Hüsamettin Turan
Irak merkezi hükümetinin Kürdistan Bölgesi’ne yönelik politikaları, tarihsel ve siyasi bir bağlamda ele alınması gereken önemli bir konudur. Özellikle Kürdistan Bölgesi'nin doğal kaynaklarına yönelik kontrol girişimleri ve ekonomik izolasyon çabaları, bölgede ciddi toplumsal ve siyasi etkiler yaratmaktadır. Bu makalede, Irak ve Türkiye arasında planlanan Kalkınma Yolu projesinin Kürdistan Bölgesi’ni dışlaması üzerinden, Bağdat yönetiminin bölgeye yönelik politikaları incelenecektir.
Tarihsel arka plan
Kürdistan Bölgesi, 2005 Irak Anayasası kapsamında federal bir statüye kavuşmuş ve ekonomik kalkınma açısından önemli bir potansiyele sahip olmuştur. Bölge, özellikle petrol ve doğal gaz kaynaklarıyla Bağdat yönetimiyle sık sık çatışmalar yaşamaktadır. Bu anlaşmazlıkların kökleri, merkezi hükümetin otoriter kontrol çabalarına dayanmaktadır. Bağdat, Kürdistan Bölgesi’nin ekonomik bağımsızlığını sınırlamak için çeşitli politikalar yürütmektedir.
Kürdistan Bölgesi’nin ekonomik önemi
Kürdistan Bölgesi, Irak’ın toplam petrol rezervlerinin önemli bir kısmına sahiptir. Kerkük petrolleri, bölge ekonomisinin omurgasını oluşturmaktadır. Ancak bu kaynaklar üzerindeki kontrol mücadelesi, Kürdistan Bölgesi’nin ekonomik kalkınmasını ve halkın refahını ciddi şekilde etkilemiştir.
Kalkınma Yolu Projesi ve Kürdistan Bölgesi’nin dışlanması
2025 yılında Irak ve Türkiye tarafından planlanan Kalkınma Yolu projesi, Faw Limanı’ndan başlayarak Habur Sınır Kapısı’na kadar uzanan bir ticaret hattı oluşturmayı amaçlamaktadır. Projenin başlangıçta Kürdistan Bölgesi’nden geçmesi planlanmışken, son haritada bölgenin tamamen dışlandığı görülmektedir. Kürdistan Bölgesi İmar ve İskan Bakanı Dana Abdulkerim, bu değişikliğin siyasi bir karar olduğunu ve Bağdat’ın merkeziyetçi politikalarının bir sonucu olduğunu belirtmiştir.
Proje güzergahının stratejik önemi
Proje güzergahı, Irak’ın güneyindeki Basra Körfezi'ni Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlamayı hedeflemektedir. Ancak Kürdistan Bölgesi’nin projeden dışlanması, bölgenin ekonomik olarak marjinalleştirilmesine ve Bağdat’a daha fazla bağımlı hale getirilmesine neden olacaktır. Bu durum, Kürdistan Bölgesi’nin uluslararası ticaret bağlantılarını sınırlayarak ekonomik kalkınmasını baltalamayı amaçlamaktadır.
Türkiye’nin rolü
Türkiye, Kürdistan Bölgesi’ni projeden dışlama konusunda Irak ile paralel bir politika izlemektedir. Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi’ni bypass ederek Habur üzerinden enerji ve ticaret yollarını kontrol etme çabası, bölgesel jeopolitik dengeler açısından önemlidir. Türkiye, Kürdistan Bölgesi’nin bağımsızlık girişimlerini destekleyen ekonomik araçları zayıflatmayı hedeflemektedir.
Kürdistan Bölgesi’ne yönelik ekonomik baskılar
Kürdistan Bölgesi’nin maaşlarının düzenli olarak ödenmemesi ve bölgeye yönelik finansal kısıtlamalar, halkı ekonomik olarak baskı altına alma stratejisinin bir parçasıdır. Bu durum, Kürdistan Bölgesi hükümetinin halk desteğini zayıflatma amacı taşımaktadır. Ekonomik baskılar, bölgedeki siyasi istikrarı da tehdit etmektedir.
Sömürgeci bir strateji olarak ekonomik izolasyon
Irak merkezi hükümetinin politikaları, sömürgecilik teorileri bağlamında incelenebilir. Merkeziyetçi yaklaşım, Kürdistan Bölgesi’nin doğal kaynaklarının kontrol edilmesini ve bölgenin ekonomik kalkınmasının engellenmesini hedeflemektedir. Bu durum, klasik bir "merkez-çevre" ilişkisinin örneğini oluşturmaktadır.
Sonuç ve değerlendirme
Kalkınma Yolu projesinin Kürdistan Bölgesi’ni dışlaması, Bağdat’ın Kürt özerk yönetimini zayıflatmaya yönelik bir stratejisidir. Türkiye’nin de bu politikaya destek vermesi, Kürdistan Bölgesi’nin uluslararası ekonomik bağlantılarını sınırlamayı ve bölgesel güç dengesini Bağdat ve Ankara lehine çevirmeyi amaçlamaktadır. Bu durum, Kürdistan Bölgesi’nde toplumsal ve ekonomik sorunları derinleştirme potansiyeline sahiptir.
Öneriler
Kürdistan Bölgesi, uluslararası aktörlerle iş birliğini artırarak ekonomik baskıları dengeleyebilir.
Bağdat yönetiminin merkeziyetçi politikalarına karşı federal yapı üzerindeki haklarını uluslararası platformlarda daha etkin savunmalıdır.
Bölgesel enerji altyapısı projelerine entegre olabilmek için alternatif güzergahlar ve ticaret yolları üzerinde çalışılmalıdır.
Kaynakça:
1. Anderson, L., & Stansfield, G. (2009). Crisis in Kirkuk: The Ethnopolitics of Conflict and Compromise. University of Pennsylvania Press.
2. Natali, D. (2010). The Kurdish Quasi-State: Development and Dependency in Post-Gulf War Iraq. Syracuse University Press.
3. Romano, D. (2014). The Kurdish Nationalist Movement: Opportunity, Mobilization, and Identity. Cambridge University Press.
4. Wallerstein, I. (1974). The Modern World-System. Academic Press.
5. "BP-Iraq Kirkuk deal must include Kurdistan, region's PM says." Reuters, 23 Jan. 2025.
6. "Kalkınma Yolu Projesi'nin Kürdistan Bölgesi'ne..." Rudaw.net, 28 Jan. 2025.
7. "Irak'ta petrol gelirlerindeki anlaşmazlık Bağdat ile Erbil arasında..." Anadolu Ajansı, 2020
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın