Bourlanges: Fransızlar tekrar Macron’u tercih edecektir

09-04-2022
Etiketler Jean-Louis Bourlanges Fransa Emmanuel Macron Seçim
A+ A-

Fransa'da halk cumhurbaşkanını seçmek için yarın sandık başına gidecek. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dahil 12 adayın yarışacağı cumhurbaşkanı seçimine 48,7 milyon seçmen katılacak.

Resmi sonuçların Anayasa Mahkemesi tarafından 13 Nisan'da açıklanacağı seçimin ilk turunda hiçbir adayın yüzde 50'lik oy oranını yakalayamaması durumunda en çok oyu alan iki aday 24 Nisan'da yapılacak ikinci turda yarışacak. Seçimi kazanan aday 13 Mayıs'a kadar cumhurbaşkanlığı görevini devralacak.

Adaylar arasında Cumhurbaşkanı Macron, merkez sağ Cumhuriyetçiler Partisinin (LR) adayı Valerie Pecresse, aşırı sağcı Marine Le Pen, "ırkçı" görüşleriyle bilinen aşırı sağcı Eric Zemmour ve aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa Hareketinin lideri Jean-Luc Melenchon'un isimleri öne çıkıyor.

Fransa Parlamentosu Dış İlişkiler Başkanı Jean-Louis Bourlanges, partisi ile birlikte mevcut Cumhurbaşkanı Macron’u destekliyor.

Bourlanges, cumhurbaşkanlığı seçimleri, adaylar, Avrupa’daki durum ve diğer konular hakkında Rûdaw muhabiri Ala Şali’nin sorularını yanıtladı.

Rûdaw: Bizimle birlikte olduğunuz için çok teşekkür ederiz.

Jean-Louis Bourlanges: Sorularınızı yanıtlamaktan memnuniyet duyarım.

Rûdaw: Baktığımızda, anketlere göre Macron, Le Pen'in birkaç puan önünde. Fransızların fikirleri neden sğağa doğru kayıyor?

Jean-Louis Bourlanges: Sanırım bu klasik bir oldu. Görev süresi sona eren başkanlar bir kez daha aday olur ve ona oy verenlerin sayısının düştüğünü görür. Bu seçim kampanyasının bir etkisi. Öte yandan, Bayan Le Pen ile ilgili olarak, Fransa'daki aşırı sağ arasında çok güçlü bir rekabet var ve Bayan Le Pen'in diğer aday Zemmour'dan oylarını aldığını görmeliyiz. Ama sanırım Fransızlar çok açık bir seçeneği tercih edecek ki bu da Sayın Macron'un bu bülke için temsil ettiği ılımlı yoldur. Fransızların radikal sağcı bir politikayı seçeceğine inanıyorum. Ama bu kararı seçmen verecek.

Rûdaw: Le Pen gibi radikallerin iktidara gelmesi Fransa için sorun olacak mı?

Jean-Louis Bourlanges: Marine Le Pen'in başkan seçilemeyeceğine gerçekten inanıyorum. Ama ben yanılıyor olabilirim, siz de haklı olabilirsiniz. Le Pen, çelişkileri azaltmak ve kendini modern bir aday olarak sunmak için zekice bir kampanya düzenledi. Ama gerçekte seçenekleri çok riskli. Hem ülkenin birliği için hem de özellikle çoğu Müslüman ve diğer Fransızlardan oluşan mültecilerin entegrasyonu ve ayrıca seçtiğimiz tüm Avrupa ekonomik ve siyasi seçenekleri açısından. Bu, Putin için gerçekten çok iyi ve Demokratlar için çok kötü bir haber olur.

Rûdaw: Birkaç haftadır seçim kampanyalarını izliyoruz. Radikal sağcıların oylarının gittikçe arttığını görüyoruz. Aynı zamanda sosyalist solcuların oyları da azalıyor. Macron'un dış politikada bazı hatalar yaptığı söyleniyor. Ancak kendisi dış politikada krizlerin kaptanı olarak anılıyor. Sağcılara daha fazla oy kazanma fırsatı verilmesi diğer partilerin hatası değil miydi?

Jean-Louis Bourlanges: İlk başta, çoğunluk partileri ile büyük bri desteğe sahip olan Emmanuel Macron'un aynı şekilde analiz edilmemesi gerektiğine inanıyorum, şu anda konuştuğumuz bu vakitte Macron hala önde, tüm adaylardan açıkça önde. Tam tersine sağ partilerle klasik sol arasında da derin bir kriz var. Köken olarak De Gaulle'ün partisi olanb Cumhuriyetçi Parti gerçekten krizde ve Sayın Mitterrand'ın eski partisi olan Sosyalist parti de neredeyse yok olmak üzere. Burada gerçekten bu iki parti krizde ama aynı şeyi çoğunluk partileri için söyleyemeyiz. Sizin de açıkça gördüğünüz gibi, Ukrayna'daki savaş nedeniyle Sayın Macron'a oy verenlerin sayısının güçlü bir şekilde artıyor. Ukrayna'daki savaş gerçekten nasıl bir lider olunabileceğini gösterdi, yani savaş sırasında ülkenin lideri. Elbette savaş, seçim kampanyasını gerçekleştirmesine izin vermedi ve seçim kampanyası başlayınca seçmen sayısı da arttı. Bunlar sorduğunuz sorulara karşılık çok farklı iki olgu.

Macron'un üstlendiği sorumlulukla ilgili sorduğunuz soruya gelince; öncelikle şunu söylemeliyiz ki Macron'un duruşu çok güçlüydü, gerçekten isyan vardı, şiddet yoktu ama cumhurbaşkanlığının başlangıcında ona karşı bir hoşnutsuzluk dalgası vardı ki buna Sarı Yelekliler hareketi deniliyordu. Daha sonra tüm dünyayı şoka uığratan Covid-19 salgını, ardından bu savaş yani Ukrayna’ya saldırı. Yani o çok büyük zorluklarla kaşrılaştı. Fransızların genel olarak bu zorlu durumlara karşı doğru yolda olduğunu gördüklerinden eminim. Sarı Yeleklilere karşı diyaloğu seçip onları dinledi. Covid-19’a karşı zorlukları olsa da gerekli tedbirler alındı, çünkü Fransa'daki salgın durumu uzadı ve Fransa’nın bu konuda bir şey yapması gerekiyordu. Gerek Covid-19’a ve gerekse de Ukrayna ile ilgili konuda atılan adımlar tamamen doğruydu. Fakat bir gerçek daha var ki Fransızlar değişimi seviyor. Başkanı değiştirmek her zaman akıllarda olan bir seçenek. Sade olarak, eğer bu defa değişim Sayın Le Pen’den yana yapılacaksa bu gerçek bir tehdit olacak. Bu nedenle ben de değişim olmayacağı yönünde büyük bir ümide sahibim. Fransızlar Başkan Macron ile birlikte her zamanki gibi sorumluluk ve demokrasi yolunu tercih edeceklerdir.

Rûdaw: Siz ve partiniz Macron'u destekliyorsunuz. Fransa halkı için Macron'un öngördüğü yenilikler neler? Siz bazı önemli noktalara değindiğiniz. Ama Fransa halkı için bu yeni fırsatlar neler?

Jean-Louis Bourlanges: Bu güzel bir soru, ikinci dönem başkanlığına aday olduğunuzda, eskisinin aynısını yaparsanız ya da tam tersini yaparsanız insanlar sizden şikayet eder. Yani her zaman için bu çok zor bir durum. Burada durumun açık olduğundan eminim. Yapılmayan şeyler var, özellikle demokrasi yolumuzu modernize etmek istiyoruz. Tüm siyasi güçleri temsil edecek şekilde bir parlamentonun seçilmesini istiyoruz. Bölgelerdeki yerel sivil toplum örgütlerini canlandırmak veya doğrudan katılımı güçlendirmek istiyoruz, daha büyük bir demokratik gelişme olmasını ve demokrasimizi tamamlamak istiyoruz.

İkincisi, önümüzde bir iklim değişikliği tehdidi var. Kurumlar tarafından hazırlanan raporlar, iklim için büyük bir risk olduğunu ve hem Fransa'da hem de Avrupa'da ve tüm dünyada artan sıcaklıklarla başa çıkmak için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini gösteriyor. Ülkelerin bu yükselen sıcaklık tehdidiyle başa çıkmalarına yardımcı olmamız gerekiyor.

Üçüncüsü, Rusya'nın düşmanca politikası diye çok tehlikeli bir durumla karşı karşıyayız. Güçlü Avrupa'yı inşa etmeye odaklanmalıyız ve ayrıca Almanya, İtalya, kuzey Avrupa ülkeleri, İspanya, Fransa ve Polonya gibi ülkelerle Avrupa güçlerini birleştirmeliyiz. Bu güçleri çok daha güçlü bir şekilde birleştirmemiz gerekiyor çünkü daha fazla dağınık bir halde çalışılmasına izin veremeyiz. Yurtiçinde, kamu harcamalarını kontrol etmek, eğitim ve bilim sistemimizi geliştirmek için güçlü çaba göstermeliyiz. Bunlar, yürütmek istediğimiz ana politika konularıdır. Bu şimdiye kadar yaptıklarımızın tam tersi değil ama birçok alanda hızlandırmak çok önemli.

Rûdaw: Siz Başkan Macron’un ikinci defa seçileceğinden emin misiniz?

Jean-Louis Bourlanges: Hiçbir demokrat, vatandaşlar oylarını kullanmadan sonuç alındığını asla söylememelidir. Ama ben seçmenlerin temel tercihinin Emmanuel Macron olduğuna inanıyorum, Fransızların büyük çoğunluğunun onu desteklediğine dair umudum ve inancım var. Protesto edenlerin dahil ya da daha hızlı adımlar atmak isteyenler, sosyal sınıfları için bir şeyler isteyenler bile. Sonuçta, Fransa'daki büyük çoğunluğun tercihimizin faal bir ekonomi, çoğulcu ve açık bir demokrasi, güçlü bir Avrupa ve günümüz kuşağının tercihi olduğunu biliyor. Fransa'nın gelecekte barış içinde bir dünyada başarılı olmasını ve kendisini savunmasını istiyorsak, bu olmalı. Bu nedenle temel görevimiz tüm Fransızların bu temeli çok iyi anlamasısını sağlamaktır ki kendileri de bu temellerin onlar için atıldığını biliyor.

Rûdaw: Sayın Jean-Louis Bourlanges, mülteci meselesinin ve siyasal İslam'ın milliyetçiliğin artmasına ne ölçüde yol açtığını bilmek istiyorum. Fransa'da bazı seçmenlerin daha fazla oy alabilmek için göç ve İslam meselesini kilit meselelerden biri haline getirdiğini görüyoruz.

Jean-Louis Bourlanges: Bu, cumhurbaşkanlığı seçimleri için büyük bir engeldir. Elbette Fransa, tüm dünya gibi, farklı milletler, farklı kültürlerden oluşuyor. Herkes aynı kıyafeti giymiyor, aynı şekilde ibadet etmiyor, aynı dili de konuşmuyor ve fark yaratan her şey her zaman bir endişe kaynağıdır. Ama eminim ki Fransızlar iki şeyi çok iyi biliyorlar: Fransa'da yaklaşık 5 milyon Müslüman var, hem yakın zamanda göç etmiş Müslümanlar hem de Fransa'ya göç etmiş nesillerin çocukları. Fransızlar sadece bu 5 milyon Müslüman iyi entegre edildiğinde daha iyi yaşayabilir, başka da bir çözüm yok.

Örneğin, aşırı sağcı Sayın Zemmour gibiler, Fransa'daki Müslümanlar için herhangi bir çözüm olduğunu her zaman reddediyor. Fakat biz mültecilerin, özellikle Fransa'daki Müslümanların entegre edilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu konuda çözüm için diğer bir inancımız ise laikliktir. Bu, ister Katolik, ister Protestan, ister Yahudi, ister Müslüman olsun, herkesin dini mensubiyeti ile diğerleri arasında arasında ayrım yapmaması, yani herkesin kendi dinine özgürce bağlı kalabilmesi anlamına gelir. Ama sonuçta laikliği dayatan, devletin bu dinin veya başka bir dinin malı olmaması gerçeğidir. Bu laikliğin prensibidir ki bazen çekişmelerle karşı karşıya kalabiliyor. Ancak bu Fransa’da bir arada yaşamanın anahtarı olmalı. Biz bura, Başkan Macron ve büyül çoğunluk, bu bahsettiğiniz sorunun çözümü için herkesin bu topluma entegre edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ayrıca herkesin dini tercihine saygı duyulmalıdır. Katolikler yasalarını Müslümanlara dayatmamalı, Müslümanlar kanunlarını Katoliklere dayandırmamalıdır. Bütün taraflar devletin genelliğine ve tarafsızlığına saygı göstermelidir. Burası Fransa Cumhuriyeti.

Rûdaw: Bayan Le Pen kazanırsa planınız ne olacak?

Jean-Louis Bourlanges: Kanaatimce en iyi senaryo Bayan Le Pen'in başkanlık seçimlerini kazanmaması, bunun için çalışmalıyız. Ama olur da bahsettiğiniz bu berbat senaryo gerçekleşirse, o zaman ülkenin her yerinde büyük bir karmaşa yaşanır. Bir kriz riski var, seçimler olacak, çok net olmayacak parlamento seçimleri olacak ve elbette bir de finansal kriz olacak. Dolayısıyla Fransa, Bayan Le Pen’in programının hayata geçmesine yol vermeyecek. Çünkü bu olursa biz artık Avrupa Birliği'nde çalışamayız. Yani bunların hepsi çok tehlikeli, çok çok tehlikeli. Fransızların bu yolu seçmeyecekleri ölçüde çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum. İki tur seçim arasında olacağız ve elbette o zaman kampanyamızı Le Pen’in programının uygulanmasının ülkeye getireceği büyük riske odaklamalıyız. Fransızların ülkelerine olan sevgilerinin onları gelecekleri hakkında kötü seçimler yapmaktan alıkoyacağına inanıyorum. Onların derin tarihsel gerçekliklerinin ortasında, özgürlük, karşılıklı saygı, Avrupalı ortaklarımızla aktif destek seçeneğinin yok edilmesini tercih etmeyeceklerine inanıyorum. Fransız bilincine güvenim tamdır.

Rûdaw: Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesinden sonra büyük bir değişim olacağını tahmin ediyor musunuz?

Jean-Louis Bourlanges: İki şey; bu savaşın ne kadar süreceğini bilemiyorum. Korkum uzun sürmesidir. Çünkü Ruslar bu savaşı kazanamazlar ve kaybetmek de istemezler. Bu yüzden bu savaşa devam etmek istiyorlar, çünkü sadece savaşın devam etmesi onları gerçekten yenilmediklerini söylemeye iter. En trajik olanı ise ikinci husus, bu savaşın tamamen olumsuz bir tehdit olduğudur. Savaş demek tüm tarafların mağlup olması demek. Ukraynalılar ülkelerinin yıkıldığını görüyor, Putin diktatörlüğünün karşı karşıya kaldığı yaptırımlar ve bunun ciddi etkisi altına giren Ruslar ve savaşın ekonomik kalkınma üzerindeki sonuçlarına kaçınılmaz olarak katlanmak zorunda olan Batılı ülkeler, yiyecek bulmakta zorlanan tüm dünya ve tabi ki iklim için yapılan çalışmalar. Bu yüzden bu korkunç bir savaş, kimsenin kazanmadığı ve herkesin kaybedeceği bir savaş. Ancak biz Fransızlar için sonuç net, bu durum Avrupa ülkelerinin ittifakını güçlendirecektir. Almanlar, İtalyanlar, İspanyollarla, İskandinavlarla, İsveçliler, Kuzey Avrupa'yla, Finlerle hiç şimdi olduğu kadar birlik olmamıştık. Birliğimiz gün geçtikçe güçleniyor ve inanıyorum ki bu, Avrupa'nın artık sadece Fransız ulusuna, İtalyan ulusuna ya da Alman ulusuna değil, bir bütün olarak Avrupa toplumuna bağlı olduğu bir noktaya ulaşmasını sağlayacaktır. Bu nedenle, bunun Avrupa'nın yeniden inşası için bir rehber olacağına inanıyorum ve bu benim umudum. Bu nedenle, Fransızların cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Avrupa seçeneğini tercih edeceğine inanıyorum. Avrupalı müttefiklerimiz olmadan bir gelecek inşa edemeyiz.

Rûdaw: Sayın Jean-Louis Bourlanges, Macron tekrar başkan olursa Avrupa'yı neler bekliyor olacak?

Jean-Louis Bourlanges: Sadece güç elde etmek için güç aramıyoruz. Avrupa toplumunun kendi savunmasını yapacak kadar zengin olduğunu, gerekli yatırımları yapacağını ve güvenlik için her zaman Amerikalıları beklememesi gerektiğini söylüyoruz. Amerikalılar bizim müttefikimiz, NATO gelişecek. İsveç ve Finlandiya gibi bazı bağımsız ülkelerin çok yakın bir gelecekte bize katılacağına inanıyorum. Bu, NATO'nun birleşik ve güçlü olduğu anlamına gelir, ancak bu, NATO içindeki ana kuvvetlerin daha güçlü ve daha güçlü olması gerektiği anlamına gelmez. ABD bizim müttefiğimiz ve NATO’nun güçleneceğinen inanıyoruz.İsveç, Finlandiya gibi tarafsız ülkeler yakın zamanda bize katılacaktır. NATO güçlü bir yapılanma ama bu kendi içerisinde başlıca ülkelerin daha güçlü olması anlamına gelmiyor. NATO üyeleri içerisinde güçlü bir destek sağlanması garantisi var. Bu NATO ittifakının 7’inci maddesidir. Ama aynı zamanda AB anlaşması çerçevesinde, 42-7’inci maddeler kapsamında da garantilerimiz var. Ve bu geliştirilmeli ama Sayın Biden ve Sayın Macron'un birlikte imzaladıkları metinde açık bir şekilde ifade edilmişti. Geçen Ekim ayında birlikte imzaladıkları ve Avrupalıların NATO ülkeleri arasındaki desteğin yerine geçecek şekilde değil tamamlayıcı olarak kendi savunmalarını geliştirmeleri gerektiğini belirtildiği metin. Yani, NATO ittifakına olan bu bağlılık, bu ittifaktaki kilit ülkeleri güçlendiriyor, çünkü Amerikalılar ilk etapta serbest ticaret özgürlüğünü ve Tayvan'ın korunması meselesini önceleyebilirler. Yani, Pasifik'te ABD'nin öncelik vereceği bazı tehditler var ve Avrupalılar olarak biz güvenlik önceliklerimiz için çalışmalıyız. Bu, yaratmaya çalıştığımız ortak ve paylaşılan bir ittifak çerçevesinde yeni bir görev dağılımı, yeni bir görev bölümüdür.

Rûdaw: Sayın Jean-Louis Bourlanges söyleşi için teşekkür ediyorum. Sıcak bir sohbetti. Siz sağlık ve esenlik diliyorum.

Jean-Louis Bourlanges: Teşekkürler. Sayenizde Fransızların yürekten yanında olduğu Irak Kürdistanı'ndaki dostlarımızla konuşma fırsatı bulduğun için çok mutlu oldum.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli