Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisi Parlamento Grubu Başkan Yardımcısı Johann Wadephul, Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’ye yaptırım ihtimaline ilişkin , “Türkiye’nin kendisi buna karar verecek. Bence Türkiye’nin AB ile müzakereleri devam ettirmesi konusunda tutumunu netleştirmesi gerekiyor” dedi.
Johann Wadephul, “Ben kendim son günlerde Başkan Erdoğan’dan ‘Türkiye Avrupa’nın bir parçasıdır’ sözlerini duydum. Bunu AB’nin kriterlerini ülkesinde uygulayarak ispatlaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
AB’nin Türkiye’nin yaptıkları karşısındaki tutumu açık ve net olduğunu ve Türkiye’ye yaptırımla karşılık verileceğini belirten Wadephul, Türkiye’nin durumu daha da çıkmaza sokacak çabalara girmemesini umut ettiğini kaydetti.
Johann Wadephul, AB Türkiye’ye yönelik yaptırım uygulama ihtimali ve bölgedeki gelişmelere ilişkin Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.
İlk sorumuz Türkiye ile ilgili olacak. Bildiğiniz gibi önümüzdeki ay düzenlenecek AB zirvesinde Türkiye gündeme gelecek. Sizce Türkiye Doğu Akdeniz’de enerji kaynaklarını aramaya devam ederse Almanya Dışişleri Bakanı ve farklı üye ülkelerin dile getirdiği şekilde bir yaptırım uygulanır mı?
Türkiye’nin kendisi buna karar verecek. Bence Türkiye’nin AB ile müzakereleri devam ettirmesi konusunda tutumunu netleştirmesi gerekiyor. Ben kendim son günlerde Başkan Erdoğan’dan ‘Türkiye Avrupa’nın bir parçasıdır’ sözlerini duydum. Bunu AB’nin kriterlerini ülkesinde uygulayarak ispatlaması gerekiyor. Ayrıca müzakereler için de elinde yeni belgelerin olması lazım. Herşey onun elinde. Biz yardım elini uzatarak Türkiye’ye yeni fırsatlar sunduk. Ancak AB hukukun egemenliği, özgürlük, düşünce özgürlüğü, basın özgürlüğü ve yönetimin hukuka müdahale etmemesi gibi önemli temeller üzerinde kurulu kriterlere sahip. AB’ye üye olmak isteyen bütün ülkeler AB için önemli olan bu kriterlere önem vermeli. Bu kriterlerin uygulanması gerekiyor. Burada iş Türkiye’ye düşüyor: AB üyesi olmak istiyor mu, istemiyor mu? Aynı şekilde Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çalışmaları konusunda da aynı düşünceye sahibiz. AB’nin Türkiye’nin yaptıkları karşısındaki tutumu açık ve net: Türkiye’ye yaptırımla karşılık verilecek. Türkiye’nin durumu daha da çıkmaza sokacak çabalara girmemesini umut ediyorum. Almanya yaptırım taraftarı değil, yaptırımın iyi bir amaç olduğunu düşünmüyoruz. Ama aynı zamanda Türiye’nin AB’nin tutumunu ciddiye alıp almadığını gözlemliyoruz.
Ne tür cezalar olacak? Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Türkiye’nin atacağı adımları gözlemlediği ve yaptırım taraftarı olmadığını biliyoruz. Ama aynı zamanda Yunanistan ve Kıbrıs AB’nin Türkiye’yi cezalandırmasını istiyor, neler olacak?
AB zirvesinden önce birşey söyleyemen ancak Almanya’nın tutumu çok net ve yaptırımı mantıklı birşey olarak görmüyor. Ayrıca AB’deki ortaklarımızı yaptırımın iyi seçenek olmadığı konusunda ikna edebilmemiz için Türkiye’nin tehditleri ciddiye alarak bazı adımlar atmasını bekliyoruz.
Almanya Parlamentosu’ndaki konuşmanızı dinledim. Irak ile askeri dayanışmanın devam etmesi gerektiğini belirttiniz. Almanya, IŞİD ile savaşta Peşmerge ve Irak güçlerine askeri yardımlarda bulundu. Acaba AB ve Almanya özellikle ABD seçimlerinin ardından Ortadoğu’daki sorunların çözümünde rol oynamayı düşünüyor mu ve ayrıca Kürdistan Bölgesi ve Irak ile dayanışma için planlarınız nedir?
Değişimler olacak. Biden yönetimiyle Trans-Atlantik ilişkilerini daha da güçlendireceğimizi ve yeni ilişkiler geliştireceğimize inanıyoruz. Ayrıca Biden yönetimi tüm tarafların yer aldığı bir yönetim olacak. Bu olumludur ve bu yönetimin Ortadoğu gibi bizim de çıkarlarımız için önemli olan bölgelerde rol almamızı istediğini biliyoruz. Irak’ı başat bir ülke olarak yani etkili bir ülke olarak görüyorum. Suriye’de hiçbir etkinliğimiz yok. Irak’ı desteklemek ve istikrarını sağlamak bütün Avrupa ülkelerinin çıkarına olması gerekiyor. Bundan dolayı Irak’ı desteklememiz lazım. Terörle mücadeleden başlayarak, ekonomik ve altyapıya kadar desteklenmesi gerekiyor. Irak bize güvenebilir. Bildiğim kadarıyla Irak hakkında detaylı bilgilere sahibiz ve Avrupa ile Almanya’nın Irak’ın istikrarında önemli bir rolü var.
Suriye’deki durum şu anda çok karışık, bildiğiniz gibi Kürdistan’ın Batısı ve Suriye’nin bazı bölgeleri Kürtlerin kontrolünde ve buralara yönelik Türkiye’nin tehditleri bulunuyor. Türkiye’nin ele geçirdiği bölgelerde büyük bir Kürt nüfusu göç etmiş. Almanya ve AB Türkiye’ye karşı bir tutum almıyor. AB neden tutum alamıyor? Almanya’nın bu bölgelerden çekilmesi için Türkiye’ye mesajı nedir?
AB’nin tutum sahibi olmadığı inancında değilim. Çok fazla yardım ve destekte bulunduk. Türkiye ile Suriye arasındaki bölgelere daha çok insani yardımlar yapmaya hazırız. Türkiye’nin endişelerini anlıyoruz. Türkiye’nin kendini teröre karşı koruma isteği meşrudur. Ancak diğer ülkelerin egemenliğini de tanıması gerekiyor. Görüşmelerimizde tutumumuzu çok açık bir şekilde Türkiye’ye iletiyoruz. Ama Türkiye’nin AB ile güçlü ilişkilere sahip olmak istediği konusunda iyi düşünmesi için büyük bir değişim sürecine ihtiyaç olduğunu inanıyorum. Biz istiyoruz. Ayrıca Türkiye ile güçlü ilişkilere sahip olmak istiyoruz. Ama Ortadoğu’da ilişkiler, hareket ve müdahalelerin yöntemi değişmeli. Bu konuda önümüzde büyük bir görev var.
Son sorum ABD seçimlerine ilişkin olacak. Dünyanın merakla izlediği ve Biden’ın kazandığı netleşmeyene kadar Avrupa’da rahat bir nefes alamadı. Başkan Biden şu anda yönetimini oluşturmakla meşgul. Önümüzdeki 4 yılda Biden’den ne bekliyorsunuz. NATO’da bir değişiklik ve yakın zamanda Almanya ile ABD’nin müzakerelere başlayacağını bekliyor musunuz?
Biden’ın yönetimi şu anda oluşturuluyor ama şunu da bilmemiz gerekiyor ki yönetim konusunda süreç ağır işliyor. Çünkü Trump yönetiminin yaptıkları işleri yavaşlattı. İlk günden müzakerelere hazır olduklarını ve bu konuda bir sinyal bekledikleri konusunda bizi bilgilendirdiler. Ama gelişmelerin hızlı geliştiğini görüyoruz. Önemli bazı makamlar belirlenmiş. Trump da son günlerde yeşil ışık yaktı. Sürecin hızlı bir şekilde tamamlanacağına inanıyorum ve biz müzakerelere hazırız.
Ayrıca Biden yönetiminde yer alacak isimlerin belirlenmesi konusunda da mutluyuz. Özellikle Antony Blinken gibi Avrupa ve Almanya’yı çok iyi tanıyan birisinin yönetimde yer alacak olması. Aynı zamanda yeni yönetim de Avrupa’nın rolünü çok iyi yerine getirmesi konusunda beklentisinin olduğuna inanıyoruz. Avrupa ve Almanya’nın ara verebileceğini düşünmek büyük bir yanlış olur. Trump bir çok şeyde dürüst davranmadı ama bizden NATO bütçesini artırmamızı istemesi çok doğruydu. Biden yönetiminin de bizden aynı şeyi isteyeceğine inanıyorum. Ayrıca ticaret savaşları konusunu da bir an çözmemiz gerekiyor. Vergi ve gümrük uygulamasına karşıyız ve serbest ticaret yapılmasını istiyoruz. TE Tep uygulamasını tekrar başlatmak istiyoruz. Serbest bölge uygulaması bizim en önemli görevimiz olacak. Asya bölgesinde yapılanlar bizim için bir tokattı. Bundan dolayı boşa harcayacak zamanımız yok. Bir an önce işe başlamamız gerekiyor. Bir kaç gün içinde başlayabileceğimize inanıyorum.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın