Mutkili Xelil Xeyali (Modan) ve Elifbaye Kurmanci

14-07-2025
İsmet Yüce
Etiketler Saidi Kürdi Kurmanci Elifbaye Kurmanci Mutkili Xelil Xeyali
A+ A-

Kürd dil ve yazın çalışmaları 19. yüzyılın sonu 20. yüzyılın başlarında, öncelikle Kızıl Kürdistan'da 1928-1929'da Ereb Şemo ve İsahak Marogulov tarafından başlatılmış, daha sonra Van, Bitlis ve Botan mirleri ile sürdürülmüştür. Fakat zorunlu göçlerden ve sürgünlerden dolayı 20. yüzyılın başlarında İstanbul'da Bedirxanların öncülüğünde yeni bir yol açılmıştır.

Yayınlanan dergiler, gazeteler, 1932'de Celadet Ali Bedirxan'ın Şam'da gerçekleştirdiği Latin alfabesi çalışmaları, Hacı Qadire Koyi, Müküslü Hamza, Kürdizade Ehmede Ramiz ve en son Xelil Xeyali bu alanda çok önemli çalışmalar yapmıştır.

Şimdilerde bütün bu kaynaklara daha kolaylıkla ulaşabilmenin rahatlığı içerisindeyiz. Hem çeşitli kitaplar yayınlanmış, makaleler yazılmış, dergilerde yazılar ve birçok alan çalışması, akademik çalışma yapılmıştır. Bu alanda uğraş vermek isteyenler kolaylıkla yapay zeka platformu, teknik platform, dergi ve kitaplarda çok ayrıntılı kaynaklara ulaşabilirler. Biz de bir özet tarzında Xelil Xeyali'yi bir kere daha anma babında bu makaleyi kaleme alma ihtiyacı duyduk.

Xelil Xeyali'nin en temel amacı Kürdçe alfabeyi sistemli bir hale getirmek, doğru ve uluslararası bir alfabe hazırlamaktı. Ziya Gökalp'le çok sıkı arkadaş olduğu dönemlerde bu çalışmaları birlikte yürütüyorlardı, iki arkadaş Kürdçenin tüm lehçelerinde alfabe üzerinde uzun süre çalıştılar. Üzerinde çalıştıkları kitap Kürdçenin Arap alfabesi ile hazırlanmıştır. Orijinal baskı 27 sayfadan oluşmaktadır ve Kürdizade Ehmede Ramiz tarafından yayınlanmıştır. Alanında ilk çalışma olarak bilinmektedir.

Xelil Xeyali, Modan aşiretine mensuptur, Bitlis'in Mutki ilçesine bağlı Zender köyünde dünyaya gelmiştir. İlk referans olarak bir Kürdolog denilebilecek çalışmalar yaptı. Kürd tarihi, kültürü ve edebiyatı üzerine yoğun çalışmalar yürüttü. Jîn dergisinde yazılar yazdı, Kürd milli bilinç oluşturmada etkili olan makaleler yayınladı, Kürdçe dil komisyonu kurucusu ve yürütücüsüydü. Bu kültürel çalışmalarının yanı sıra örgütlenme ve eğitim alanında da çalıştı, dernekler açtı, gençlere eğitim verdi.

Temel çalışma alanı Kürdçe dilbilgisi üzerine olmuştur, Farsça, Arapça ve Fransızca bilirdi. Kürdçe düzyazı ve ilk alfabeyi oluşturmuş, Kürd aydınlarına yol gösterici konuşmalar, eğitim çalışmaları yapmıştır. İstanbul'da kaldığı yıllarda Kürd öğrencilere, gençlere ve aydınlara sahip çıkmış ve yol gösterici olmuştur. Ekrem Cemilpaşa, Kürdlerin 20 yıl hocalığını yaptığını söyler. "Tarihi, milli ve edebi konuşmaları sonu gelmezdi, biz gençler büyük bir ilgi ve zevkle dinler ve çok şey öğrenirdik" demiştir. Said-i Kurdi kendisi için 'milli onurumuz' diye tanımlamıştır.

Medrese eğitiminden sonra eğitimini Diyarbakır'da sürdürmüş, 1882 yılında Bitlis ve Siirt'te tapu idaresinde memuriyette bulunmuştur. İstanbul'a 1890'da taşındıktan sonra burada üniversite eğitimini sürdürmüş, bir yandan muhasebecilik yapmış, Kürd dilini yazılı sistematik hale getirmek amacıyla o bilinen ünlü sözlük-alfabeyi yazmıştır.

"Elifbaye Kurmanci" kitabını tamamlamış, 1900'ün başlarında yayınlatma fırsatını bulmuştur. İstanbul'da yirmi yıldan fazla birçok Kürdçe ders verdi. Kürd gençleri ile sohbetlerle onların milli düşüncelerinin gelişmesi ve yol bulması için öğretimlerde bulunmuştur. Bu öğretmenliği ile beraber Hetawi Kurd, Roji Kurd, Jin, Yekbun gibi Kürd gazete ve dergilere yazılar yazmış, dilbilgisi alanında yoğunlaşmıştır. İkinci meşrutiyetten sonra Kürd siyasi aktörleri ve cemiyetleriyle ilişki ve örgütlenme içinde bulundu. Rastlantı sonucu Mekteb-i İdadiye'de okumakta olan ve düşünceleri nedeniyle sonraları okuldan çıkarılan, aslen Çermik ilçesi Zazalarından olup Diyarbakır'da oturan Tevfik Efendi'nin oğlu Ziya Efendi ile tanışmıştır. Ziya Efendi Ziya Gökalp'tir. Bu arkadaşlık birlikte dilbilgisi çalışmalarını beraberinde getirdi ancak sonra Ziya Gökalp fikir değiştirip Diyarbakır'a döndüğünde bu çalışmaları beraberinde götürmüş, Xelil Xeyali tekrar istediğinde çalışmaları yaktığını söylemiştir. Ziya Gökalp'ın bu cevabından sonra bu çalışmaları sınırlı da olsa yeniden yapma uğraşına girerek alfabe ve dilbilgisini hazırlamıştır.

Aynı zamanda dönemin bilinen Kürd aydın ve politikacıları ile de sıkı diyalog ve ilişkiler içindedir. Bunlardan Kürd tarihi ve edebiyatında söz sahibi olan ve aynı zamanda Osmanlı döneminde Amasya'da valilik yapan Süleymaniyeli Kürd şair Piremérd (Tevfik Mahmut Hamza) ile de sıkı ilişkiler içerisindedir. Piremêrd, birçok yazısında övgüyle bahsetmiştir.

Politik örgütlenme içerisinde Kürt Terakki ve Teavün Cemiyeti'nin (2 Ekim 1908) ve cemiyetin Kürd Teavün ve Terakki Gazetesi'nin (5 Aralık 1908) kurucu üyelerinden biridir. Siyasi baskılardan kapanan gazete ve cemiyetin yerine kurulan Neşr-i Maarif Cemiyeti'nin de kurucuları arasındadır. Kürd dili ve kültür eğitimi için ilkokul düzeyinde "Kürd Meşrutiyet Mektebi"ni kurmuş ve resmi destekler sağlamıştır. Liceli Kürdizade Ehmede Ramiz ile Kürd basımevi kurmuşlar, 1908'de basılmış olan "Elifbaye Kurmancîi" kitabı, bu okulda okutulan eserlerden birisidir. Alfabe Arapça yazılmış, 34 harf ve 27 sayfadan oluşmaktadır.

Said-i Kurd-i "Mekteb-i Musibetin Şehadetnamesi" kitabında Xelil Xeyali için "ebnai cinsimde bunlara birkaç söz söyleyemezsem bence bahis natamam kalır (burada, bizden sonra gelecek olanlarımıza birkaç söz söyleyemezsem, bence konu eksik kalır). İşte ulusal onurun bir örneğini size takdim ediyorum ki o da Mutkili Xalil Xeyali Efendi'dir" diye övgüyle söz etmiştir.

Yine, Kadri Cemil Paşa "Doza Kürdistan" isimli kitabında övgüyle bahsedilmektedir:

"Ulusal çabanın her alanında olduğu gibi dil alanında da çalışıp derinliğine bilgiler edinmiş ve dilimizin temeli olan alfabesini ve dilbilgisini oluşturmuştur. Hatta diyebiliriz ki bu yolda gösterdiği çaba, azim ve özveri, onun manevi varlığının ayrılmaz bir parçası olmuş; o varlığı oluşturmuştur. Kürdistan madeninde böylesine onurlu bir cevherle karşılaşıldığından, bizim geleceğimizi, onurlu gibi yeteneklerin aydınlatacağı bir gerçektir. İşte bu kişi, gücüne yaraşır onurlu bir önder tutumu göstermiş ve gelişmeye ihtiyaç duyan dilimize ilişkin bir temel atmıştır. Onu izlemeyi ve onun attığı temel üzerinde yoğunlaşmayı yurdunu ve ulusunu seven insanlara tavsiye ederim."

Xelil Xeyali, 1940 yılında İstanbul'da Musa Anter'le de tanışır. O dönem ziraat mühendisliğinden emeklidir. Musa Anter onun için "Oldukça kültürlü olduğunu, kalbi ve gözleri vatan aşkıyla parlayan pırıl pırıl bir ihtiyar olduğunu" yazar.

Hemşehrisi Bitlis Mutkili Zaro Ağa ile İstanbul'da tanışır. Zaro Ağa'nın İstanbul'da başkanlığını yaptığı Kürd hamallar kurumu ile ilişki içinde olur, aynı zamanda Kürd Öğrenci Derneği kuruluşuna öncülük ettiği bilinmektedir.

Osmanlı'nın Kürd mirliklerine son verilmesiyle İstanbul'a sürülen Kürd mirlerinden Bedirxaniler, Babanlar ve Nehrilerle dostluklar kurar. Bedirxan Bey'in torunlarından Kamuran, Celadet ve Süreyya Bedirxan'ın öğretmenliğini yapan Kürd milliyetçi şair ve yazar Hacı Qadire Qoyi ile dostluk geliştirir.

20. yüzyılın başlarında beliren modern Kürd milliyetçi bilincinin Kürdlerde oluşmasına yazı, örgütlenme ve söyleşileri ile büyük katkı sunmuştur.

Xelil Xeyali, ısrarla sürekli bağımsız bir Kürdistan'ın gerekliliği üzerinde durmuştur. Bu konudaki düşüncesini şu şekilde etkili vurgularla ifade etmiştir: "Tüm milletler devletleşti, biz neden devlet olmayalım, ey ulema-yi navdar, ey nüfus ve iktidar sahibi Kürd liderleri, iyice biliniz ki, milletimizin hayatı, Kürdistan'ın selameti sizin ittifakınızda, gayretinizde ve hamiyetinizdedir" demiştir. Bu sözlerle ikinci dönem Ehmed-e Xani'si sayılan Hacı Qadire Qoyi ile milliyetçi fikrin orta direği sayılan "Bizim de bir devletimiz olsaydı" çağrısını yenilemiş, bütün yaşamını bu fikri gençlere, aydınlara, Kürd milletine götürmek için adamıştır. Milliyetçi Kürdlere düşen bu fikri daha da yükseltmektir. Bu, milliyetçi Kürdlerin omuzlarında sürekli taşınması gereken ağır ve güzel bir yüktür.

Mehmet Emin Bozarslan da Xelil Xeyali'nin analitik düşünme yetisine sahip önemli bir Kürd milliyetçisi olduğunu söylemiştir. "Xelil Xeyali, Kürd mirliklerinin ortadan kaldırılmasından sonraki sancılı sürecin yarattığı Kürd aydınları arasındaki yerini hakkıyla kazanmış saygın bir kişiliktir. Tarihe mal olmuş nitelikli milli şahsiyetlerin milli hafızada yer etmesi önemlidir. Bunun zemini iç ve dış resmi ideolojiler tarafından sistematik bir şekilde ve özellikle de kuzey Kürdlerinde zayıflatılmaya çalışılan milli bilincin, duyarlı milliyetçi Kürdler tarafından yeniden güçlendirilmesinden geçer."

Mutkili Xelil Xeyali, 14.06.1946 yılında Ankara'da aramızdan ayrıldı, mezarı Ankara Cebeci Asri Mezarlığı'nda bulunmaktadır.

Not: Kitap, Xelil Xeyali Motki, Hivda yayınlarda 32 sayfa, ELÎ BEYA KURDÎ Kürdçe dilbilgisi alt başlığı ve Said-i Kürdi orijinal önsözü ile yayınlandı.

Kaynaklar:

Xelil Xeyali Modki, Elifbaye Kurmanci, Yayınlayan Kürdizade Ehmede Ramiz,

Ekrem Cemil Paşa, Muhtasar Hayatım,

Seîd Veroj, 20. Yüzyılın ilk çeyreğinde Kürd dili üzerine çalışmalar,

Tahir Baykuşak, Xelil Xeyali Modan, Kürd Tarihi, Sayı 9.

 

(Yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Rûdaw Medya Grubu'nun kurumsal bakış açısıyla örtüşebilir ya da örtüşmeyebilir.)


Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli