Pentagon Sözcüsü Ryder'den Rûdaw'a: ABD, Irak'la uzun vadeli güvenlik ilişkisi arıyor

14-04-2024
Etiketler Patrick Ryder Pentagon ABD Irak
A+ A-

Pentagon Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, Irak ile uzun vadeli, kalıcı bir işbirliği için diyaloğu sürdüreceklerini ve dolayısıyla ABD-Irak Ortak Güvenlik İşbirliği Diyaloğu'nun süreceğini söyledi.

ABD kuvvetlerinin Irak’taki geleceğine ilişkin herhangi kendilerine herhangi bir teklifin gelip gelmediği yönündeki soruyu yanıtsız bırakan Ryder, “Sonuçta odak noktamız şey Irak'la yakın işbirliği içinde çalışarak sadece Irak’ın değil, aynı zamanda bölgenin güvenlik ve istikrarını ilerletmek için birlikte çalışmaktır” dedi.

İran destekli silahlı grupların varlığının Irak’ı ilgilendiren bir konu olduğunu vurgulayan Sözcü Ryder, “Güçlerimiz tehdit altındaysa elbette onları koruma ve savunma sorumluluğumuz vardır. Güçlerimizi korudukları için Irak güvenlik güçlerine minnettarız” diye konuştu.

Patrick Ryder, DSG’nin kendileri için “güvenilir bir müttefik” olduğunu kaydetti.

El Hol Kampında hala çok sayıda IŞİD’linin bulunduğunu vurgulayan Ryder, “Dolayısıyla uluslararası koalisyon bu esirlerin ülkelerine geri gönderilmesi ve bu saatli bombanın etkisini azaltmak için Irak ve bölgedeki diğer ülkelerle yakın işbirliği içinde çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Tuğgeneral Patrick Ryder, Rûdaw Washington Temsilcisi Diyar Kurda’nın sorularını yanıtladı.

Rûdaw: Bu fırsat için çok teşekkür ederim General.

Patrick Ryder: Misafirperverliğiniz için çok teşekkür ederim.

Rûdaw: Geçen Ocak ayında Irak hükümetiyle yaptığınız Yüksek Askeri Komisyon toplantılarıyla başlayalım. Hangi aşamaya gelindiğini bize anlatabilir misiniz? Şu ana kadar bu toplantılardan somut bir sonuç elde ettiniz mi?

Patrick Ryder: Evet, elbette. Öncelikle sizin de vurguladığınız gibi, Ocak ayında ABD-Irak Yüksek Askeri Komisyon toplantıları başladı ve bu 2023 yazında gerçekleştirilen ABD-Irak Ortak Güvenlik İşbirliği Diyaloğu'nun bir sonucuydu. Daha bu hafta ABD ve Iraklı üst düzey temsilciler Bağdat'ta bir araya geldi. Bu sayede ilerlemeye kaydetmeye devam edeceğiz. Özellikle açıklamada da belirtildiği gibi çalışma gruplarının birçok şeyi değerlendirmesi için sistematik bir süreç üzerinde üzerinde çalışacağız. Birincisi, bugünkü mevcut haliyle IŞİD'in tehdidi nedir? Ayrıca içinde bulduğumuz mevcut operasyonel ortam nedir? Ama aynı zamanda Irak güvenlik güçlerinin yeteneklerinin neler olduğu da önemli. Böylece bu çalışma grupları üst düzey Iraklı ve ABD'li sivil, siyasi ve askeri liderleri, IŞİD'i yenilgiye uğratmak için uluslararası koalisyonun durumundan tutun uzun vadeli ikili güvenlik anlaşmasına kadar bir çok konuda organize bir geçiş konusunda bilgilendirebilir. Yalnızca ABD değil, aynı zamanda IŞİD misyonunu yenilgiye uğratmayı destekleyen tüm koalisyon ülkeleri arasında uzun vadeli, kalıcı bir ikili güvenlik anlaşması. Bu nedenle, diyaloğu sürdüreceğiz ve sonuçlarını sabırsızlıkla bekleyeceğiz. Ancak bence bu, iki ülkenin sahip olduğu önemli ilişkinin, bölgesel güvenlik ve istikrarı ilerletmeye devam etmemizi sağlamak için yapılan çalışmaların sadece bir örneği.

Rûdaw: Bu toplantılar için herhangi bir zaman çizelgesi var mı?

Patrick Ryder: Elbette bildiğiniz gibi düzenli bir geçiş için bir sonuca varılıncaya kadar devam edecekler. Bugün size sunabileceğim belirli bir tarih yok, şunu söylemek dışında; bu çalışmanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz, özellikle de Irak'ın egemenliğini ve güvenliğini korumaya devam edebilmesini sağlamakla ilgili olduğu için. Daha da önemlisi, Amerika Birleşik Devletleri açısından Irak'la ilişkimizi geliştirmeye devam edebiliriz ve tüm bölgede güvenlik ve istikrarı ilerletmek için birlikte çalışmaya devam edebiliriz.

Rûdaw: Geçtiğimiz aylarda, özellikle de 7 Ekim'den sonra Iraklı liderlerden sık sık ABD güçlerinin çekilmesi yönünde çağrılar duyuyoruz. Doğrusu ABD'nin Irak'taki varlığı konusunda liderler de bölünmüş durumda. Bazıları ABD kuvvetlerinin ayrılmasını bazıları ise IŞİD tehdidi nedeniyle olmasını istiyor. ABD'nin bu konudaki tutumunun ne olduğunu bize söyleyebilir misiniz? Irak'ta mı kalacaksınız? Yoksa Irak'tan ayrılacak mısınız? Planınız ve tavrınız nedir?

Patrick Ryder: Elbette iç müzakereler ve iç politika söz konusu olduğunda bunları konuşmak aslında Irak hükümetine düşüyor. ABD'nin tutumu, Irak'ı bir ortak olarak gördüğümüz yönünde. Açıkçası, iki taraf da bölgesel güvenlik ve istikrar konusunda aynı çıkarlara sahip. IŞİD'in yarattığı tehdidin ortadan kaldırılması iki tarafın ortak çıkarına. Aynı zamanda hala bir tehdit olduğunu da kabul etmeliyiz. Ancak sonuçta ABD ordusu Irak hükümetinin daveti üzerine, Irak güvenlik güçlerini IŞİD'i yenme görevi konusunda eğitmek için orada. Neticede Yüksek Askeri Komisyon işbirliği misyonuna ve uzun vadeli ikili güvenlik ilişkilerine doğru nasıl ilerleyeceğimiz konusunda bize yardımcı oluyor. Bu yüzden bu sürecin önüne geçmek istemiyorum. Ancak sonuçta odak noktamız yine ortağımız Irak'la yakın işbirliği içinde çalışarak sadece Iraklıların ve Irak halkının güvende olmasını sağlamak değil, aynı zamanda bölgesel güvenlik ve istikrarı ilerletmek için birlikte çalışmaktır.

Rûdaw: General, bu konuda iki şey var. Öncelikle Irak hükümetinden güçlerinizin geri çekilmesine ilişkin bir tarih belirlenmesi yönünde resmi bir talep aldınız mı? İkincisi, kuvvetlerinizin kalması veya geri çekilmesi ile ilgili bir takvim Irak Başbakanı ile ABD’li yetkililer özellikle de ABD Başkanı ile görüşmelerin bir parçası olacak mı?

Patrick Ryder: Evet, bu konuda bir varsayımda bulunmak istemiyorum. Yine, Yüksek Askeri Komisyon süreci yoluyla ortaya çıkacak kalıcı ve uzun vadeli ABD-Irak güvenlik ilişkisini konuşacağımız bir sürecimiz var. O yüzden bunun önüne geçmek istemiyorum.

Rûdaw: Bu konuyla ilgili herhangi bir talep aldınız mı?

Patrick Ryder: Bir kez daha söylüyorum, herhangi bir özel talepten haberdar değilim ve sadece Başbakan'ın görüşünü vurguladığını duymuş olabileceğinizi düşünüyorum ki bu konuda yine kendisine sormanız gerekecek. Ancak Yüksek Askeri Komisyon, bahsettiğim üç alana bakmak için bu tartışmaların sistematik bir şekilde yapılması için bir fırsattır; Bunlar mevcut IŞİD tehdidi, operasyonel ortam ve Irak güvenlik güçlerinin yetenekleridir. Bildiğiniz gibi IŞİD'in geri çekilmesinde Peşmergelerin de aralarında bulunduğu Irak güvenlik güçleri çok önemli bir rol oynadı. Elbette yenildi ama hâlâ bir tehdit.

Rûdaw: Irak'tan bahsettiğimizde Savunma Bakanlığı, terörle mücadele teşkilatının dışında İran tarafından desteklenen ve başbakanın yetkisi dışında olan bir takım silahlı grupların bulunduğunu biliyoruz. Öncelikle bu konudaki değerlendirmeniz nedir? İkincisi, Irak'ta bulunan ve size sorun çıkaran milis gruplarla ilgili İran'la bir diyaloğunuz oldu mu? Çünkü Irak hükümeti için sorun yarattıkları gibi bölgesel güvenliğe de tehdit oluşturuyorlar.

Patrick Ryder: Bir kez daha söylüyorum, ülkedeki milis grupları hakkında konuşmayı Irak hükümetine bırakmak daha doğru olur. Orada bulunan ABD güçleri için şunu söyleyebilirim ki, mesele IŞİD'in bir tehdit haline gelmesini engellemeye devam edebilmelerini sağlamak konusunda Irak hükümetini ve Irak güvenlik güçlerini desteklemektir. Biliyorsunuz bu yıl IŞİD'in Irak'a saldırılarının onuncu yılı. Irak'ın egemenliğine saygı duyuyoruz, elbette değerli bir ortak olmak istiyoruz ve buna odaklanmaya devam edeceğiz. Güçlerimiz tehdit altındaysa elbette onları koruma ve savunma sorumluluğumuz vardır. Güçlerimizi korudukları için Irak güvenlik güçlerine minnettarız. Elbette Iraklı ortaklarımızla da oradaki güçlerin güvende olduğundan emin olmak için sürekli görüşmeler yapıyoruz. Söyleyebileceğim tek şey bu.

Rûdaw: Geçtiğimiz yıl defalarca gördük ki bu gruplar Kürdistan Bölgesi'nde ve Irak'ta kuvvetlerinize saldırdılar. Bu saldırıların durması için İran'la temasa geçtiniz mi?

Patrick Ryder: Elbette İran bir bütün olarak bölgesel istikrara yönelik sürekli bir tehdittir. Ne yazık ki güvensizlik ve gerginlik yaratmak, açıkçası tüm bölgeyi istikrarsızlaştırmak için vekil gruplarını kullanıyorlar. Bu yeni bir sorun değil. Yıllar geçtikçe İran vekillerinin bu tür saldırılar gerçekleştirdiğini ve bunları istedikleri sonuçları etkilemek için bir araç olarak kullandıklarını gördük.

Rûdaw: Bu konuyla ilgili olarak İran'a Irak hükümeti aracılığıyla doğrudan veya dolaylı olarak herhangi bir mesaj gönderdiniz mi?

Patrick Ryder: Bir kez daha mesajımız bölgede güvenlik istikrarına odaklanmak ve insanların barış içinde yaşamasına, Irak’ın egemenliğine saygı duyulmasına ve herkesin barış içinde yaşayabileceği bir ortam yaratmak için bölgedeki ortaklarımızla birlikte çalışmak yönünde olacak. Ancak geçmişte de gösterdiğimiz gibi ABD kuvvetleri tehdit edilir veya saldırıya uğrarsa gerekli adımları atmaktan çekinmeyiz.

Rûdaw: Bu kamuya açık bir mesaj ancak İran hükümetine gönderilen herhangi bir özel mesaj var mıydı?

Patrick Ryder: Özel diplomatik tartışmalara giremem.

Rûdaw: Peki, bir konu daha var, Irak'ta güvenlikten bahsettiğimizde IŞİD'in Irak ve Suriye'de hâlâ aktif olduğunu biliyoruz. Bu aşamada IŞİD tehdidini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Patrick Ryder: Biliyorsunuz, IŞİD kesinlikle 2014'te, bölge genelinde acımasız saldırılarını ilk başlattığı zamanki gücüne sahip değil. Bahsettiğim gibi 2019'da bölgesel olarak yenilgiye uğradılar. Ancak bölgesel olarak hala tehdit olmaya devam ediyorlar. IŞİD'in yeniden ortaya çıkmasını engellemek için liderlik ve potansiyeline baskı yapmaya devam etmemiz önemli. Sanırım en tehlikeli yönlerden biri, bildiğiniz gibi El Hol'de (Rojava’daki kamp) çok sayıda IŞİD tutuklusu olması. Dolayısıyla Birleşik Müşterek Görev Gücü (uluslararası koalisyon) bu esirlerin ülkelerine geri gönderilmesi ve bu saatli bombanın etkisini azaltmak için Irak ve bölgedeki diğer ülkelerle yakın işbirliği içinde çalıştı. Bu, Irak güvenlik güçleri ve Peşmergeler de dahil olmak üzere uluslararası müttefiklerimiz ve ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğimiz bir konu.

Rûdaw: Elinizde Irak ve Suriye'deki IŞİD üyelerinin sayısına ilişkin herhangi bir istatistik var mı?

Patrick Ryder: Size verebileceğim net bir rakam yok ama zaman zaman IŞİD saldırılarına dair haberler görüyoruz. IŞİD'i yenilgiye uğratmak için iyi çalışan Irak güvenlik güçlerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum ancak dünyanın başka yerlerinde Moskova ve Afrika'da da gördüğümüz gibi IŞİD'in yeniden canlanmaya çalıştığını görüyorsunuz. Bu kirli bir kuyu ve kurutulması gerekiyor. Elbette 2014 yılında IŞİD'in Bağdat'a tam 24 kilometre yaklaşıp Erbil civarında olduğu dönemde yaşananları ve gördüğümüz çirkin manzaraları kimse bir daha görmek istemiyor.

Rûdaw: Irak'ta da Kürdistan Bölgesi de var. Öncelikle Kürdistan Bölgesi Peşmerge Bakanlığı ile askeri ilişkilerinizin düzeyinden ve biçiminden bahseder misiniz? İkinci olarak, bir süredir üzerinde çalıştığınız Peşmerge bünyesindeki reform sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Patrick Ryder: Evet elbette. Peşmerge her zaman IŞİD'e karşı mücadelenin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Elbette bildiğiniz gibi Peşmerge güçlerinin cesareti ve yeteneği özellikle IŞİD'e karşı mücadelede çok açıktı. Biliyorsunuz, onların bu mücadeledeki etkisine dair burada değinilecek pek çok örnek var. Yani bu önemli bir şey. Bildiğiniz gibi 2022 yılında ABD Savunma Bakanlığı ile Kürdistan Bölgesi Hükümeti arasında Peşmerge'nin Peşmerge Bakanlığı çatısı altında birleşebilmesine dair bir mutabakat zaptı imzalandı. Ayrıca Peşmerge'nin yetenekli bir savaş gücüne dönüştürmesine yardımcı olmaya devam etmek için imzalandı. Dolayısıyla bu çalışmalarımız ciddi bir şekilde devam ediyor. Bu çabalara devam etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Nihayetinde Yüksek Askeri Komisyon söz konusu olduğunda Peşmerge de bunun bir parçası olacak. Bunlar aynı zamanda Irak ile ABD arasındaki ortak güvenlik işbirliği görüşmelerinin de bir parçası. Bu nedenle tekrardan Peşmergelerin bölgenin istikrarı ve güvenliğindeki rolünü çok takdir ediyoruz. Özellikle IŞİD'i yenme sürecinin bir parçası oldukları için.

Rûdaw: 2025 bütçesinde Irak ve Suriye için geçen yıla göre 138 milyon dolar daha fazla talepte bulundunuz. Aynı zamanda Peşmerge maaşları için talep ettiğiniz para miktarının da ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Bu konuya dair bize ayrıntı verebilir misiniz, sebebi nedir?

Patrick Ryder: Aslında anladığım kadarıyla 2025 mali yılı bütçesinde Irak güvenlik güçlerine ayrılan para miktarını Peşmergeleri de içerecek şekilde yaklaşık 138 milyon artırdık. Gördüğünüz gibi bu paranın 60 milyon doları Peşmerge güçlerinin maaşlarına gidiyor. Peşmerge güçlerinin eğitim ve teçhizatına yaklaşık 58 milyon dolar harcanacak. Eğer Kongre tarafından tahsis edilirse bu fonlarla iki yeni tugayı, ek gözetleme kulelerini ve yine Kürtlerin kontrol hattı boyunca IŞİD’e karşı mücadele, bölgesel istikrar ve güvenliği sağlama konusundaki konumunu güçlendirecek temel yetenekleri destekleyecek.

Rûdaw: Bütçeden bahsetmişken, Kongre geçen yılki bütçeye bir madde ekledi ve Savunma Bakanlığı'ndan Kürdistan Bölgesi’ne hava savunma sistemi sağlamasını talep etti. Başkan bu Ulusal Yetkilendirme Yasasını geçen yıl Aralık ayında imzaladı, bu sistemi sağlayacak mısınız? Yada bu yasa nasıl hayata geçirilecek?

Patrick Ryder: Evet, Kürdistan Bölgesi Hükümeti ve Peşmerge'nin yeterli kapasiteye sahip olması için çalışmaya devam edeceğiz, Irak tarafıyla da görüşmelerimizi sürdüreceğiz. Elbette Kürdistan Bölgesi Hükümetinin bu mesajı kendi içinde de ilgili yerlere iletmesi konusunda teşvik etmeye devam edeceğiz. Ancak Peşmerge'nin önemli rolünü bir kez daha takdir ediyoruz. Bu tartışmaların önemli bir parçası olacak.

Rûdaw: İran'dan veya silahlı gruplardan gelen olası tehditlere karşı bu sistemi sağlamayı düşünüyor musunuz?

Patrick Ryder: Bugün bu konuda açıklayacağım özel bir şey yok ama daha önce bahsettiğim yeteneklerin yanı sıra kamikaze drone'larına karşı koyma imkanlarını sağlama konusu ilgilendiğimiz önemli bir konu.

Rûdaw: Suriye ile ilgili bir soru sormak istiyorum; Irak'taki askeri varlığınızın, Suriye'deki kuvvetlerinize önemli bir katkı sağladığını biliyoruz, bu yüzden soruyorum, Suriye'de IŞİD'i yenme hedefini desteklemek için birliklerinizin Irak'ta kalması ne kadar önemli?

Patrick Ryder: ABD güçlerinin Irak'ta yaptıklarıyla Suriye'de yaptıkları arasındaki farkı anlamak önemli. Irak'ta güçlerimiz Irak güvenlik güçlerini eğitmek ve tavsiyelerde bulunmak için ve tabii ki Irak hükümetinin daveti üzerine oradalar. Yani gerçekten IŞİD'le mücadeleye odaklanmış olan Irak güvenlik güçleridir. ABD güçleri Suriye'de IŞİD'in yeniden ortaya çıkmasını engellemek için ortaklarıyla birlikte çalışıyor. Yani biraz farklı bir ortam. Ve tabii ki, biliyorsunuz, Demokratik Suriye Güçleri gibi grupları desteklemek, özellikle de Hol Hapishanesinin denetlenmesini ve geri gönderilmelerini sağlamak için oradayız. Yani bu açıdan biraz farklı ama elbette hepsi stratejik bir göreve ve IŞİD'in kalıcı olarak yenilgiye uğratılmasına odaklanıyor.

Rûdaw: Suriye ile devam edelim, DSG ile ilişkilerinizin nasıl olduğunu sormak istiyorum. Özellikle önümüzdeki yıla ve ilişkilerinizin geleceğine ilişkin soruyorum. Çünkü ABD'nin Suriye'den çekilme niyetinde olduğuna dair birçok rapor gördük. Cezaevlerinde çok sayıda IŞİD savaşçısının bulunduğunu ve IŞİD'in geri dönüşünün hâlâ bir tehdit olduğunu gördüğünüzde, DSG ile ilişkilerinizin geleceği ne olacak?

Patrick Ryder: Evet, şimdi burada oturduğumuz bu anda bize verilen bir görev var ve bunu yapmaya devam edeceğiz. DSG, IŞİD'e karşı mücadelede çok güvenilirdi. IŞİD'i yenme görevini ilerletmek için onlarla ilişkilerimizi sürdüreceğiz.

Rûdaw: Süremiz daralıyor ve size Kürdistan Bölgesi'ni kaç kez ziyaret ettiğinizi sormak istiyorum. Kürdistan'a ilk ziyaretinizden bahseder misiniz?

Patrick Ryder: Elbette. İlk ziyaretim Zaho'ya olmuştu Aralık 1995'teydi. Hatırlarsanız o dönemde çok büyük bir insani durum vardı. O dönemde Kuzey Irak'ta ve Kürdistan Bölgesi'nde “uçuşa yasak bölge” vardı. Orayı ziyaret etme ve yardımlara katılan bazı birliklerimizi görme fırsatım oldu. O zamanlar insanlar çok dost canlısı ve sıcaktı. Benim için çok özel bir andı. Geçtiğimiz yıllarda özellikle Erbil'i defalarca ziyaret etme fırsatım oldu. Tabi IŞİD'e karşı operasyonlar sırasında da. Orada her zaman sıcak karşılandık.

Rûdaw: Son sorum şu; bu hafta Irak başbakanı Washington'a geldiğinde masadaki konular neler olacak? Bu toplantılardan beklentileriniz neler ve ABD bu görüşmelerde ne elde etmeyi amaçlıyor?

Patrick Ryder: Elbette bunu toplantılar sırasında daha çok konuşabiliriz. Bakan Austin'in Irak-ABD ilişkilerini görüşmek üzere Başbakan'la görüşmeyi sabırsızlıkla beklediğini biliyorum. Bir kez daha vurguluyorum Irak bizim için değerli bir ortaktır. Bölgesel güvenlik ve istikrar konusundaki yardımlarından dolayı kendilerine minnettarız ve bu ilişkiyi ilerletmek için bu işbirliğinin devamını bekliyoruz.

Rûdaw: Rûdaw'a konuk olduğunuz için çok teşekkür ederim General.

Patrick Ryder: Memnuniyetle.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli