1 Kasım Kobani Direnişi, Kürt milletinin özgürlük ve onur mücadelesinde dönüm noktası olarak tarihe geçti. Bu direniş yalnızca bir şehir savunması değildi. Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) barbar yüzüne karşı verilen, Kürt milletinin varlığını, onurunu ve siyasi iradesini koruma savaşıydı.
Kobani’nin dar sokakları, harap evleri, yıkılmış okulları ve bombalanmış hastaneleri, bu mücadelenin sessiz tanıkları oldu. Her enkaz, her patlamış bina, Kürt milletinin cesaretinin, kararlılığının ve direnme iradesinin somut işareti hâline geldi.
Kobani direnişinde kadınlar, sadece cephede savaşan bireyler olarak değil, Kürt milletinin özgürlüğü ve siyasi statü kazanımı için mücadele eden öncü güç olarak öne çıktılar. YPJ savaşçıları, düşmanı durdurmanın ötesinde, Kürt milletinin onurunu ve bağımsızlık idealini savunan bir simge oldular. Onların cesareti, Kobani’de direnen herkes için moral ve motivasyon kaynağı oldu; dünya bu kahramanlığı gördü ve unutmadı. Hollywood ve benzeri mecralar bu cesareti beyaz perdeye taşımaya çalıştı; fakat gerçek mücadele, sokaklarda, evlerde, yaralıların taşındığı koridorlarda ve gece nöbetlerinde yaşandı.
IŞİD’in saldırıları şiddetli ve sistematikti; sivil halk hedef alındı, altyapı tahrip edildi, yaşam alanları savaş alanına dönüştü. Buna rağmen Kürt milletinin direnişi geri çekilmedi. Direniş, bireysel fedakârlıklardan öte organize stratejiye dayandı: sokak sokak savunma, bina bina tahkim, cepheler arası koordinasyon, lojistik ve sivil dayanışma ağlarının işletilmesi. Halk, savaşçılarla omuz omuza vererek yiyecek ve ilaç teminini, yaralı taşıma ve sivil tahliyeyi organize etti; bu kolektif çaba, Kobani’yi yalnızca askeri değil sosyal ve siyasi bir zafer haline getirdi.
Kobani’deki taktiksel ustalık, dar sokaklarda Kürt savaşçıların manevraları, yıkıntılar arasında kurulan savunma hatları ve halkla iç içe örgütlenen direniş, IŞİD’in moralini kırdı ve ilerlemesini durdurdu. Bu zafer, dış desteklerin (insani yardım, bazı hava müdahaleleri vb.) etkisiyle birlikte değerlendirildi; ancak esas güç, Kürt milletinin kendi kararlılığında, stratejik zekâsında ve dayanışmasındaydı. Uluslararası kamuoyu bu mücadelenin önemini gördü; fakat zaferin kaynağı her zaman sahadaki kahramanların canı ve iradesidir.
Kobani, sadece bir şehir savunması olarak değil, Kürt milletinin özgürlüğü ve onurunun sembolü olarak tarihe geçti. 1 Kasım direnişi, kadın ve erkeğin, yaşlı ve gencin, kentli ve köylünün omuz omuza verdiği bir çağrıydı. Bu mücadele, gelecek kuşaklara miras bırakılası bir reçetedir: özgürlük, cesaret, kararlılık, örgütlenme ve dayanışma ile kazanılır.
Geleceğe bakarken, Güneybatı Kürdistan kazanımlarının daha da büyütülüp resmi bir statüye dönüşmesinde, kadınlarımızın öncü rolü belirleyici olacaktır. Kadınlar, sadece cephede savaşmadılar; milletin siyasi, hukuki ve toplumsal kazanımlarını korumada ve örgütlenmede kritik bir güç oldular. Güneybatı Kürdistan halkına dayatılmak istenen teslimiyet ve geri çekilme politikalarına karşı da kadınlar, kolektif direnci koruyarak bir bariyer oluşturdu.
Kobani’nin ardından yükselen kahramanlık hikâyeleri, sadece birer anı olarak kalmayacak; Kürt milletinin özgürlük mücadelesinde dersler, taktikler ve moral kaynakları olarak geleceğe aktarılacaktır. Kadın ve erkek omuz omuza, halkın kolektif hafızasında özgürlüğün bedelini ödeyerek insanlığa örnek oldular. Kobani direnişi, Kürt milletinin tarih boyunca savunduğu değerlerin özgürlük, onur ve siyasi irade somut bir tezahürüdür.
IŞİD’in barbarlığı karşısında verilen bu direniş, sadece Kürt milletinin başarısı değil; tüm insanlığın onurunu savunan bir zaferdir. Kobani, özgürlüğün ve milletin savunucusu olarak kadınların liderliğinin sembolü şeklinde dünya tarihine geçti ve gelecek mücadeleler için yol gösterici bir ışık olmaya devam edecektir.
Bugün 1 Kasım, Dünya Kobani Günü. IŞİD barbarları Kobani’yi kuşatma altına almıştı. Güney Kürdistan’dan “düştü, düşecek” dedikleri Kobani’ye, kardeşlerinin yardımına ağır silahları ile gelen Peşmergeyi, Türkiye’deki Kürtler sevinç gösterileriyle bağrına basarak karşıladı. Peşmerge, iyi ki varsınız.
(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın