yer alması, bölgesel eğitim politikalarına bağlıdır, belediyelerin yetkisi dahilinde değildir. Ancak mekân tahsisi belediyelerin sorumluluğundadır. Biliyorum ki çoğu zaman yeterli mekân yok. Bu nedenle soruyorum: Neden okul saatlerinden sonra ve hafta sonlarında bu mekânlar kullanılmasın? Neden okullar, kültürel ve sosyal faaliyetler için daha etkin kullanılmasın? Örneğin, ders sonrası okul bahçesinde oyun oynayan gençler için ya da akşamları bireysel veya grup dersleriyle Kürtçe eğitim verilebilsin. Şehrimizde okul kapılarının bu tür amaçlar için açılması gerekiyor.
Rûdaw: Bêrivan, sana özel ve son bir soru sormak istiyorum. Merhum baban 1977 yılına kadar Türkiye'de belediye başkanlığı yaptı. Onun siyasi geçmişinin senin üzerinde bir etkisi oldu mu? Eğer bugün hayatta olsaydı ve senin belediye başkanlığına aday olduğunu görseydi, sence sana ne söylerdi?
Bêrivan Aymaz: Babam, Türkiye tarihinin en genç belediye başkanlarından biriydi. Güçlü karakterli, ilkeli ve dürüst biriydi. Bize – özellikle de bana – çok değerli ilkeler kazandırdı. Bu ilkeler sayesinde oyumu kullanmak ve siyasete katılmak benim için anlam kazandı. Annemle birlikte bana her zaman destek olurdu. Babamı bir yıl önce kaybettik. O, yerel siyaseti çok önemserdi çünkü ona göre halkla en yakın temas orada kurulur. Her zaman gerçek siyasetin halkın içinde olmak ve dürüst kalmakla mümkün olduğunu söylerdi. Onun bana bıraktığı bu değerleri yaşatmak istiyorum. Eminim ki bugün beni izliyor ve benimle gurur duyuyordur. Onun gururunu hissetmek beni çok mutlu ediyor. Ve bugün partimden arkadaşlarımla birlikte Köln sokaklarında dolaşıyor, afişlerimizi dağıtıyor ve tarihe geçecek bu kampanya için emek veriyoruz: İlk kez bir göçmen kadın, ilk kez Yeşiller Partisi’nden bir siyasetçi bir milyon nüfuslu bir kentin belediye başkanlığına aday oluyor. Ben de şimdi yağmurluğumu giyip kampanya merkezimize gidip afiş dağıtacağım.
Rûdaw: Bêrivan, eminim ki merhum baban seninle çok gurur duyuyordur. Yürekten başarılar diliyorum.
Bêrivan Aymaz: Çok teşekkür ederim. Çok sağ olun.
Rûdaw: Bu söyleşi benim için çok keyifliydi. Umarım önümüzdeki birkaç ay içinde seni Köln Belediye Başkanı olarak tekrar ağırlayabiliriz, yeni bir röportaj yaparız.
Bêrivan Aymaz: Memnuniyetle.
Rûdaw: Bizimle birlikte olduğun için çok teşekkür ederiz.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın