IŞİD Karşıtı Uluslararası Koalisyon Güçleri’nin Irak Sözcüsü Albay Myles Caggins, Suriye ve Irak’ta IŞİD’i ortadan kaldırmaya odaklandığını ve bu konuda Irak ile Suriye’de Kürt ve Iraklı müttefikleri çok ömemli mesafe kattettiklerini söyledi.
Albay Myles Caggins, IŞİD lideri Bağdadi’nin nerede olduğunu bilmediğini ancak sağlık durumun kötü olduğuna dair raporlar olduğunu belirtti.
Güvenli bölge konusunun NATO müttefiği olan Türkiye’nin güvenlik endişelerini gidermek için atılmış bir adım olduğunu belirten Albay Caggins, DSG’nin de güçlerini sınırdan çekme konusunda inisiyatif aldığını söyledi. Caggins Türkiye'nin IŞİD karşıtı koalisyonda yer aldığını ve Ankara'nın IŞİD tehditini çok iyi bildiğini dile getirdi.
Koalisyon Sözcüsü Albay Myles Caggins, gündemdeki konular hakkında Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.
Pentagon tarafından hazırlanan son raporlarda Nisan ve Haziran tarihleri arasında IŞİD’in Irak’ta yeniden toparlandığını belirtiliyor. Son 3 aylık süreçte bölgede IŞİD’in durumuna ilişkin değerlendirmeniz nedir?
IŞİD karşıtı uluslararası koalisyon olarak çok önemli bir görev üstleniyoruz. Suriye ve Irak’ta temel hedefimiz IŞİD’i ortadan kaldırmaktır. Sanırım IŞİD’in bölge üzerinde ne kadar büyük bir tehdit olduğunu hatırlatmama gerek yok. IŞİD 2014 yılında Suriye’den Irak’a geçrek Musul’u işgal etti ve Kürtler açısından da büyük bir tehlike oluşturdu. Daha sonra Irak hükümetinin talebi üzerine koalisyon güçleri devreye girdi ve hava saldırılarına başladı. Ayrıca operasyonel güç de göndererek Suriye ve Irak’ta müttefik güçlerin eğitim ve donanımına destek verildi.
Haziran’dan bu yana yaşanan yeni gelişmeler nelerdir?
Son yıllarda çok şey değişti.
Son raporunuzdan bu güne meydana gelen değişimleri soruyorum...
Size tehditin büyüklüğünden bahsedeyim; Haziran ayı raporunda IŞİD’in bazı bölgelerde yeniden örgütlendiğine dikkat çekilmiş. Bu bölgeler Diyala, Salahaddin, Ninova ve Suriye’nin doğusundaki bazı bölgeleri kapsıyor. IŞİD’in işgal ettiği bölgelerde ilan ettiği halifeliği yeniden inşa etmeyi arzuladığını biliyoruz. Fakat teröristlerin bu arzusu gerçekleşmeyecek. Çünkü koalisyon ile Irak güvenlik güçleri ve Kuzey Doğu Suriye’de Demokratik Suriye Güçleri (DSG) örgüte karşı aktif bir mücadele içerisinde. Sağ elimizle Irak güvenlik güçleri ile, sol elimizle de DSG ile IŞİD’i vuruyoruz. Bu şekilde IŞİD’i baskı altında tutarak durduracak gücümüz var. Uyguladığımız bu baskı nedeniyle terör örgütünün uyguladığı şiddet epeyce gerilemiş durumda. İkincisi, IŞİD’in bölgede para ve eleman trasferi yapabilecek gücü kalmamış. Üçüncüsü örgütün hücreleri arasındaki tüm medya bağlantılarını ve bu şekilde Suriye ile Irak’ta propaganda yapma olanaklarını ortadan kaldırmayı başardık.
Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi, Peşmerge Güçleri içerisinde Irak Silahlı Kuvvetleri Komutanlığı temsilciliğinin de olacağını söyledi. Bu temsilcilik IŞİD’in yok edilmesi açısından nasıl bir rol oynar?
Ben IŞİD karşıtı uluslararası koalisyon sözcüsüyüm. Bu yüzden siyasi konulara değinmek istemiyorum. Fakat bilmenizi istediğim konu şu ki, koalisyon görevlerine sadıktır. Dünya devletlerinin üçte birinin IŞİD’i oertadan kaldırmak için ittifak yaptığını unutmamamız lazım. Irak ve Suriye’de 30 ülke belli bir düzeyde askeri güçleri ile bu koalisyonda yer alıyor. Bu şekilde müttefiklerimize destek sağlayabildik. Sadece birkaç hafta önce yaklaşık bin peşmerge eğitimini tamamladı ve bu güç IŞİD’e karşı mücadele ile Irak’ın kuzeyini savunmaya hazır durumda. Kuzey Doğu Suriye’de de DSG ile günlük iletişimimiz var. Onlar da bizim müttefiklerimiz ve onları da en iyi şekilde eğitip donatıyoruz. Doğrudan IŞİD’e karşı durabilecek kapasiteye ulaşmış durumdalar. Kendilerine istihbari ve hava desteği de sunuluyor. Fakat dikkat çekmek istediğim bir diğer önemli konu da peşmerge ve DSG’nin güçlü irade, yüksek moral ve kararlılığıdır. IŞİD onlara saldırdığında bu irade ve kararlılıkla karşılık verip örgütü bastırmayı başardılar.
Bu savaş ne kadar daha sürer? Suriye ve Irak’ta insanlar daha ne kadar IŞİD tehdidi ile karşı karşıya kalacak?
IŞİD karşıtı koalisyon Irak hükümetinin talebi üzerine burada bulunuyor. Bize ihtiyaç duyulduğu müddetçe burada bulunmaya devam edeceğiz. Düşman ne zaman yenilgiye uğrar ve savaştan vazgeçerse o zaman durum eskiye döner ve eskisi gibi barış ve huzur sağlanır. Suriye’de de IŞİD’e baskı uygulamayı sürdüreceğiz. Ayrıca kamplardaki yabancı savaşçı sorununu da çözmemiz gerekiyor.
Sizce Irak ordusu ve peşmerge ortak güçleri tartışmalı bölgelerde ne zaman ortak operasyona başlar?
Tartışmalı bölgelerde operasyonlarımızın sürüp sürmeyeceğini kastediyorsanız evet operasyonlarımız sürecek. Birkaç hafta içerisinde DSG Suriye çöllerinde IŞİD’in en büyük mali destekçisini tutuklamayı başardı. Irak’ta da güvenlik güçleri IŞİD’i baskı altında tutmayı başarmış durumda. Uyuyan güzli hücreleri ve sığınakları tek tek bulunup çökertiliyor. Bu şekilde örgütün Suriye ile Irak arasında güç transferi yapması engelleniyor.
Peşmergenin tartışmalı bölgelere dönmesi ve burada IŞİD’e karşı ortak operasyonlara katılması için koalisyon olarak herhangi bir girişiminiz oldu mu?
Koalisyon güçleri olarak Ortak Operasyonlar Komutanlığı ile sürekli koordine içerisindeyiz ki bu komutanlık birçok farklı gücü bünyesinde barındırıyor. Güvenlik gerekçesi ile önümüzdeki süreçte yapılacak operasyonlardan bahsetmek istemiyorum. Fakat emin olabilirsiniz ki ortak operasyonlar göreceksiniz. Hep birlikte IŞİD’i ortadan kaldırmak için çalışacağız. Başarımızın temeli IŞİD’e karşı oluşturduğumuz bu koalisyondur. IŞİD birçok çevreyi kızdırarak kendisine karşı birleştirmeyi başardı.
Albay Myles Caggins, Selahaddin vilayetinde IŞİD’lilerin üzerine 40 ton bomba bıraktığınızı ve kimsenin buradan sağ kurtulmadığını açıkladınız. Burada kaç IŞİD’li öldürüldü?
Irak güvenlik güçleri ile koordine halinde hava operasyonlarını gerçekleştirdik. Salahaddin’de bombalanan bölgeyi birkaç yıldır gözlemliyoruz. IŞİD orada silah, mühimmat ve elemanlarını saklıyordu. O bölge merkezi bir bölgeydi ve kuzeye ve güneye para ile eleman transferini buradan sağlıyorlardı. Biz bu sığınağı ortadan kaldırmayı başardık. Hava operasyonundan sonra Anti-Terör timleri bölgeye intikal etti ve çok sayıda silah ve mühimmat ele geçirdi. Anti-Terör Kuvvetleri Komutanlığının açıklamasına göre burada en az 10 IŞİD’li öldürüldü. Fakat bu son zamanlarda gerçekleştirdiğimiz tek operasyon değil. Bölgede IŞİD sığınaklarını ve uyuyan hücrelerini yok etmek için operasyonlar gerçekleştiriyoruz. Şunu bilmenizi istiyorum ki uçaklardan bırakılan bombalar çok tehlikeli bombalardır. Bu yüzden bir bomba veya füze attığımızda öncelikle bölgede herhangi bir sivilin bulunmadığından emin oluyoruz. Irak güvenlik güçlerinin gözlemleri altında bu operasyonları gerçekleştiriyoruz.
Mevcut durumda Irak’ta kaç IŞİD’linin bulunduğu tahmin ediyorsunuz?
Net bir rakam vermek çok zor. Fakat IŞİD halifeliğinin Bağoz’daki operasyonla bitirilmesinin ardından çok sayıda örgüt üyesi kaçtı. Bazıları çöllük bölgelere giderken Iraklı olan bazıları Irak’a geri döndü. Bazıları hala yeniden örgütlenerek Irak ve Suriye’de tehdit oluşturabileceklerini ümid ediyor. Biz onların bulunup etkisiz hale getirilmesine odaklanıyoruz. Askeri açıdan son birkaç yıl içerisinde verdiğimiz mücadele başarılı olmuştur. Fakat savaş Kürt ve Iraklı müttefiklerimizle birlite düşmana karşı yürüttüğümüzden çok çok daha kapsamlıdır. Biz bir ideolojiye karşı savaşıyoruz ve bu savaş sadece askeri mücadele ile olmaz. Hükümetin ve toplumun öncülerinin özgürlüklerin önünü açması, toplumun barış ve sevgi içerisinde yaşamasını sağlaması gerekiyor. Bu ortak bir prensiptir ve uluslararası koalisyonda yer alan tüm devletler de bu prensiplere inanıyor. Kürdistan’da bu değerler inandığını ve saygı duyulduğunu biliyoruz, bu yüzden IŞİD’e karşı çok güçlü bir duruş sergilendi.
IŞİD lideri Bağdadi son yayınladığı ses kaydında taraftarlarından Suriye ve Irak’taki hapisaneleri basmalarını ve kendi tutuklu üyelerini özgürleştirmelerini istedi. Bu çağrı hapisanelerdeki önlemlerin arttırılması manasına da gelmiyor mu?
IŞİD liderinin yeni bir ses kaydı yayınladığından haberdarız ve istihbarat birimlerimiz ses kaydı ile ilgili gerekli araştırmaları yapıyorlar. Bu kayıt bize Ebubekir Bağdadi’nin saklandığını gösteriyor. 2014 yılında Musul’da zafer kazanan biri olarak hitap etti. Fakat şimdi kimse nerede olduğunu bilmiyor. O süreçten bu yana birçok örgüt sorumlusunu öldürdük. Silahlı saldırılardan sorumlu olan kişiyi etkisiz hale getirdik. Basın sorumlusu ve yardımcısı öldürüldü. Maliye sorumusu tutuklandı ve şu an Bağdadi yalnız kalmış, ancak sesli mesajlar gönderebiliyor. Bu mesaj bize kamplarda tutuklu yabancı terörist IŞİD’lileri hatırlatıyor. Diğer ülkelerin de örgüte katılan kendi vatandaşlarını almayı ve kendi yasalarına göre yargılamalamayı düşünmeleri gerekiyor. Bu konu çok büyük bir endişe sebebidir ve bu sorunun çözülmesi için yoğun bir diplomasi yapılıyor. DSG’nin bu kampların güvenliği için iyi işler yaptığını biliyoruz. Bu yüzden kendilerine teşekkür ediyoruz, onlar kampları koruyor. Irak’ta da bu teröristlerin bazılarının Irak yasalarına göre yargılandığını biliyoruz.
Herkes şu an Ebubekir Bağdadi’nin nerede olduğu merak ediyor. Siz yılanın başının nerede olduğunu biliyor musunuz? Suriye’de mi Irak’ta mıdır?
Nerede olduğunu bilsek yakalardık. Biz günlük olarak bu konuda ordu ve istihbarat birimleri ile değerlendirmelerde bulunuyoruz. Ebubekir Bağdadi’nin yerini tespit edenlere ABD 25 milyon dolar ödül verecek. İşlediği suçlar nedeniyle tutuklayıp yargılamak istiyoruz. Bu yüzden müttefiklerimizle IŞİD’i bitirene kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Bağdadi’nin sağlık durumu hakkında bir bilginiz var mı. Sağ mı, yaralı mı?
Bağdadi’nin sağlık durumunun kötü olduğuna ve bir hava saldırısında yaralandığına dair raporlar var. Seyircilerimiz de bilir ki eğer sağlık durumu iyi olsa 2014’teki gibi ayakta bir hitap yapar ve bunu yayınlardı. Fakat biz sadece yaralandığını ve oturarak çektiği bir video çektiğini biliyoruz. Ben bu soruyu kendisine soruyorum. Eğer sözcüleri varsa bulup sağlık durumunu sorsunlar. Biz koalisyon güçleri ve müttefikleri olan DSG ve Irak güvenlik güçleri olarak Bağdadi’nin bulunup yakalanması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Gündemin sıcak konusu Suriye konusuna ve özellikle de Rojava meselesine gelmek istiyorum. Koalisyon Ağustos ayında Suriye, Rusya ve IŞİD’in DSG’yi zayıflatmak istediğini ve bunun için de Arapları DSG’ye karşı kışkırttığını açıkladı. Bu kışkırtma ve çaba hala sürüyor mu?
Evet, bildiğiniz gibi bizim görevimiz IŞİD’in ortadan kaldırılmasını kapsıyor ve DSG bizim müttefiğimizdir. Onlar emsalsiz bir güç. DSG’nin irade, güç ve çabası olmasa Bağoz’da IŞİD’e karşı zafer mümkün olmazdı. Onların da bizim de odaklandığımız konu IŞİD’in yenilgiye uğratılmasıdır. Bahsedilen güvenli bölge ise Türkiye’nin güvenlik endişelerinin ortadan kaldırılmasını amaçlıyor. Türkiye’de IŞİD karşıtı uluslararası koalisyon üyelerinden biridir. Türkiye IŞİD’in kendilerine de tehdit olabileceğini çok iyi biliyor. Türkiye ve DSG ile ortak aldığımız tedbirlerden bahsetmek istiyorum. Birincisi; DSG’nin güvenli bölgede YPG mevzilerini kaldırma konusundaki inisiyatifini gördük. Bu gönüllü bir şekilde ve erken gerçekleştirildi. Bu konuda DSG’ye tekrar teşekkür ediyoruz. Öte yandan Türkiye ve ABD bölgede beş ortak hava devriyesi gerçekleştirdi. Bu devriyeler hem koalisyon ve hem de Türk askeri yetkililerinin DSG’nin çekildiğini kendi gözleri ile görmesi için fırsat olmuştur. Ayrıca bölgede ortak kara devriyeleri de gerçekleştirilmiştir. ABD ve Türkiye bayraklarının bulunduğu zırhlı araçlarla bölgeyi geziyor ve Müşterek Harekat Merkezi bünyesinde güvenli bölge mekanizmasının hayata geçirilmesi için çalışıyoruz. Bu çalışmaların çabucak sonuçlandırılarak IŞİD’e karşı mücadeleye odaklanmak için çabalıyoruz.
Fakat güvenli bölge konusunda Türkiye ABD ile yapılan anlaşmadan razı değil. Siz güvenli bölgenin geleceğine nasıl bakıyorsunuz?
Koalisyon sözcüsü olarak ben askeri operasyonlara dikkat çekmek istiyorum. Bu konuda Türkiye ile yakından bir işbirliği içerisindeyiz. Türkiye yıllardır NATO’nun önemli bir müttefiki konumunda. Türkiye’de NATO üssleri bulunuyor. Fakat bahsettiğiniz bu diyalog üst düzey askeri sorumlular tarafından Irak dışında gerçekleştiriliyor.
Irak’ta Heşdi Şabi üssleri bombalandı. Bombardımanı kimin yaptığı konusunda soruçturma yapılıyor mu?
Bu konuda ayrıntıların ortaya çıkarılması için soruşturma ve incelemeler sürüyor. Koalisyon olarak Irak hava sahasının bu şekilde ihlal edilmesinin ülkenin istikrarına yardımcı olmadığını düşünüyoruz. Biz Irak’ın egemenliğini destekliyoruz. Ülkenin hava sahasını Iraklılar kontrol ediyor. Tekrar söylüyorum; Irak hava sahasındaki tüm uçuşlar Irak tarafından gözlemleniyor. Koalisyon güçlerinin uçuşları da Orak Operasyonlar Komutanlığı ile koordine halinde gerçekleştiriliyor. Irak güçlerimizin ve askeri mühimmatın getirilip götürülmesinde bize yardımcı oluyor.
Sayın Albay Caggins, fakat koalisyon güçleri Irak’ı karadan ve havadan konrtrol ediyor. Bu yüzden sizin Heşdi Şabi’yi kimin bombaladığını bilmeniz gerekmiyor mu?
Tekrar ediyorum; koalisyon olarak biz IŞİD’in ortadan kaldırılmasına odaklanıyoruz. Iraklı müttefiklerle ortak istifade ettiğimiz tekniğe sahibiz. Fakat bu konuda soruşturma hala devam ediyor. Bildiğim kadarıyla Heşdi Şabi ve Suudi petrol şirketine saldırıları hiçbir devlet üstlenmiş değil. Sanırım bu konuda tüm taraflar hemfikirdir. Ülkelerin hava sahasını ihlal etmek hiçbir ülkeye fayda sağlamaz.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın