Afganistan’ın başkenti Kabil’deki otelde uyandığımda haberlerden kentin batısındaki bir kontrol noktasında bomba yüklü bir aracın patlatıldığını öğrendim. Olayın yaşandığı yer kaldığım otele pek de uzak değildi. Saldırıda 10 sivil ile 2 NATO askeri ölmüş, 100 kişi de yaralanmıştı. Saldırıyı Taliban üstlendi, saldırı nedeniyle ABD Başkanı Trump barış görüşmelerini durdurdu. O kadar endişelendim ki bugün yapacağım riskli röportajı düşündüğüm kadar ikinci bir saldırı ihtimalini hiç düşünmedim. O gün, Taliban’ın Ceyş el-Müslim adlı kolunun eski komutanlarından Seyid Mumahhed Ekber ile röportaj için randevum vardı.
Seyid Muhammed Akber 2004 yılında Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı üç çalışanı kaçırma suçlamasıyla Pakistan tarafından tutuklanmış, daha sonra Afganistan’daki Pul-e-Charkh Cezaevi’ne nakledilmişti. 2014’te dönemin Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin çıkardığı aftan yararlanarak çıkmıştı. Şimdi ise Kurtuluş Yolu Yüksek Meclisi Başkanlığı görevini yürütüyor.
Seyid Muhammed, şimdi de Amerika öncülüğündeki yabancı güçlerin Afganistan’dan tamamen çekilmesini ve Afgan taraflarla iktidar arasındaki diyaloğu destekliyor.
Öncelikle kendinizi tanıtabilir misiniz?
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Ben Mevlevi Seyid Ekber Ağa. Kandahar eyaletine bağlı Arghandab kentinin Jelahore köyünde doğdum. Jelahore kökü Sadat kabilesinin bir köyü. Bu köyde deneyimli doktor ve ileri gelenler yetişti. Ben de bir din alimiyim. Ruslara karşı cihad ederken büyük bri cepheye komutanlık ediyordum. Şu an bakan olanların bazıları o zaman benim cephemde cihatçıydı. Taliban iktidarı döneminde zamanımı savaş cephelerinde ve diğer yerlerde geçirdim. Amerikalıların gelişine de karşıydık. Bu nedenle Pakistan’da tutuklanarak Pul-e-Charkh Cezaevi’ne gönderildim. Burada 7 buçuk yıl kaldım. Serbest bırakıldığımdan beri de evdeyim. Karzai yönetimi Kabil’de kalmam ve hiçbir yere gitmemem gerektiği yönünde karar aldı, bu nedenle Kabil’de kalıyorum.
Neden tutuklandınız?
Başta da dediğim gibi, Amerikalıların Afganistan'a gelmesine karşıydım. Şimdi de Amerikalılar Afganistan'dan ayrılacakları için çok mutluyum. Ülkemiz Amerikalılardan kurtulacak ve ABD’nin asıl aktörü olduğu savaş bitecek. Afganlar barış içinde yaşayacaklar. Tutuklanmamın sebebi de buydu.
Taliban neden Afganistan hükümeti ile doğrudan diyaloğu reddediyor? Bu yıl Eylül ayında gerçekleşen seçimleri neden garı meşru görüyor?
Temel nokta, savaşın ABD’nin Afganistan'a girdiği andan itibaren başlamasıdır. Amerikalılar, neredeyse tüm Afganistan’da egemen olan Taliban’ın askeri sistemini yıktı. Böylece bu sistemi yok ettiler ve Taliban'a karşı savaştılar. Onlar (ABD) Taliban yerine buraya hakim oldu ve Afganistan'ı işgal ettiler. Bu işgal nedeniyle, Taliban başından beri ABD ile konuşmayı çok istedi ve sonunda Katar’da görüşme yapılmasına karar verildi. Taliban işgalin sona ermesi gerektiğini ve böylece Afganlar arasında görüşmelere başlanabileceğini söyledi. Bazı görüşme, müzakere ve toplantılar ABD’nin ülkeden çıkmasına bağlıydı. Taliban ilk önce Amerikalılarla görüşmeye başladı. Çünkü onların çıkması Afgan hükümetinin yetkisi altında değildi. Afganistan hükümeti ABD ile 10 yıllık bir güvenlik anlaşması imzalamıştı. Bu yüzden doğrudan Amerikalılarla görüşmek gerekiyordu. Hükümet, onlarla anlaşma yaptığı için Afganistan’dan çıkın diyemiyordu. Bu nedenle Taliban doğrudan ABD ile görüştü. Artık Amerikalıların Afganistan'ı terk etmeyi kabul ettiğini görebiliyoruz. Bu aşamadan sonra Afganların kendi aralarındaki görüşmeler başlayacak. Kendi aralarındaki görüşmelerde hangi yöntem ve plana dayanacaklarını göreceğiz. Görüşmelerde Afganistan halkı ile ilgili olan sorunların çözümü tartışılacak. Ateşkes tartışılacak ve hükümeti kurma yöntemleri ele alınacak. Afganistan’da son 19 yıldır yaşanan tüm bu sorunlar tartışılacak. Ama önce Amerikalıların ve Talibanların görüşmesi gerekiyordu ki Afganlar arasındaki görüşmeler de mümkün olsun. Afganistan ve Taliban kendi aralarında görüşme eğilimi göstermeseydi ABD’nin de Afganistan'dan ayrılmaya sıcak bakmayacağını ve kalacaklarını düşünüyorum.
Doha’daki görüşmelerde Taliban, Afgan hükümetini tanımadığını ve Amerikan kuklası olsuğunu söyledi. Peki Taliban neden Afganistan hükümetiyle değil de ABD ile görüşüyor?
Burada birkaç konuya değinmek istiyorum; Birbirine karşı açıklama yapma bu savaş ve çekişmenin bir parçası olmuş durumda. Bu bir savaş ve savaş propagandası. Taliban’ın hükümete, hükümetin de Taliban’a karşı konuşması doğaldır. İkinci konu ise, Afganistan'daki yabancı müdahalesidir. Bu meşruiyeti tehlikeye sokan bir durum doğuruyor. Meşruiyet tahrip edilmemiş olsa bile, kötüleşecek ve devletin meşruiyeti yabancıların varlığı ile sorgulanabilir hale gelecektir. Üçüncü konu ise savaştır ki savaş bu ülkeyi böldü. Bölündüğümüzde bir taraf Afganistan’ın tümünü kontrol etttiğini iddia edemez, ne Taliban ne de hükümet. Bu da ülkenin meşruiyetine zarar verir. Kısacası, çekişme ve muhalefet içerisinde olan taraflar birbirini suçlar ve bu birbirleriyle konuşacakları bir yoldur. Rekabette butür şeyler olur.
Peki sizce ABD sözünü tutacak ve askerlerini geri çekecek mi? Yine Taliban sözünü tutarak teröristlere barınak sağlamaktan kaçınacak mı?
Afganistan’la ilgili görüşmelerin dokuzuncu turunda, insanlarda bir umut doğduğunu belirtebilirim. Bugün artık görüşmeler için Amerikalılar Taliban'ın peşinden koşuyor. Yani durum Taliban’ın ABD ile görüşmek istediğini söylediği bir durum değil. ABD, Taliban'la görüşmek için her şeyi yapıyor. İkincisi, Taliban ve Amerikalılar arasındaki görüşmeler bir şekilde başarıya ulaştı. Bu da ABD’nin Afganistan’ı terk edebileceği ihtimalini destekliyor. Üçüncüsü, Rusya, Çin, hatta Pakistan ve İran gibi diğer Asya ülkelerinin de Afganistan’ın Batı’nın işgali altında kalmasını istememesi. Bunun tek yol olduğuna inanıyorum ve belki de Amerikalılar da bunu biliyordu. Çünkü mücahitler geçmişte Ruslara karşı savaşırken Batılılar onları desteklediler. Bu yüzden Rusların Amerikalılardan intikam alma olasılığı var. Rusların olası bir barışla pek ilgilendiklerine ve desteklediklerine inanmıyorum. Çünkü onlar Afganistan’da savaşın devam etmesini ve savaşta Rusların değil Afgan’ların öldürülmesini destekliyor. Ruslar ABD Afganistan'da yenilsin diye para harcıyor ve bu Rusların, Çin’in ve diğer ülkelerin bir fikri olabilir. Aynı zamanda ABD de Rusya'nın onlardan intikam almasından endişe duymalarının nedeni bu olabilir. Bu yüzden intikam almadan önce Afganistan'dan ayrılmaları Amerikalılar için iyi olacak. Başka bir neden daha var. ABD’nin Körfez ülkelerinde elde ettikleri kadar Afganistan’da çıkar elde edemediklerini düşünüyorum. Bu da Amerikalıların Afganistan'dan ayrılmak istemelerinin bir başka nedenidir.
Sizce ABD Afganistan’da yenildi mi?
Ben Afganistan'da hiçbir çıkarları olmadığını söyledim. Savaşta çok para harcamanız gerekiyor. Afganistan uzun zamandır savaşta. Yabancılar burada savaş için çok para harcadılar. Sanırım bu masrafları görürlerse savaşın kendileri için bir başarısızlık olduğunu ve başarılı olamadıklarını anlarlar. Trump, Afganistan'daki savaşın onlar için karlı olmadığını söylüyor. Eğer savaş karlı değilse ve kaybedilirse, o zaman Afganistan'dan ayrılacaklar.
Yine soruyorum; sizce bu durumda ABD yenildi mi?
Peştuca dilinde bir deyim vardır; “Dil yumuşaktır ve her yere döner” derler. Geçenlerde Amerikalılar El Kaide’yi yok etmekten ve Taliban’ı müzakerelere katılmaya ikna etmekten bahsediyorlardır, sanırım onlar bunu kendileri için bir başarı olarak görüyor. Ancak, dışardaki insanları dinlersek onlar size, “Efendi, bu ülkede başarılı mı oldunuz, başarısız mı? diye sorduklarında gerçek başarı ortaya çıkar. Bence sorduğunuz her kes sise Amerika'nın başarısız olduğunu söyleyecek.
Doha’daki görüşmeler esnasında Taliban neden masayı terk edip saldırıları devam etti?
Operasyonların her iki tarafta da şiddetli olduğunu söyleyebilirim. Hükümet güçleri Celalabad'ta bir eve saldırdığı ve hükümeti destekleyen dört kişiyi şehit etti. Bu olay hakkında bilgi sahibi oluş olabilirsiniz. Bu Celalabad meselesi nedeniyle Ulusal Güvenlik Şefi Stanikzai istifa etti ve Cumhurbaşkanı da istifasını kabul ettiği. Aynı şekilde Logar ve Wardak eyaletlerindeki operasyonların uzun süredir devam ettiğini de biliyor olabilirsiniz. Sizin de belirttiğiniz gibi, Taliban da kendi cephesinden operasyonlar başlattı. Ben gerçekten de, Afganistan'da gerçek bir barış sağlanmasını istiyorlarsa, ülkedeki yabancı askerlerin çıkması gerektiğini, hükümetin de yabancıların da bu yolu denemeleri gerektiğini düşünüyorum. Aynı şekilde, Taliban daha etkili ve daha az şiddet içeren yollar bulmalıydı ve böylece sivil kayıplar yaşanmayacaktı. İnsanlar barış ve müzakerelerin bir sonucu olarak daha az saldırı olduğu konusunda da umutlu olacaklardır. Umut ve güven gelirdi.
Taliban iktidara gelirse veya Afgan hükümetinde yer alırsa, şeriat yasasını yeniden yürürlüğe koyacak mı? Medya ve kadın haklarını kısıtlar mı?
Hiç şüphe yok ki şeriat ve İslam bizim dinimizdir. Biz Müslümanız. Ruslar bizim dinimize karşıydı. Cihad ettik ve onlara karşı savaş başlattık. Onları ülkemizden ayrılmaya zorladık. Tüm bunları Müslümanlara, buraya İslami bir sistem getirmek için yaptık. Elbette Allah bize destek oldu. Afganlar hiçbir şeye sahip değilken Rusların büyük bir askeri gücü vardı. Bu devasa güce karşı zafer kazanmış birinin Allah'ın desteğine sahip olması gerekir. Allah'ın desteği, Allah'a içten inananların yanındadır. Bu savaş, Allah için ve Müslümanlar için İslami bir sistem için başlatıldı. Bu benim inancım. Şimdi Afganistan'a gelen herkese ve hükümete de bu ülkeye İslami bir sistem veya Muhammed'in şeriatini getirmelerini söylüyoruz. Bu hükümet iyi olur ve şeriat sistemini getirirse, bu savaşların sona ermesi olur ve doğaldır. Bu durumda Taliban'ın da savaşa devam etmesi için hiçbir gerekçe kalmayacak. Çünkü şeriat sistemi gelirse yabancılar ülkeyi terkedecek ve şeriat hakkında bilgisi olan insanlar hükümette yar alacak. Müslümanlara göre bir sistem gelecek ve elbette barış gelecek ve savaş olmayacak. Bence Taliban şeriat sistemi dışında başka hiçbir talepte bulunmayacak.
Kadınlar şeriat altında hangi haklara sahip olur?
Ben, kadınlara verilmeyen çok fazla hak olduğunu düşünmüyorum. Afganistan sistemine göre hakları onlara verilmelidir. Mesela kızlarını evlendirmeyen pek çok kişi var çünkü bu kızlar evlerine bir maaş getiriyor. Devlette çalışıyor ve maaş alıyor. Onlar da insandır ve evlenme hakları vardır. Ama izin vermiyorlar. Kızlarını evlendiği halde baba evinde kalmaya zorlayanlara küçümseyerek bakıyorlar. Kızı veya kız kardeşi haklarını istediğinde, bunun iyi bir şey olmadığını söyleyenler var. Tabii ki kadınlar şeriat altında evlenme hakkına sahip olacaklar. Tabii ki, kadınlar bazı haklarından vazgeçmiş olabilir. Örneğin, daha fazla özgürlük isteyen bazı kadınlar olabilir. İslam'ın yapısı dışında bir özgürlük isteyen olabilir. Belki de Taliban ya da İslami gelenekten gelen başka bir hükümet, onlara, ‘İslam'a göre siz başkalarının haklarını gaspediyorsunuz’ diyebilir. Örneğin, onlara, ‘haklarınızdan memnun değilsiniz ama çok fazla hakka sahipsiniz’ denilebilir.
Kadınların bu sistemde meclise girebileceklerini ve erkeklerin yanında oturabileceklerini düşünüyor musunuz?
Taliban'ın halkın oylarına ve İslam geleneğine göre olan şeylere karşı olacağını sanmıyorum. Eğer insanlar ve İslam bunu destekliyorsa, Taliban veya gelebilecek olan herhangi bir koalisyon hükümeti bunu kabul edecektir.
Taliban ülkenin yarısını geri almıştı. Neden böyle bir geri dönüş yaptı?
Sanırım hem Taliban da, belki de hükümet de, savaşın sorunları çözmenin bir yolu olmadığını ve görüşmelere gidilmesi gerektiğini gördü. Tabi ki Taliban tüm kentleri ve hatta Kabil'i de savaş yoluyla kontrol etse bile yine de görüşme masasına oturmaya mecburdur. Yine muhalif gruplar gelir ve anlaşmak isterse Taliban onlarla da oturmak zorunda kalır. Bu ülke daha fazla savaşı kaldırabilecek durumda değil. Bunun gerekli olduğuna inanıyorum ve belki de Taliban da bunu hissediyor. Bu yüzden Taliban, ülkedeki yabancılarla ve ardından hükümetle görüşmek istiyor. Afganistan’la ilgili olan her şey Afganlarla yapılacak olan görüşmelerde çözülecek. Halen devam etmekte olan görüşmelerde ise yabancıların ülkemizi işgali ve buna bağlı olan konular çözülecektir.
Taliban diğer devletler tarafından destekleniyor mu? Örneğin Pakistan, İran, Rusya ve Suudi Arabistan?
Bu türk konuları bilmiyorum bu yüzden kesin konuşmamalıyım. Pakistan ve İran'la, halkımızın dil benzerliklerinin olduğunu biliyorum. Cihad zamanında çok sayıda mülteci İran’a gitti ve oradalar. Kandahar ile Helmand ve Quetta birbirlerine sınırdalar ve dil benzerliği var. Quetta'da daha fazla mültecimiz vardı ve ben Kabil'e gelene kadar da uzun süre Quetta'da mülteciydim. Peşaver Celalabad'a yakın. Burada yaşayan insan birbiriyle iç içe geçmiş. Bu nedenle Talibanlıların çoğu Quetta ve Peshawar'da yaşıyor ve bazıları Herat'ta yaşıyor. Ama bu ülkelerin yardımı, silah ve para desteği hakkında bilgim olmadığını kesinlikle söyleyebilirim.
Taliban’ın Afganistan’da yabancı savaşçıları var mı?
Taliban döneminde, burada farklı ülkelerden gelen birçok insan vardı. Çünkü onlar ülkelerinde işkence ve zulüm gördüler. Mesela Rus işgali sırasında Çeçenistan'da savaş vardı. Bosna'da savaş vardı. Azerbaycan'da savaş vardı. Aynı şekilde Tacikistan'da da vardı. Birçok kişi kendi ülkeleri tarafından işkence gördüğü için Afganistan'a geldi. Taliban ayrıldığında bu insanlar da bölündü ve ortada kaldı. Taliban Pakistan'a çekildiğinde, bu insanlar Veziristan'a gitti ve orada kaldı. Buradaki Taliban'dan ayrılanlar Pakistanlı Talibanlara katıldı. Pakistanlı Taliban, Veziristan'da Hakimullah Masood gibi insanları yetiştirdi ve farklı ülkelerden gelen insanlar onlarla bir araya geldi. Fakat Irak'ta savaş başladığında, bu insanların birçoğu Irak'a gitti. Irak'a gitme masraflarını ödeyebilenler, Irak'a gittiler. Mevcut durumda, Taliban saflarında yabancı olmadığını söyleyebilirim. Nu nedenle Taliban cesaretle Amerikalılara Afganistan topraklarını yabancıların kontrolüne bırakmayacaklarını ve yabancılara da Amerikalılkara karşı savaşmalarını için destek sağlamadıklarını söyleyebiliyorlar. Yani tüm yabancı Talibanlar gitti, ya da Veziristan'da kaldı, hala kalanlar varsa bile Taliban saflarından ayrılacaklar.
Sizce Taliban hangi İslami yasalara göre masum insanların ölümüne neden olan intihar saldırılarını haklı buluyor?
Bu çok önemli ve büyük bir meseledir. İntihar, şehit olmak, fedakarlık yaptığını söyleyen biri için büyük bir mesele ve onurdur. Anırım hala bu düşünceyi destekleyen birçok müftü var. Kendim hala doğru ya da yanlış olup olup olmadığını söyleyebilecek bir mertebeye ulaşmadım. Taliban çok iyi alim ve müftülere sahiptir. Müftülerine veya başkalarına göre bu eylemleri yapabilirler, bir şey söyleyemem. Bu onlarla ilgili bir konudur. Bu yüzden bu konuda hiçbir şey söyleyemem.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın